Küresel çaptaki gıda krizinin çözümüne ilişkin önemli bir adım olan tahıl sevkiyatına yönelik mutabakat kapsamında tahıl ve gıda maddeleri, Ukrayna’ya ait 3 liman üzerinden emniyetli bir şekilde denizden nakledilecek. Çalışmaların takibi İstanbul’da kurulacak Müşterek Koordinasyon Merkezi’nden yapılırken Türkiye, Türk boğazlarına giriş-çıkış öncesi tüm ticari gemilerin kontrolünü gerçekleştirecek.

Büyük ölçüde Rusya ile Ukrayna tarafından karşılanan dünyadaki tahıl arzı, iki ülke arasında şubat ayında başlayan savaş nedeniyle sıkıntıya girdi.

Ukrayna limanlarında kalan gemiler nedeniyle tahıl ve diğer gıda ihracatındaki duraksama, küresel gıda krizi riskini artırdı. Açlık ve güvenlik sorunu anlamına gelen krizin çözümü için Ukrayna’da bekleyen 25 milyon tondan fazla tahılın sevkiyatının önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Bu sorunun çözümü için de limanlarda bekleyen tahıl ve diğer gıda maddelerinin denizden emniyetli şekilde sevkine yönelik "koridor" fikri oluştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmelerinin ardından Türkiye, sorunun çözümü için inisiyatif aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomatik girişimleri doğrultusunda Milli Savunma Bakanlığının yanı sıra diğer bakanlık, kurum ve kuruluşlar, iş birliği içinde hareket ederek çalışmalara başladı.

Çalışmalar dahilinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ile çok sayıda görüşme gerçekleştirdi. Bunun ardından kamuoyunda "kırmızı hat" olarak nitelendirilen Türkiye ile Ukrayna ve Rusya arasında doğrudan temas hattı hayata geçirildi.

"Kırmızı hat" diplomasisi çerçevesinde ülkeler birer general belirledi. BM'nin de bir görevlendirme yapmasının ardından görüşmeler, ikili olarak başladı. Bu kapsamda ilk adım 21 Haziran'da Moskova'da atıldı. Moskova’da yapılan askeri heyetler toplantısı sonrası "Azov Concord" gemisi, Mariupol’dan ayrıldı. Böylece Ukrayna limanlarından ilk gemi ayrılmış oldu.

Sonrasında Türkiye, Rusya ve Ukrayna savunma bakanlıklarına bağlı askeri heyetlerle BM heyetleri, ilk dörtlü toplantılarını 13 Temmuz’da İstanbul Kalender Kasrı'nda gerçekleştirdi.

Temel prensipler kapsamında anlaşmaya varılan görüşmenin ardından bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'ın katılımıyla "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" taraflar tarafından imzalandı.

Türkiye'nin diplomasi başarısı olarak ortaya çıkan ve dünya kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanan mutabakat ile ihraç edilecek tahıl ve benzeri gıda ürünlerinin Ukrayna’ya ait 3 liman üzerinden emniyetli bir şekilde denizden nakliyatının yapılması amaçlanıyor. Odessa, Çernomorsk ve Yujniy limanlarından yapılacak sevkiyatı içeren mutabakatla ilk olarak BM ve taraflarca belirlenen sayıda temsilci ile İstanbul’da Müşterek Koordinasyon Merkezi'nin tesis edilmesi planlanıyor.

Onaylanan program ve denetim dahilinde söz konusu limanlara intikal eden, giren ve çıkan gemilerin kontrolü sağlanacak. Gemilerin koridordan intikali taraflarca da uzaktan takip edilebilecek.

İnsani maksatlı olması esas alınacak faaliyet kapsamında Türkiye, Türk boğazlarına giriş-çıkış öncesi tüm ticari gemilerin kontrolünü yapacak.

TÜRKİYE TAHIL KORİDORU ANLAŞMASINDA UYGULAMANIN DA KALBİ OLUYOR

Üst düzey bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi, tahıl sevkiyatı anlaşması kapsamında mutabık kalınan koridora göre gemilerin Karadeniz ve Boğaz'dan geçeceklerini belirterek, "Bu, hemen burada İstanbul'da kurulacak, Ukrayna ve Rusya Federasyonu ve tabii ki ev sahibi Türkiye'nin temsilcilerinin yer alacağı bir Ortak Koordinasyon Merkezi tarafından izlenecek." dedi.

BM yetkilisi, düzenlediği basın toplantısında, Tahıl Sevkiyatı Anlaşması'nın amacının "küresel güneye bir tür teselli sağlamak" olduğunu söyledi.

Dünya çapında özellikle Ukrayna savaşı nedeniyle yardıma muhtaç insanların sayısının oldukça arttığına dikkati çeken yetkili, BM'nin amacının ticari pazara daha fazla tahıl, ilgili ürünler ve malzemeleri sağlamak ve aynı zamanda düşük fiyat sağlamak olduğunu ifade etti.

