İSTANBUL (AA) - ZEYNEP YEŞİLDAL - Galatasaray maç biletlerinin karaborsada satışına ilişkin iddialar dolayısıyla Kulüp Başkanı Dursun Özbek'in suç duyurusunda bulunmasıyla başlatılan soruşturmada, "tanık" sıfatıyla ifadeleri alınan Hayri Kozak, Ahmet Serhat Ulueren ve Adnan Menderes Aybaba'nın ifadelerine ulaşıldı.
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek'in, basında ve sosyal medyada gündeme gelen Galatasaray maç biletlerinin karaborsa satışı iddialarının araştırılması ilişkin savcılığa bulunduğu suç duyurusunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında Galatasaray Divan Kurulu üyesi Hayri Kozak ve gazeteciler Ahmet Serhat Ulueren ile Adnan Menderes Aybaba "tanık" sıfatıyla ifade verdi.
- Hayri Kozak: "Divan kurulunda yalancı durumuna düştüm"
Kozak savcılıktaki ifadesinde, söz konusu iddiaları ilk kez gazeteci Haluk Yürekli'nin katıldığı bir televizyon programında "Galatasaraylı 18 kişi savcılık tarafından ifadeye çağırıldı." sözleriyle öğrendiğini, 100 yıllık tarihi olan Galatasaray Spor Kulübünde bugüne kadar böyle bir iddia ve soruşturma yaşanmadığını ve bu söylemin kendisini rahatsız ettiğini söyledi.
İlk etapta bu iddialarla ilgili kulübün bir girişimde bulunacağını düşündüğünü ancak kimse harekete geçmeyince 14 Ağustos'ta konuyu Divan Kurulu toplantısında dile getirdiğini belirten Kozak, şöyle devam etti:
"Neden Kulübün bu konuyla ilgili herhangi bir araştırma yapmadığını, bu konuyla ilgili de 'Benden başka bilgisi olan ve rahatsız olan yok mu?' şeklinde soru sorduğumda yalnızca iki arkadaşım, 'bilgileri olduğunu' söyleyince hayal kırıklığına uğradım. Başkan ise bunları dile getirmeme rağmen bu iddiaların 'Yalan ve asılsız bilgi' olduğunu söyleyince ben de Divan Kurulunda yalancı durumuna düştüm. Cevap hakkım dolduğu için divan başkanına giderek söz istedim ancak bana söz hakkı verilmedi. Daha sonra ben bu işin peşinden gideceğimi ve ne gerekiyorsa yapacağımı söyledim."
Kozak, Divan Kurulu toplantısından önce Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek'in savcılığa gittiğini, 18 kişinin ifadeye çağrıldığı bilgisinin yalan olduğunu ve herhangi bir soruşturma olmadığına ilişkin bilgi aldığını kendilerine söylediğini ileri sürdü.
Gazeteci Haluk Yürekli'yi, dile getirdiği iddialarını sormak için 4-5 kez aradığını ancak kendisine ulaşamadığını anlatan Kozak, "Yine Denetim Kurulu ile görüştüm ve karaborsadan bilet satışıyla ilgili denetimin yapıldığını söylediler. Şu an denetim devam etmektedir. Ben Divan Kurulu üyesi olmama rağmen biletin Passolig üzerinden satışı ve devriyle ilgili aşamalardan bilgi sahibi değilim ancak UltrAslan Grubunun önde gelenlerinden birinin Galatasaray Kulübünde kendisine tahsis edilen odaya gelerek çalışma yaptığını duydum." ifadesini kullandı.
Kozak, biletlerin karaborsadan satıldığına ilişkin şüphe duyduğunu, söz konusu iddiaların peşini bırakmayacağını, biletlerle ilgili alım, satım ve devir işleriyle ilgilenen kulüp görevlilerinin de beyanlarının alınmasının uygun olacağını söyledi.
