Güvensizlik Önergesi Komedisi

30 Mayıs perşembe günü ‘Erken Seçim’ kararı KKTC Meclisinde görüşülecek. Büyük bir olasılıkla kabul edilecek ve 28 Temmuz pazar günü de erken seçim yapılacak.

 

Tabii bu kabulün yasa haline gelebilmesi için de yasal bir süreç var. KKTC Meclisinin kabul ettiği "Erken Seçim Yasası"nın Cumhurbaşkanı tarafından aynı gün onaylanması ve Devlet Matbaasının da aynı gün Resim gazeteyi basması gerekmekte. Bu sürecin son günü 30 Mayıs, eğer seçim günü de gün sayımı içinde kabul ediliyorsa.

 

Cumhurbaşkanı, “bugün başım ağrıyor, izinliyim, Meclisin aldığı kararı yarın gözden geçireceğim” derse, seçim günü en erken 4 Ağustos olur ve süreç sil baştan başlar.  

 

Bu gelişmenin paralelinde KKTC meclisine verilen "Güvensizlik Önergesi" ise bana tam bir komedi gibi geliyor. Gerçekten de Güvensizlik Önergesi üzerine yapılan ateşli konuşmalara, harcanan enerjiye, bana göre boşa giden saatlere gerçekten de hem inanamıyorum hem de acıyorum.

 

KKTC'de süregelen politik anlayış çok yürek burkucu. Tamamen kişisel hırs ve çıkarların üzerine kurulmuş. Varsa da, yoksa da gazetelerin ön sayfalarına geçmek, TV'ler de boy göstermek için heyecanlı heyecanlı konuşmalar yapmak, onu bunu suçlamak ve adeta dünyayı kurtaracak adam rolüne bürünerek gündeme girebilmek için Makyavelvari "hedefe giden her yol mübahtır"a uygun davranmak. Başka yapılan bir şey yok.

 

Bu siyasilerimizi açıkça, "koşu bandı üzerinde, gerçekte var olmayan ama sanki de varmış gibi hayali bir hedefe doğru gittiğini zanneden ama olduğu yerde de bir milim bile ileri gitmeden koşmakta olan" amatör sporculara benzetiyorum.

 

Erken seçim kararı alınmışken Güvensizlik Önergesinin üzerinde ısrarla durmanın halkımızı ve Meclisimizi nereye götüreceğini, halka ve devlete neyi kazandıracağını çok merak ediyorum gerçekten. Bana çok saçma ve gereksiz geliyor bu ısrar ve siyasi şov.

 

Erken Seçim Kararının KKTC Meclisinde kabul edildiği gün daha sona ermeden, Cumhurbaşkanı onaylarsa ve de Devlet Matbaası da Meclisin bu kararını yayınlanabilirse, ki bu özel durumda yayınlamak zorundadır, Yüksek Seçim Kurulu hemen ve derhal seçim günü olarak 28 Temmuzu ilan edecek, seçim yasaklarını hemen yürürlüğe koyacak, ve seçim takvimini de açıklayacaktır.

 

Seçim yasakları yürürlüğe gireceğinden, Seçim ve Halk Oylaması Birleştirilmiş Yasası Madde 79'da belirtilen işlemler, özetle terfi, barem ayarlaması, nakil, toprak dağıtımı, taşınmaz kiralanması, arsa dağıtımı, T izni verilmesi, Tabanca tasarruf veya taşıma izni verilmesi, Yurttaşlığa kabul ve vatandaşlık verilmesi,  istihdam, kredi verilmesi ve benzeri kişilerin çıkarlarına yönelik menfaatlerin sağlanması yasaklanmaktadır. Bu nedenle de Bakanlar Kurulu fiilen İcra görevi olmayan bir kurula dönüşmekte seçim gününe kadar.

 

Erken Seçim kararından sonra Güvensizlik Önergesini oylamak ve meclisten geçirmek bu ülkeye neyi kazandıracak ve kimleri memnun edecek, çok merak ediyorum.  Hayatları boyunca asla Bakan olamayacak birkaç kişi belki bir iki haftalığına icra yetkisi olmayan bir Bakanlar Kurulunda yer alıp bakan olabilecek hepsi o kadar.

 

CTP, geçici Hükümette yer almayacağını açıkladığından geriye kalan, 8 İstifacı milletcvekilleri, 2 DP ve 3 TDP, toplam 13 kişiden bir Başbakan ve 10 Bakan çıkmak zorunda kalacak eğer geçici hükümet dışarıdan bakan atamak istemezse.

 

Başbakan kim olacak konusunda çıngarın çıkacağı ve buna ilaveten de hangi 2 kişinin kabine dışında kalacağı tartışmalarının başlayacağı kesin.  

 

 Güvensizlik Önergesinin kabulünden sonraki süreç ise belli. Cumhurbaşkanı Meclisten bir milletvekilini Kabineyi kurmak için görevlendirecek. Bu milletvekili müstakbel Başbakan olarak güvenoyu yani Meclisten 26 oy alabilecek bir kabineyi kurmak çalışmalarını başlatacak. En geç 15 gün içinde kabinesini Cumhurbaşkanına sunacak veya görevi iade edecek. Cumhurbaşkanı kendisine sunulan kabinenin Meclisten onay alacağına inanırsa ve içinde itiraz edeceği kişiler yoksa Bakanlar Kurulu listesini onaylayacak ve Hükümet programının okunması, Mecliste tartışılması ve oylanarak kabulü süreci başlayacak. Eğer Hükümet Programının kabulü ve oylaması 28 Temmuzdan evvel gerçekleşirse, İrsen Küçük Hükümeti görevi yeni Bakanlar Kuruluna devredecek. Yeni Bakanlar işbaşı yapacak ama hiç bir icra yetkileri de olmayacak, üstelik erken seçimle birlikte de görevleri sona erecek.     

 

Görüldüğü gibi bazı kişilere menfaat sağlamaktan öteye "Güvensizlik Önerisi"nin kabulünün bu ülkeye ve bu ülkenin siyasi yaşamına kazandıracağı hiçbir şey yok. Tam tersine her akla geldiğinde bazıları tarafından lanetlenecek, bazıları tarafından da gülünecek, kişisel hırsların insanlara neler yaptırabileceğinin kötü bir örneği olarak hafızalarda kalacak...