Frankfurt Türk Film Festivale başlıyor...
Bunları niçin yazıyorum. Almanya’nın Frankfurt kentinde 16. Türk Film Festivali başlıyor. Festival Komitesi Başkanı Hüseyin Sıtkı ile yardımcısı Deniz Kün’ün diğer ekip arkadaşlarıyla yine bir yıldır titiz bir şekilde hazırlığını yaptığı 16. Türk Film Festivali 30 Ekim – 5 Kasım arasında yapılacak. Festival programını gerek Mustafa Küçük’ün harikulade tasarladığı dağıtılan Türkçe-Almanca kitapçıklarda gerekse internette www,turkfilmfestival.de adresinde bulabilirsiniz.
Bu yıl gösterilecek çeşitli Türk filmlerine ilaveten gösterilecek iki belgesel çok önemli… 1933’te Almanya’da Nazi zulmünden Türkiye’ye sığınan Alman bilim adamlarını anlatan “Haymatloz” (Exil in der Türkei) 1 Kasım’da gösterilecek. Benim de yıllardır araştırdığım bir konu bu… Türkiye’de Alfa Yayınları’ndan bu yıl Haziran’da yayınlanan “Yurtsuz Kalanlar” isimli kitabımın konusu da bu…
Diğeri ise 3 Kasım’da gösterilecek “Eduard Zuckmayer” belgeseli… 23 Nisan 1936’da ılık bir Pazar sabahı İstanbul’dan Ankara’ya gelen yataklı trenden elinde valiziyle inen Alman piyanisttir… 1972 yılı yaz aylarında dünyadan göçer… 1932’de başlayan kırkı yıllık bir dönem onun ölümüyle sona erer… Belgeseli merakla bekliyorum…
Sinema emek ister, önce insanların, toplumun ilgisini çekecek bir konuyu bulmak gerekir. Ardından senarist, yönetmen insanlara bu konudan yola çıkıp sanatçılar aracılığıyla bir dünya sunar.
Sinema ile ilişkim seyirci olmakla sınırlı ama Andre Bazin, Siegfried Kracauir veya Dudley Andrew gibi sinematografi teorisyenlerinin yazdıklarına göre, sinema “Gerçekçiler” ve “Estetikçiler” gibi kategorilere ayrılıyor temelde… Festivalde gösterilecek filmlerin hangisi hangi kategoride izleyip göreceğiz…
20. Yüzyılın en önemli yönetmenlerinden İtalyan Federico Fellini diyorki “İyi bir filmin kusurları olması gerekir. Hayat gibi, insanlar gibi.” Dolayısıyla siz ne filmlerde, ne de festivalde kusur aramayın… Zevkle filmleri izlemenizi tavsiye ediyorum.