- Adnan Menderes Aybaba'nın ifadesi
Tanık Adnan Menderes Aybaba da ifadesinde, sunuculuğunu yaptıkları Telegol programında 2 Eylül'de canlı bağlantıyla katılan Hayri Kozak'ın, kulüpte usulsüz şekilde yöneticilerin de dahil olduğu karaborsadan bilet satışıyla ilgili ekonomik tartışmaların yaşandığını, yönetim de kendisi de dahil olmak üzere birçok kişinin bu konuyla ilgili rahatsızlık duyduğunu söylediğini belirtti.
Kendisinin de konuyla ilgili savcılığın araştırma yapmasını istediğini sık sık dile getirdiğini anlatan Aybaba, "Bizim amacımız özellikle bir spor yorumcusu ve gazeteci olarak kamuoyunda geçen iddiaların özellikle Türk futbolu adına açığa çıkarılması ve şeffaf şekilde Türk futbolunun daha ileriye gitmesidir." dedi.
- Ahmet Serhat Ulueren'in ifadesi
Tanık olarak ifadesi alınan Ahmet Serhat Ulueren ise beyanında, 30 yıllık meslek hayatında 15 yıl Galatasaray spor muhabiri olarak çalıştığını, herhangi bir spor kulübü yönetimine gelmek isteyen kişilerin karaborsa bilet satışının önüne geçecekleri yönünde vaatlerde bulunduğunu ancak bu zamana kadar kimsenin somut adım atmadığını söyledi.
Söz konusu iddialara ilişkin Ulueren, şunları kaydetti:
"Sormuş olduğunuz konu ile ilgili olarak özellikle UltrAslan taraftar grubu yöneticilerinin ve taraftarlarının stadyum içinde istedikleri şekilde gişe kapılarından geçtiği ve gişe memurlarının bile bu şahıslardan korktuğunu bizzat oğlum Galatasaray taraftarı olarak UltrAslan'ın içerisinde olduğu için duydum. Benim karaborsa üzerinden bilet satışı sonrası Galatasaray Spor Kulübü içerisinde görevli olan herhangi bir yöneticinin veya sorumlunun kendisine menfaat sağladığına dair bilgim yok. Ancak Fatih Altaylı ve Hayrettin Kozak'tan da duyduğum üzere bu işin başında Eray Yazgan ve Alper Narman isimli şahısların olduğunu, stadyum sorumlusu Bora Bahçetepe'nin taraftar gruplarından UltrAslan'ın eski kurucularından Sabahattin Şirin ve şuan ki UltrAslan lideri Yılmaz Tutuş'a stadyum içerisinde oda bile tahsis edildiğini öğrendim."
Bu ifadelerinin duyumdan ibaret olduğunu, UltrAslan Grubunun 13 binden fazla taraftarı olduğunu, karaborsadan bilet satışının tespitinin çok zor olduğunu söyleyen Ulueren, yurt dışında yaşayan vatandaşlara sosyal medya platformları üzerinden fahiş fiyata bilet satıldığıyla ilgili kendisine çok fazla ihbar geldiğini, iddiaların tespitini Passolig'in yapabilmesinin, denetleyen kurum olmaması nedeniyle mümkün olmadığını belirtti.
Kamuoyunun rahatsızlığının 'bilet satışının 5 dakika içinde bitmesi' olduğunun altını çizen Ulueren, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu için iddiaların araştırılmasını talep etti.
Karaborsa bilet satışı iddialarının gündeme gelmesinin ardından biletlerin bulunmaya başlamasının sebebini merak ettiğini beyan eden Ulueren, şunları kaydetti:
"Bence bu konuda kimsenin bir bilgisi de yok. Bu soruşturmanın, basında ve sosyal medyada yer alan haber ve bilgilerin Galatasaray yönetimini yıpratma adına bilinçli olarak yapıldığını tahmin ediyorum. Zira Galatasaray Mali Genel Kuruluna az kalmışken, bu kadar zayıflatıcı olayların ardı ardına gelmesi mümkün değildir. Dursun Özbek'i zayıflatmak ve Galatasaray Spor Kulübünü karıştırmak amacıyla bu iddiaların gündeme geldiğini düşünüyorum."