Anlaşmanın çerçevesi hakkında bilgi veren yetkili, Ukrayna kara sularında taraflarca başka bir mayın temizleme işleminin yapılmayacağını söyledi.

Üst düzey BM yetkilisi, gemilerin bu kara sularına girip çıkmaları ve limanlardan Karadeniz'e geri dönmeleri için Ukraynalılar tarafından belirlenen güvenli kanalların kullanılmasının çok daha etkili olacağına karar verdiklerini kaydetti.

Bu gemilere rehberlik eden Ukraynalı pilotların da olacağını aktaran yetkili, "Gemiler, mutabık kalınan bir koridora göre dünyaya tahıl ihracatını yapmak için Karadeniz'den geçip Boğaz'dan geçecek. Bu, hemen burada İstanbul'da kurulacak, Ukrayna ve Rusya Federasyonu ve tabii ki ev sahibi Türkiye'nin temsilcilerinin yer alacağı bir Ortak Koordinasyon Merkezi tarafından izlenecek." dedi.

Yetkili, "Bunda Türkiye'nin rolü çok önemliydi ve uygulamaya geçtikçe daha da artacak." ifadesini kullandı.

Bir sonraki unsurun limanlara giren gemilerin denetlenmesi olduğunu kaydeden üst düzey yetkili, "Bu, şu anda üç üye ülkenin ve Birleşmiş Milletler'in bulunduğu Ortak Koordinasyon Merkezi'nin gözetiminde yapılacaktır. Denetim ekipleri oluşturulacak. Ukrayna'ya silah girmediğinden emin olmak için gemiler denetlenecek." değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan limanlarda çıkış yapan gemilerin izleneceğini de aktaran yetkili, BM ve Türkiye'nin yanı sıra Ukrayna'nın da bu gemilere tahıl boşaltılmasını izleyeceğini ifade etti.

"(BU GEÇİŞ) İSTANBUL'DAKİ ORTAK KOORDİNASYON MERKEZİNCE İZLENECEK GÜVENLİ BİR GEÇİŞ OLACAK"

Üst düzey yetkili, iki buçuk aylık müzakere sürecinde bunun "uygulanabilir bir plan olduğunu" tespit ettiklerini belirterek, bu önlemlerin ticari denizciliği bu konudaki rollerini üstlenmeye teşvik etmek için yeterli olacağını söyledi.

"Bu limanlardan tahıl ve diğer gıda maddelerinin getirilmesi ticaret açısından ticari bir operasyondur." diyen yetkili, söz konusu limanlardan Karadeniz'e herhangi bir tarafça çıkış yapan gemilere bir saldırı yapılmaması konusunda mutabık kaldıklarını vurguladı.

Üst düzey BM yetkilisi, "(Bu geçiş) İstanbul'daki Ortak Koordinasyon Merkezince izlenecek güvenli bir geçiş olacak. Biz halihazırda Birleşmiş Milletler olarak o merkezdeki temsilcimiz olacak kişiyi belirlemeye başladık." dedi.

"TÜRKİYE'NİN BU MÜZAKERELERDEKİ ROLÜNÜN KESİNLİKLE MERKEZİ OLMUŞTUR"

Yetkili, "Gıda fiyatlarının yüksek olması nedeniyle talebi karşılama sorunumuz varsa, bunu hemen çözemezsek, daha sonra ciddi bir kıtlık kriziyle karşı karşıya kalacağız." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin bu müzakerelerdeki rolü kesinlikle merkezi olmuştur. Bizim için müthiş bir ortaklık oldu." diyen yetkili, müzakerelerin çoğunun Türkiye'de yapıldığını ve Türk tarafının görüşmeler hakkında kendilerini çok net bir şekilde bilgilendirdiğini vurguladı.

Üst düzey yetkili, öte yandan müzakerelerde Rus ve Ukrayna tarafından askerlerin bulunmasının önemli olduğunu belirterek, "Türkiye'nin rolü sadece ev sahibi olmak değildi, çok ama çok önemli bir oyuncuydu." dedi.

- "İstanbul'daki merkez bu operasyonun kalbi olacak."

Ukrayna'ya silah taşıyan gemilerin girmemesi için denetlemelerin kim tarafından yapılacağı sorusuna yanıt veren yetkili, denetlemelerin Rusya, Ukrayna, Türkiye ve BM tarafından yapılacağını belirterek, bir Türk limanında gemiye binecek olan ekiplerin belirlenmesi konusunda görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Üst düzey yetkili, Türkiye'nin söz konusu denetlemelere müdahil olacağını belirterek, "Türkiye personel temin edecek, ama biz de, iki taraf da orada olacağız." dedi.

