Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türkiye ile Belçika arasında 16 Temmuz 1964'te imzalanan iş gücü anlaşmasının 60. yılı dolayısıyla Belçika’nın Heusden Zolder şehrinde “Kuşaktan Kuşağa: Belçika’daki Türk Diasporasının 60. Yılı Programı” düzenledi. Programa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal ve çok sayıda davetli katıldı.
Programın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 60 yıl önce ellerinde tahta bavullarıyla gurbet yoluna düşenlerin ilk durağının Heusden-Zolder olduğunu hatırlattı. Belçika’nın alın teri dökmüş, zorluklara göğüs germiş, yıllarca vatan hasretiyle yoğrulmuş binlerce Türk işçisinin hikayeleriyle dolu olduğunu hatırlatan Göktaş, bu hikayelerden birinin sazıyla Belçika'ya gelen ilk Türk olan, maden işçisiyken şimdilerde Türk halk müziği eğitimi veren İsmail Erdoğdu'ya, bir diğerinin geçen ay hayatını kaybeden tercüman Yakup Yurt'a, bir diğerinin ise çiftçilik yaptıktan sonra Brüksel'de Türk marketi açan dedesi Hasan Malak'a ait olduğunu anlattı.
Hayatının dedesinin ve babasının marketinde kasalar arasında şekillendiğini aktaran Göktaş, “Alın terinin ve emeğin ne kadar kıymetli olduğunu daha küçük yaşlarımda hem okuyup hem çalışırken öğrendim. Kendi ülkemin değerlerini savunmayı ve hatta temsilcisi olmayı orada öğrendim. Büyük bir heyecanla siyaset dünyasında girdiğim seçimleri o markette insanlarla kurduğum iletişimle kazandım. Bugün Türkiye’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı sıfatıyla huzurunuzdaysam bunu ailemin varlığına ve desteğine borçluyum” dedi.
BELÇİKA'NIN EKONOMİSİNİN BÜYÜMESİ İÇİN DE ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI
60 yıl önce, Türkiye'den Brüksel’e göç edenlerin yeni bir hayat kurmak için umut ve cesaretle yola çıktıklarını belirten Göktaş, bu yolculuğun sadece kendi hayatları için değil, Belçika'nın ekonomisinin büyümesi için de önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getirdi.
60 yıl önce işçi olarak Belçika’ya göç eden Türklerin girişimci, tüccar ya da sanayici olarak önemli yatırımlara imza attıklarına, karar mekanizmalarında yer alarak ülke siyaseti hakkında görüş bildirdiklerine, etkin roller üstlendiklerine dikkati çeken Göktaş, bunları yaparken de manevi değerlerini koruduklarını, milli kültürlerine bağlı kaldıklarını dile getirdi.
GÜÇLÜ DİASPORA, GÜÇLÜ TÜRKİYE ŞİARIYLA ÇALIŞIYORUZ
Programda konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren de dilini, kültürünü bilmedikleri bir ülkede zor şartlar altında çalışıp hem de değerlerini koruyarak geçimlerini sağlamak için çalışan Türklerin, aralarından Bakan Göktaş gibi onlarca önemli figür ortaya çıkarmasının bir başarı hikayesi olduğunu belirtti.
Belçika'da halihazırda iş insanı, akademisyen, bürokrat olan, özellikle erken dönemde gelerek cami ve kültür dernekleri kuran, sosyal faaliyetlere katılan 350 binin üzerinde nüfuslu bir Türk toplumu varlığının bulunduğunu ifade eden Eren, her birinin Türkiye Cumhuriyeti için ana vatanda yaşayan vatandaşlar kadar değerli olduğunu vurguladı.
Eren, YTB'nin tek hedefinin yurt dışında yaşayan vatandaşların hizmetini görmek, onların Türkiye ile bağlarının devamını sağlamak olduğunu belirtti ve “Güçlü diaspora, güçlü Türkiye" şiarıyla çalıştıklarını vurguladı.
SİYASET, EKONOMİ, KÜLTÜR, SPOR, SANAT ALANLARINDA DAHA ETKİN
Programda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya da Avrupa'daki varlık mücadelesini "büyük bir başarı hikayesi" olarak tanımladı. Türk toplumunun işçi konumunda olan nesilden, hayatın her alanında var olan, istihdam sağlayan, iş üreten, katma değer oluşturan bir toplum haline geldiğine dikkat çeken Sırakaya, Türklerin Avrupa'da hem siyaset hem de ekonomi, kültür, spor, sanat alanlarında daha etkin olması gerektiğini vurguladı.
Sırakaya konuşmasında Türk sivil toplum kuruluşlarına, YTB Başkanı Abdullah Eren'e ve yurt dışında yaşayan vatandaşlara bakışı tümüyle değiştirerek kıymet veren, oy kullanma ve temsil gibi haklar tanıyan, YTB, TİKA, Maarif, Yunus Emre Enstitüsü gibi başkanlıklarla hizmet veren bir anlayışı getirdiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini iletti.
TÜRKLERİN HİKAYESİ, “EN İYİ UYUM ÖRNEĞİ”
Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal doktor, avukat, akademisyen, mühendis, iş insanı konumuna gelen Türk vatandaşlarının çalışmalarının gurur verici olduğuna dikkat çekerek, “Dillerini bilmeden geldikleri ülkede canla başla zor işlerde çalışarak bugünkü konumlarına ulaşmaları takdire şayandır. Birinci nesil vatandaşların gösterdiği azim, çaba ve sabır çok kıymetli. Bu özellikler sayesinde Türklerin hikayesi, ‘en iyi uyum örneği’ olarak tarihe geçti” dedi.
Etkinliğin sonunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, göç eden birinci nesil adına Aziz Gel'e, 4. nesil adına da Büşranur Yüksel'e çiçek takdim etti.
Programda, halk müziği sanatçısı Kubat'ın saz sanatçısı babası, Belçika'ya ilk nesil göçmenlerden merhum Necati Kubat ve sivil toplum önderi merhum Sedat Kaya adına akrabalarına plaket takdim edildi.
Programda Türk toplumuna yardımları vesilesiyle Belçikalı Tina de Gendt ve Dr. Ri de Ridder'e, ilk nesil Türk göçmen eşi vesilesiyle Müslüman olan "Güler" lakaplı Ghislaine Marie Ernestine'e, etkinlik için mekân sağlayan ikinci nesil göçmenlerden iş insanı Tamer Cankurtaranoğlu ve eşi Nilgün Cankurtaranoğlu’na da plaket verildi.
Barış Manço'nun eşi Lale Manço ve oğlu Batıkan Manço da etkinliğe katıldı.Lale Manço, yaptığı konuşmada, merhum eşinin Türkiye ve Belçika'nın ortak değeri ve kültür elçisi olduğunu ve burada bulunmanın ailesi adına büyük bir onur olduğunu söyledi. YTB Başkanı Eren, Lale Manço'ya plaket takdim etti.