İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile Milli İstihbarat Teşkilatının ortak çalışmasıyla, "Mehtap Şahan" adına düzenlenmiş sahte kimlikle Silivri'deki bir dinlenme tesisinde yakalanan Güzel, emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek İstanbul Adliyesi'ne götürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosundan soruşturmanın yürütüldüğü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bağlanarak, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade veren Güzel, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Adliyeden Ankara Sulh Ceza Hakimliğine bağlanan Güzel, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Adliye önünde açıklama yapan HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Semra Güzel'in tutuklu yargılanmaması gerektiğini ve iki fezleke için dokunulmazlığının kaldırıldığını öne sürdü.
Semra Güzel'in suç işlemediğini bildiklerini savunan Oluç, Güzel'le dayanışmayı ve desteklerini sürdüreceklerini dile getirdi.
MAHKEME KARARI
Semra Güzel, hakimlik ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
İfadesinde, yargılama sürecini tamamen siyasi bir süreç olarak değerlendirdiğini iddia eden Güzel, "Bir kısım fotoğrafların da içinde bulunduğu gizli tanık beyanlarıyla içi doldurulmaya çalışılmış bir soruşturma yürütülmüştür. Bu fotoğraflara ilişkin bir tek ben yargılanmıyorum. Diğer yargılananlar tutuksuz yargılanmaktadırlar. Bugün benim üzerimden yargılanan HDP'dir. Bir seçim propagandası olarak değerlendiriyorum." dedi.
Beraatla sonuçlanan emsal kararlar olduğunu savunan Güzel, ifadesinde serbest bırakılmayı istediğini kaydetti.
Hakimlik kararında, şüpheli Güzel aleyhine beyanlar, HTS kayıtları, baz bilgileri, terör örgütü mensuplarıyla birlikte sözde askeri eğitim alanında çekilmiş fotoğrafların bulunması ve tüm dosya kapsamında şüphelinin suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve delillerin henüz tam olarak toplanmadığı belirtildi.
Kararda, ''şüphelinin tüm aramalara rağmen bulunamaması üzerine hakkında yakalama kararı çıkarılmış ve bu karara istinaden ifadesinin alınmış olmasıyla, eylemin sabit görülmesi halinde alması muhtemel ceza miktarı da dikkate alındığında kaçma şüphesi bulunduğu anlaşıldığından tutuklamanın ölçülü olduğu'' kaydedildi.