Bunun dörtlü bir denetleme olacağını vurgulayan yetkili, "Anlaşma, gemilerin Karadeniz boyunca belirli kanalları ve bir koridoru izlemesi için olduğundan, bu koridorun dışına çıkıp çıkmadıkları izlenecek. Bunu yaparlarsa (ihlal durumunda), İstanbul'daki ortak kontrol merkezi, bu hareketin daha fazla inceleme gerektirip gerektirmediğine karar verecek." değerlendirmesini yaptı.

Tarafların bu girişimin bir parçası olduğu belirlenen gemilere bu kanallardan saldırmama konusunda hemfikir olduğunun açıkça ifade edildiğini kaydeden yetkili, "Herhangi bir durum olursa, bunu çözmek için esasen bu operasyonun denetlenmesini yürütmek Ortak Koordinasyon Merkezi'nin görevi olacaktır." dedi.

Üst düzey BM yetkilisi, "İstanbul'daki merkez bu operasyonun kalbi olacak. (Bu) Bu hatlar boyunca fiilen fiili bir ateşkestir." dedi.

Yetkili, ateşkes kelimesini kullanmak yerine anlaşmada yasaklanan faaliyeti anlatmak istediklerini de sözlerine ekledi.

"ORTAK KOORDİNASYON MERKEZİNİ KURMAK İÇİN YARIN BAŞLIYORUZ"

Tahıl koridorunun faaliyete geçmesi için bir zaman çizelgesi olup olmadığının sorulması üzerine yetkili, "Ortak Koordinasyon Merkezini kurmak için yarın başlıyoruz. Birleşmiş Milletler tarafında, geçici olarak kimi görevlendireceğimizi halihazırda görüşüyoruz. İkinci olarak, giren gemiler için en azından prototip denetim ekiplerinin hazır olması gerekecek." dedi.

Üst düzey yetkili, "İşe yarayabileceğini göstermek için gemilerin ilk hareketini görmek umarım sizi de şaşırtmaz. Ama kurulacak Ortak Koordinasyon Merkezine ihtiyacımız var. Bu teftişlerin gerçekleşmesi için teftiş ekiplerine, en azından bunun çekirdeğinin oluşturulmasına ihtiyacımız var." ifadelerine yer verdi.

Bir an önce sevkiyatın başlanması gerektiğini kaydeden yetkili, Ukrayna'da yaklaşan bir hasadın olduğunu ve hasadın bir yere gitmesi için siloları boşaltmaları gerektiğini belirterek, Odesa ve diğer üç limandan savaş öncesi bir seviye olan aylık yaklaşık 5 milyon ton ihracat hedeflediklerini vurguladı.

Üst düzey yetkili, Ortak Koordinasyon Merkezi'nin sivil ya da askeri olup olmayacağına tarafların karar vereceğini belirterek, askeri unsurların oldukça güçlü olacağını düşündüğünü ifade etti.

Anlaşmanın ateşkes içeriğine ilişkin bir soruya yanıt veren yetkili, "Taraflar, gemileri ve diğer sivil gemileri ve liman tesislerini bu girişime dahil etmek için herhangi bir saldırıda bulunmayacaklardır. Şunu belirtmekte fayda var, bu girişim hiçbir şekilde savaşı bitirmiyor." ifadesini kullandı.

"HAYATİ OLACAK OLAN, GEMİLERİN HAREKETLERİNİN İZLENMESİDİR"

BM ya da Türkiye’den askeri eskort gemilerinin limanlarda olup olmayacağı yönündeki soruya yanıt veren yetkili, askeri eskort öngörmediklerini belirterek, “Müzakerelerimizde bunun gereksiz olduğuna karar verdik. Ancak hayati olacak olan, gemilerin hareketlerinin izlenmesidir. Nasıl gemi hareketleri küresel olarak izleniyorsa biz de onları öyle izleyeceğiz. Ancak zamanla kendi gözetim kontrol araçlarımıza da sahip olacağız, ancak askeri eskort konusunda herhangi bir hüküm yok.” dedi.

Üst düzey yetkili, Ukraynalı pilotların olacağını ve ayrıca bir arama kurtarma gemisinin de kara sınırlarında olabileceğini dile getirdi.

Ortak Koordinasyon Merkezinin tarafların müzakerelerinin bir sonucu olduğunu kaydeden yetkili, Montrö Boğazlar Sözleşmesinin önemine de vurgu yaptı.

BM yetkilisi, Ukrayna ve Rusya taraflarının halen savaşta olduğunu hatırlatarak, bu anlaşmanın tarafların olağanüstü bir başarısı olduğunu ve çok mutlu olduklarını kaydetti.

Üst düzey BM yetkilisi, “Karadeniz girişiminin zaman çerçevesi yenilenebilir 120 gündür. Bu anlaşma savaş bitene kadar devam etmek zorunda kalacak.” dedi.