Etnomüzikolog ve keman virtüözü Audrey Wozniak, kültürel bağların ve sanatın birleştirici gücünün derinlemesine bir keşfi niteliğinde verdiği konserde, Akademisyenlerden müzikseverlere, Türk müziğinin zenginliğini daha yakından tanımak isteyen birçok kişi bu özel akşamda bir araya geldi. Meşk geleneği, Türk müziğinin yüzyıllardır süregelen sözlü aktarım yöntemi olarak etkinliğin temelini oluşturdu ve katılımcılara eşsiz bir müzikal yolculuk sundu.

Audrey Wozniak, konser boyunca Türk klasik ve halk müziğinin zenginliğini yansıtan seçkin bir repertuvar sundu ve bu eserlerle olan derin bağını gözler önüne serdi. Konseri, enerjik ritimleri ve karmaşık yapısıyla dikkat çeken Nikriz Sirto ile açtı. Ardından, Mesut Cemil’in Nihavend Saz Semaisi ve Muhayyer Kürdi Saz Semaisi gibi eserlerle Türk müziğinin mikrotonal ve ritmik zenginliklerini dinleyicilere aktardı. Gecenin en unutulmaz anlarından biri, dinleyicilerin hep bir ağızdan eşlik ettiği Fikrimin İnce Gülü performansı sırasında yaşandı. Bu sevilen melodi, salonda sıcak ve birleştirici bir atmosfer yarattı. Audrey, konseri enerjik Çeçen Kızı ile sonlandırarak, dinleyicilere coşkulu ve neşeli anlar yaşattı, Türk müziğinin dinamik ruhunu kutladı.



Performansı boyunca Audrey, Türk müziğinin inceliklerini kendine özgü yorumuyla dinleyicilere sundu. Batı müziği eğitimi almış bir müzisyen olarak meşk pratiğiyle geçirdiği yaklaşık on yıllık süreçte, hem teknik becerilerini yeniden şekillendirmiş hem de müziğe olan bakış açısını tamamen dönüştürmüştü. Türk müziğinin mikrotonal yapısını kavramanın zorluklarından bahsederken, bu süreçte kazandığı kültürel ve sanatsal derinliği açık bir dille paylaştı. Bu dönüşümün, onun yalnızca teknik açıdan değil, aynı zamanda sanatsal ve kültürel bir köprü olarak müzikte yeni bir yol açmasını sağladığından söz etti.

Audrey, performansında dinleyicilere yalnızca bir müzik ziyafeti sunmakla kalmadı, aynı zamanda hikâyelerini ve meşk sürecindeki kişisel deneyimlerini de paylaştı. Özellikle, Batı müziği eğitimiyle yetişmiş kulaklarını, Türk müziğinin mikrotonal melodilerini algılamaya ve bu melodileri doğru bir şekilde icra etmeye alıştırırken karşılaştığı zorlukları anlatırken, müziğin kişisel bir dönüşüm aracı olarak nasıl bir role sahip olabileceğini derinlemesine ele aldı. Salondaki izleyiciler, hem müzik hem de bu hikâyeler aracılığıyla, onun yolculuğuna tanıklık etti.

Performansın ardından düzenlenen soru-cevap oturumu ise etkinliğe ayrı bir zenginlik kattı. Dinleyiciler, Audrey’ye mikrotonal müziğin teknik detaylarından Türk makam sisteminin ifade gücüne kadar birçok konuda sorular sordu. Audrey, bu sorulara verdiği detaylı ve samimi cevaplarla yalnızca müzikal bilgisiyle değil, aynı zamanda Türkiye’de edindiği deneyimlerden paylaştığı anekdotlarla da dinleyicilerin hayranlığını kazandı. Onun, müzik yoluyla farklı kültürleri anlamaya olan yaklaşımı, izleyicilere kültürel diyaloğun önemi üzerine ilham verdi.

Bu etkinlik, yalnızca bir konserin ötesine geçen, müziğin dönüştürücü ve birleştirici gücünü gözler önüne seren bir kutlama niteliğindeydi. Audrey Wozniak’ın performansı ve içten anlatımı, izleyenlerde derin bir iz bıraktı. Etkinliğin sonunda, salondan ayrılan herkes, yalnızca bir müzik dinletisine katılmamış, aynı zamanda Türk müziğinin zengin mirasını, sanatın sınırları aşan gücünü ve kültürler arası diyaloğun önemini bir kez daha hatırlamıştı. Audrey’nin bu unutulmaz performansı, Türk müziğinin evrensel bir dil olduğunu ve bu dilin tüm dünyaya söyleyecek çok şeyi olduğunu bir kez daha kanıtladı.

AUDREY WOZNIAK HAKKINDA

Audrey Wozniak, altı yaşında, dünyaca ünlü keman virtüözü Itzhak Perlman’ı çocuk televizyon programı Sesame Street’te izledikten sonra keman çalmaya başladı. Batı klasik müziğinde yıllarca süren formal eğitimin ardından, prestijli Thomas J. Watson Bursu’nu kazandı ve Türkiye, Çin ve Endonezya’da müzik üstatlarıyla bir yıl boyunca çalıştı. O zamandan beri, dünyanın dört bir yanından farklı tarzları ve gelenekleri birleştiren sınırları aşan bir sanatçı olarak öne çıktı. Grammy Ödüllü birçok topluluk ve sanatçıyla birlikte 12’den fazla ülkede sahne aldı. Audrey’nin işbirlikleri, yenilikçi çağdaş klasik müzikten, mikrotonalite ve doğaçlamanın öne çıktığı geleneksel Osmanlı ve Türk klasik müziği icralarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Türkiye ile ilgili müzikal ve kültürel içerikleri paylaştığı popüler bir Instagram hesabı (@audreywoz) bulunuyor ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) için hazırladığı “Türkiye’yi Dinliyorum” adlı müzikal bir gezi belgesel serisinin sunucusu ve yaratıcısı olarak görev almayı dört gözle bekliyor. Audrey, aynı zamanda disiplinlerarası bir akademisyen olarak dikkat çekiyor. Harvard Üniversitesi’nden Etnomüzikoloji alanında doktora derecesine sahip olan Audrey, birçok akademik burs kazandı, hakemli akademik araştırmalar yayımladı ve belgeseller, podcastler ve araştırma enstitüleri için uzman olarak görev yaptı. Hem müzikal çalışmaları hem de akademik yaklaşımı, topluluk, ses ve mekân kavramlarını yeniden yorumlamaya davet eden kültürler arası yenilikçi deneyimlerle izleyicilere ilham veriyor. Daha fazla bilgi için www.audreywoz.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Gima Bodrum Pasta-2