CENEVRE (AA) - MUHAMMET İKBAL ARSLAN - Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Olga Sarrado, aşırı hava olayları ve iklim değişikliğinin, mültecilerin ve yerinden edilmiş toplulukların kırılganlığını arttırdığını ve barındıkları yerlerdeki yaşamlarını zorlaştırdığını belirtti.
Sarrado, iklim değişikliğinin mülteciler ve zorla yerinden edilmiş kişilerin üzerindeki etkisine dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Sel, kuraklık ve fırtına gibi aşırı hava olaylarının yoğunlaştığına tanık olduklarına işaret eden Sarrado, bunların, mültecileri ve zorla yerinden edilen kişileri olumsuz etkilediğini kaydetti.
Sarrado, "Aşırı hava olayları ve iklim değişikliği, mültecilerin ve yerinden edilmiş diğer toplulukların kırılganlığını daha da artırıyor. Korunma risklerini artırıyor ve aynı zamanda öz güvenlerini, bulundukları yerde hayatlarını yeniden inşa etmeyi de etkiliyor. Bazı yerlerde bu aşırı hava olaylarının onları yeniden yerinden ettiğini görüyoruz. Bazıları ülkelerine dönebilecek ancak bazıları da her şeylerini kaybedecek ve başka bir yerde hayata sıfırdan başlamaları gerekecek." dedi.
İklim değişikliğinin etkili olduğu yerlerde yaşanan çatışmaların yer değiştirme ve göç için "itici güç" olduğunu dile getiren Sarrado, çatışmaların daha fazla yer değiştirmelere yol açtığını bunun da mültecilerin ve zorla yerinden edilmiş kişilerin hayatını zorlaştırdığının altını çizdi.
- "2040 yılına kadar durumun çok daha kötü olacağı söyleniyor"
Sarrado, "BMMYK istatistikleri Mayıs 2024 sonu itibarıyla dünya genelinde 120 milyon kişinin zorla yerinden edildiğini gösteriyor. Bunların 4'te 3'ü aşırı hava olaylarına ve iklim felaketlerine karşı son derece savunmasız olan ülkelerde yaşıyor. Bu, mülteci veya ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin büyük çoğunluğunun aynı zamanda aşırı iklim olaylarıyla da başa çıkmak zorunda olduğu anlamına geliyor. BMMYK'nin öngörüleri bize 2040 yılına kadar durumun çok daha kötü olacağını söylüyor. Zorla yerinden edilenlerin ve mültecilerin büyük çoğunluğu iklim değişikliğine karşı son derece savunmasız ülkelerde yaşayacak. Suriye, Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Bangladeş gibi ülkelerin son derece savunmasız ülkeler olduğunu görüyoruz." dedi.
İklim değişikliği ve aşırı hava olaylarına karşı en savunmasız ülkelerden Çad'ın yerinden edilmiş kişilere karşı en misafirperver ülkelerden biri olduğunu kaydeden Sarrado, uluslararası toplumun, mültecileri ağırlayan ülkelere destek olması gerektiğini vurguladı.
- "Brezilya'nın güney bölgelerindeki sel felaketi 600 bin kişiyi yerinden etti"
Sarrado, "Son birkaç ayda Brezilya'nın güney bölgelerini etkileyen aşırı sel felaketlerine tanık olduk. Bu sel felaketleri 600 bin kişiyi yerinden etti. Birçoğu zaten her şeyini kaybetmiş ve yeniden taşınmak zorunda kalmış mültecilerdi. Doğu Afrika için de durum tamamen aynı. Geçtiğimiz aylarda, halihazırda mülteci veya ülke içinde yerinden edilmiş olan 1 milyona yakın insanı etkileyen sel baskınlarının arttığını gördük. Evleri sular altında kaldı ve harabeye döndü. İnsanlar, işlerini kaybettiler ve bu yüzden bir kez daha sıfırdan başlamak zorundalar." diye konuştu.
Uluslararası toplumun iklim değişiminin etkilerine yönelik tedbirlere uymasının ve bu alana yatırım yapmasının önemli olduğunun altını çizen Sarrado, mültecilere ev sahipliği yapan ve kaynakları sınırlı ülkelerin de iklim olaylarıyla ilgili yeterli olmadıkları alanlara kaynak ayırmasının gerektiğini bildirdi.
- "2023'te aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 26 milyon kişi yerinden edildi"
Sarrado, aşırı hava olayları ve iklim değişikliği nedeniyle yerlerinden edilenlerin büyük bölümünün kendi ülkeleri içinde hareket ettiğini kaydederken, şöyle devam etti:
"Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezinin (IDMC) verileri bize 2023'te aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 26 milyon insanın yerinden edildiğini söylüyor. Birçoğu sel nedeniyle ya da kuraklık yüzünden. İklim değişikliği ve sıra dışı hava olayları açısından baktığımız senaryoların hepsi yerle bir oluyor. Durum daha da kötüye gidiyor. Bu yüzden artık harekete geçmemiz gerektiğini biliyoruz. İnsanların bulundukları yerde kalabilmeleri için, gerekli donanıma sahip olmaları için yatırım yapmamız gerekiyor ve BMMYK de bu yönde çaba gösteriyor."
İklim değişikliğinin, insanları göç etmeye zorlayan unsurlardan sadece biri olduğuna vurgu yapan Sarrado, bunu tetikleyen birçok etkenin olduğuna da işaret etti.