İnsanoğlu dünyada bitkilere ve hayvanlara muhtaç yaşamaktadır. Bunlar olmadan yaşam olmaz.
Onun için bu konuyu ikinci kez yazmak istedim.
Çünkü hayvanların da refah içinde yaşamaya hakları vardır. Bunun için insanımızı daha çocuk yaşta hayvan sevgisi ile birlikte yetiştirmeliyiz.
Hayvanları korumak, kollamak ve yaşatmak görevimiz olmalıdır. Çünkü onlar bize emanet ve bizlerin yoldaşı dünyanın güzel varlıklarıdır. Öyleyse hayvanlara sahip çıkalım.
HAYVANLAR İÇİN PARTİ
Hollanda’da hayvanları korumak ve onların refah düzeyini yükseltmek için 2002 yılında siyasi bir parti kuruldu. Partinin adı: Partij voor de Dieren, Türkçesi Hayvanlar için Parti. Bu partinin Mecliste, Senatoda, Eyaletlerde ve Avrupa Parlamentosunda seçilmiş temsilcileri var. Bu, dünyada bir ilktir. Çünkü Almanya’da 1993 tarihinde Tierschutzpartei isimli yani Hayvan Refahı Partisi kuruldu. Ama henüz parlamentoya giremediler.
Bu çabalar, hayvanların korunması ve refah düzeylerinin yükseltilmesine yönelik güzel çabalardır. Bu bağlamda Hollanda’da ve diğer Avrupa ülkelerinde sokaklarda dolaşan yiyecek arayan hayvan göremezsiniz. Çünkü onlar, insanlara emanettir. İnsanlar da onları koruyup yaşatmaktadırlar.
İSLAM’DA HAYVAN HAKLARI
Kur’an-ı Kerim’de 114 sure vardır. Bunların beş tanesi bir hayvan ismidir. Örneğin, Bakara (inek) sûresi, Nahl (arı) sûresi, Ankebût (örümcek) sûresi, Neml (karınca) sûresi ve Fil sûresi.
Bu demek ki, İslam dini, hayvanlara da büyük önem ve değer vermektedir. Hayvan haklarını korumaktadır.
Dini anlayışa göre çevre ve hayvanlar insanlara emanettir. İnsanların bu emanetleri iyi koruması gerekmektedir.
Emanet sözcüğünün anlamı sana teslim edileni aynı şartlarda koruyup sahibine geri vermektir.
Bir Hadisinde H.z. Muhammed şöyle buyuruyor: “Emanete saygısı olmayanın imanı da yoktur.”
Bu demek ki sana emanet edilenleri göz bebeğin gibi koruman gerekmektedir. Aksi durum senin imanın da yoktur anlamına gelmektedir.
Bir başka Hadis ise şöyle buyuruyor: “Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır."
Hayvanlar da canlı varlık olduğuna göre onlara yapılan iyiliklerde elbette sevap vardır. Öyleyse hiçbir canlıyı incitmeyelim.
Aynı şekilde hayvanlara yapılan her kötülükte de günah vardır, hatta cehennem bile vardır.
İslam dini, insanlara ve bütün canlılara karşı merhametli olunmasını emretmektedir. Hayvanların aç ve susuz bırakılmalarını yasaklamaktadır.
Peygamber, bir kediyi bağlayarak aç ve susuz bırakan ve ölümüne neden olan kadına; “Senin gideceğin yer cehennemdir” buyuruyor.
Hadisin tamamı şöyledir:
“Bir kadın, eve hapsettiği kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamıştı.” (Buhârî, Bed’ül-Halk, 17)
Kur’an “Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebeddiyyen kalacağı cehennemdir,” buyuruyor.
Bu demek ki İslam’da insan öldürme ile hayvan öldürmenin cezası aynı. İkisi de cehennemliktir.
Sonuç olarak, hayvanların da aynen insanlar gibi evrensel hakları vardır. Bu haklara sahip çıkıp hiçbir hayvanın aç ve açıkta kalmasına izin vermeyelim. Ve hiçbir hayvanın öldürülmesine de seyirci kalmayalım. Çünkü bu dünya herkese yeter.
Bekir Cebeci
(Eğitimci Araştırmacı Yazar)
Trabzon, 28 Temmuz 2021
E-mail: info@bekircebeci.com