Giydirmiyor soyuyorlar!

Ünlü tesettür markalarının yıllardır, janjanlı ve frapan giysilerle sözde tesettürün sadeliğine “canlılık” katan çizgileri, başörtülüleri epey bunaltmış durumda. Fiyatların kazıklığı da “Giydirmiyor, soyuyorlar” dedirtiyor!

 

Geçen hafta bir tunik almak için tesettür mağazalarından birine girdim. İşin doğrusu başörtülü arkadaşlarımın giydiği tunikleri çok beğendiğim için en iyisi tesettür mağazalarına bakayım dedim.

 

Tesettür markalarından en ünlü olann mağazasına girdim önce. Gayet şık giyinmiş tesettürlü satış danışmanları oldukça kibardı. Diğer mağazarlardaki satış danışmanları ile karşılaştırınca, insanın kendini rahat hissedeceği güleryüzlülükle karşılıyorlar insanı.

 

Ben de meramımı tabi ki kibar bir dille anlattım. Satış danışmanı hanımefendi beni tuniklerin olduğu bölüme götürdü. Oldukça şıktı tunikler. Tabi fiyatlarına bakmadım. Denedim bir tanesini ve beğendikten sonra fiyatına bakmak geldi aklıma. Ve ne olduysa ondan sonra oldu.

 

O da ne? Sıradan bir kumaşa sahip ve hiç el işçiliği de olmayan bir tunik tam 180 liraydı. Tabi ki çok şaşırdım. Diğer kıyafetlere de bir bakayım derken gördüğüm fiyatlar beni ciddi anlamda şoka uğrattı. Kendimi bir an Amerika’nın en ünlü ve sırf marka ürün satan mağazalarından birinde hissettim.

Zira; sıradan bir etek 170, sıradan bir bluz 90, sıradan bir elbise 200, sıradan bir tunik 180 lira civarında idi.

 

Ve tam da o sırada mağazada yanımdan geçen iki tane başörtülü kızın konuşmasına şahit oldum. Kızlar "Örtülü olmayan biri 50 liraya giyinirken biz 200 liraya giyiniyoruz" diye sitem ediyorlardı.

 

İşin ilginç yanı bu mağazalara talep oldukça fazla. Başörtülü arkadaşlarımdan biri ile bu konuyu konuştuğumda “Maalesef Meryemciğim, mağazada yakınan kızlar çok haklı. İnancımıza binaen giydiğimiz kıyafetlerde bile, tüccarların tezgahına denk geliyoruz. Biz, başörtülü olmayan hemcinslerimize göre oldukça pahalı giyiniyoruz.  Maddi olanaklara sahip insanlar bu mağazalardan giyinebiliyor ama olmayanlar çarşı-pazar ne bulurlarsa alternatif çözüm üretiyorlar kendilerine” dedi.

 

Konuyu biraz daha araştırınca daha ilginç şeyler de duydum. Mesela muhafazakarların tercih ettiği tatil köyü ve oteller de, tesettür mağazaları gibi “tekel” olmanın verdiği özgüvenle(!) fiyatlarını çok yüksek tutuyormuş.

 

Aslında piyasa, bu konuda uyanmış. Tesettür mağazalarındaki koleksiyonların şehirlileşemeyen çizgilerinden ve fiyatlarından yakınmalar arttıkça daha önce kreasyonlarında tesettüre yer vermeyen bir çok marka da tesettürlü müşterileri için koleksiyonlar hazırlamaya başlamış.

 

Daha önce tesettürü tekeline alan mağazalara macbur olan insanlar da şimdi diğer mağazalardaki tesettüre uygun ve uygun fiyatlı kıyafetleri tercih etmeye başlamış.

 

Bunun yanısıra ünlü tesettür markalarının yıllardır, janjanlı, arabesk, frapan giysilerle sözde tesettürün sadeliğine “canlılık” katan çizgileri de başörtülüleri epey bunaltmış durumda. Birçoklarının çizgilerinin zaten tesettüre çok da uygun olmadığını söyleyenler de var.

 

Bu mağazaların yöneticilerinden birinin konuştuğu gazeteye, büyük marka oldukları ve defileler tertipledikleri için fiyatlarına marka değerini de eklediklerini söylediğini anımsadım.

 

Açıkçası bu mağazalara sormak lazım: Kumaşın ve el işçiliğinin pahalılığı anlaşılır ama ama sıradan bir buluzu bile sırf marka diye bir tesettür mağazası nasıl bu denli yüksek fiyata satabilir?

 

İnançları doğrultusunda giyinmek isteyen insanların, tesettür markalarınca resmen soyulması, büyük bir sömürü bence…