Üzüldüm,
üzüldük...
Bir insanın başka bir insan(!) tarafından öldürülmesi derinden üzer beni...
Şu süratle geçen ömrümüzde, dünyada alıp veremediğimiz nedir, hiçbir zaman anlayamadım gitti. Toprak ve gökyüzü bize mi kalacak? Ya da kazandığımız paralar, edindiğimiz mülkler...
Irk?.. Öldükten sonra hangi ırktan olduğumuz mu sorulacak?
Siyasi görüşlerimiz mi ışık olacak?
Can almanın kabul edilir hiçbir açıklaması olamaz. Caniliktir, vahşettir, zulümdür.
Tıpkı;
İsrail'in yıllarca katlettiği masum Filistinliler gibi...
Amerika ve İngiltere'nin katlettiği masum siviller gibi...
Işid ve Taliban'ın katlettiği masum insanlar gibi...
Afrika'nın en ücra köşelerinde katledilen masum müslümanlar gibi...
Fransa'nın bir zamanlar akla hayale gelmez işkencelerle katlettiği Cezayirli Müslümanlar gibi...
Sırpların katlettiği Bosnalılar gibi...
Ve dahası...
Bu katliamların hepsinin görüntülerini izledim.
Her defasında günlerce kendime gelemedim.
Tanıdığım ya da hiç tanımadığım insanlar için gözyaşı döktüm, kendimi kolay toparlayamadım.
Elbette Fransa'da bu yaşanan cinayetler de aynı etkiyi yaptı. Yapmalıydı da...
Şimdi, normalde, Hristiyanlar öldürdü, Yahudiler katletti vs. cümleleri kurulmazken medyada, zikredilen sadece ülke isimleri olurken, kendini müslüman ilan eden ama yaptığı her eylemde öyle olmadığını bağıra bağıra gösteren katiller yüzünden neden 'ben' hedef gösteriliyorum? Neden 'ben' potansiyel terörist olarak işâret ediliyorum?..
Bunu bize bir başka versiyonda Türkiye'de de yapmadılar mı?
O Alevi, bu solcu, şu sağcı.
Şucu, bucu...
Böyle yetiştirilmedik mi? 'Öteki'ne yaklaşma!
Şimdi büyüdük, olgunlaştık. Birçoğumuz aklımız ve irademizle yaklaşıyoruz her şeye.
En yakın dostlarım arasında Alevi de var, solcu da, sağcı da.
Biz birbirimize inanıyoruz, güveniyoruz. Bizi karıştırmak için ortaya attıkları ateşe körükle gitmeyerek, birbirimizi anlayarak, dinleyerek...
Bir müslüman olarak, bazılarından "sen farklısın" cümlesini çok duydum.
'Ben farklı değilim, eksik ve yanlışlarımla birlikte, olmam gerektiği gibiyim.'
Bugün yaşanan bu olaylar ise tamamen cehaletin eseri. Biraz klasik olacak ama her türlü oyuna çok kolay alet edilebilliyoruz.
Burada, değişim için bütün yükü omuzlamak, dünya üzerinde bulunan gerçek din alimlerine düşüyor. Bu yükü kendini alim ilan eden sahtekâr ve cahillere bırakmamalısınız.
Bütün dünya, özellikle de Müslümanlar sizin sesinizi duymak istiyor artık.
Sosyal medyada ırkçılık kokan yorumlar yapanlar ve bu yorumların yazılmasına sebep olan terör yandaşlarının değil.
Şimdi söz sizin...
üzüldük...
Bir insanın başka bir insan(!) tarafından öldürülmesi derinden üzer beni...
Şu süratle geçen ömrümüzde, dünyada alıp veremediğimiz nedir, hiçbir zaman anlayamadım gitti. Toprak ve gökyüzü bize mi kalacak? Ya da kazandığımız paralar, edindiğimiz mülkler...
Irk?.. Öldükten sonra hangi ırktan olduğumuz mu sorulacak?
Siyasi görüşlerimiz mi ışık olacak?
Can almanın kabul edilir hiçbir açıklaması olamaz. Caniliktir, vahşettir, zulümdür.
Tıpkı;
İsrail'in yıllarca katlettiği masum Filistinliler gibi...
Amerika ve İngiltere'nin katlettiği masum siviller gibi...
Işid ve Taliban'ın katlettiği masum insanlar gibi...
Afrika'nın en ücra köşelerinde katledilen masum müslümanlar gibi...
Fransa'nın bir zamanlar akla hayale gelmez işkencelerle katlettiği Cezayirli Müslümanlar gibi...
Sırpların katlettiği Bosnalılar gibi...
Ve dahası...
Bu katliamların hepsinin görüntülerini izledim.
Her defasında günlerce kendime gelemedim.
Tanıdığım ya da hiç tanımadığım insanlar için gözyaşı döktüm, kendimi kolay toparlayamadım.
Elbette Fransa'da bu yaşanan cinayetler de aynı etkiyi yaptı. Yapmalıydı da...
Şimdi, normalde, Hristiyanlar öldürdü, Yahudiler katletti vs. cümleleri kurulmazken medyada, zikredilen sadece ülke isimleri olurken, kendini müslüman ilan eden ama yaptığı her eylemde öyle olmadığını bağıra bağıra gösteren katiller yüzünden neden 'ben' hedef gösteriliyorum? Neden 'ben' potansiyel terörist olarak işâret ediliyorum?..
Bunu bize bir başka versiyonda Türkiye'de de yapmadılar mı?
O Alevi, bu solcu, şu sağcı.
Şucu, bucu...
Böyle yetiştirilmedik mi? 'Öteki'ne yaklaşma!
Şimdi büyüdük, olgunlaştık. Birçoğumuz aklımız ve irademizle yaklaşıyoruz her şeye.
En yakın dostlarım arasında Alevi de var, solcu da, sağcı da.
Biz birbirimize inanıyoruz, güveniyoruz. Bizi karıştırmak için ortaya attıkları ateşe körükle gitmeyerek, birbirimizi anlayarak, dinleyerek...
Bir müslüman olarak, bazılarından "sen farklısın" cümlesini çok duydum.
'Ben farklı değilim, eksik ve yanlışlarımla birlikte, olmam gerektiği gibiyim.'
Bugün yaşanan bu olaylar ise tamamen cehaletin eseri. Biraz klasik olacak ama her türlü oyuna çok kolay alet edilebilliyoruz.
Burada, değişim için bütün yükü omuzlamak, dünya üzerinde bulunan gerçek din alimlerine düşüyor. Bu yükü kendini alim ilan eden sahtekâr ve cahillere bırakmamalısınız.
Bütün dünya, özellikle de Müslümanlar sizin sesinizi duymak istiyor artık.
Sosyal medyada ırkçılık kokan yorumlar yapanlar ve bu yorumların yazılmasına sebep olan terör yandaşlarının değil.
Şimdi söz sizin...