İngiltere İslam Kültür Merkezi Vakfı tarafından geleneksel olarak düzenlenen iftar programına katılan diplomat ve siyasiler, farklı inanç ve etnik toplumların birarada yaşama kültürünün önemine vurgu yaptılar.
Vakfın Genel Sekreteri Salih Boşça’nın konuklara ‘hoşgeldiniz’ hitabının ardından, Vafıf Başkanı Erdoğan Çelik yaptığı konuşmada, ramazan ayı ve oruç tutmanın insanlar için önemini Kur’an ve Hz Peygamber’in sözleriyle aktardı.
İftar yemeğinde, Türkiye’nin Yondra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Başkonsolos Emirhan Yorulmazlar, KKTC Londra Konsolosu Ülkü Alemdar, İşçi Partisi Shoreditch Milletvekili Meg Hillier, Haringey Belediye Başkanı Ali Gül Özbek, Hackney belediye Sözcüsü Rosamery Sales, Belediye Meclisi Üyeleri Mete Çoban, Ann Munn, Büyükelçilik Müsteşarı Cem Işık, Büyükelçilik Müşaviri Mustafa Türker Yılmaz, Sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri işadamları ve seçkin bir davetli hazır bulundu.
Salı akşamı Süleymaniye Kültür merkezi’nde gerçekleşen iftar programı, İsmail Topsakal hocanın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
SENENİN TAMAMI RAMAZAN OLMALI!
Konuşmasında, ‘Kelamül kibar, Kibarül Kelam’ islam atasöözünü hatırlatan Çelik, “Az önce dinlediğimiz gibi sözlerin en büyüğü kainatın yaratıcısına aittir şüphesiz” dedi.
İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in “İnsanlar, Ramazan’ın kıymetini tam olarak bilselerdi, senenin tamamının Ramazan olmasını isterlerdi” diye buyurduğunu hatırlatan Erdoğan Çelik, “Gerçekten, hakkıyla anlayamasakta görüyoruz ki, şu mübarek ayda, yeryüzünde bir başkalaşım meydana geliyor. Tuttuğumuz oruçlar sayesinde tok açın halinden anlayabiliyor, zengin fakir ve muhtacın halinden, mutlu mutsuzun halinden anlayabiliyor. Ancak, Konuşulması gereken farkında olmamız gereken, o kadar çok açlıklarımız var ki, insanlık olarak… Anlayışa açız mesela, Hoşgörüye, İlgiye, Bilgiye, Edebe, Ahlaka, Adalete, Sevgiye, Saygıya, Birlik ve beraberliğe. Mesela bakın, biz bile Ramazan’da bir araya gelebiliyor ve bunları konuşabiliyoruz. İşte bunun için, Peygamber efendimiz, ‘Senenin tamamının Ramazan olmasını istersiniz’ buyuruyor. Gerçekten de, keşke Ramazan’daki bu atmosfer hep devam etse diyoruz. Bütün bunların manası zaten, barış, kardeşlik, selamet ve emniyet olan islam dininin özellikleri olduğunu görüyoruz. Öyleyse değerli misafirler, İslamı iyi anlayan, ve anlatabilecek ve örnek olabilecek imanlı nesillere ihtiyaç var… Böyle gençler, böyle insanlar, çoğaldıkça insanlık o zaman doyacak, dünya rahat bir nefes alacak. İslam hakkındaki hoşumuza gitmeyen, rahatsiz olduğumuz, terör gibi yakıştırmalar, işte o zaman bitecek. İyi nesiller yetiştirirsek toplum temizlenecen dünya daha güzel olacak. Bizler, ingiltere islam Kültür Merkezi vakfı olarak bu gaye ile kurulmuş kurumuz. Bu güne kadar, sizlerin desteği ile bu günlere geldik. Bundan sonra da daha bir gayretle, üzerimize düşeni yapacağımızı bilmenizi isteriz” şeklinde konuştu.
HACKNEY BELEDİYE SÖZCÜSÜ ROSEMARY SALES
Hackney belediye Sözcüsü Rosemary Sales konuşmasında, Hackney Belediye bölgesinde önemli bir Türkçe konuşan nüfus yaşadığın belirterek, “Hackney’in gelişmesi ve kalkınmasında sizlerin önemli katkıları oluyor. Kültürel zengiliği artırıyor Türk toplumu. Sizlerin dilinizi ve kültürünüzü yaşatmanız çok güzel bir şey. Bunu etrafınızdaki farklı toplumlarla paylaşmanız da önemli. İlerdeki çalışmalarımızda bu güzelliklerin devam etmesi için sizlerle daha yakından tanışmak istiyorum” dedi.
MİLLETVEKİLİ MEGG HİLLİER: CAMİLER KAPILARINI KOMŞULARINA AÇSIN
Konuşmasına ‘Esselamünaleyküm’ diye başlayan Shoreditch İşçi Partisi Milletvekili Meg Hillier şöyle konuştu:
“Türkçemin gelişmesi için size selam ile başladım konuşmama. Kısa süre önce Anadolu Kültür Festivali’ne katılmıştım ve çok güzel geçti. Çok renkli bir festival oldu bu sene. Ben 7 yaşındaki kızımla katılmıştım ve kızım hala anlatıyor.
Çok farklı insanların burada bulunması nedeniyle çok farklı. Bu farklılığı bir zenginlik olarak görüyorum ve geçen hafta öldürülen milletvekili arkadaşımın ‘Ayrılmaktan, Beraber olmak daha önemlidir’ sözünü hatırlattı bana.
Bu hafta AB Referendumdan dolayı çok önemli. Referandum Avrupa ve İngiltere ile ilgili olduğu kadar Türkiye ile de doğrudan ilgili olduğu için önemli bir hafta içerisindeyiz.
İngiltere, Tükiye’nin yakın dostudur. İngiltere’nin AB’den çıkması, ilişkilerinin kesilmesi anlamına gelecektir. Bu durum Türkiye’yi ve burada yaşayan toplumu da olumsuz yönde etkileyecektir.
Referandum için ev ziyaretleri yaparken, bir Türk hanımla konuştum. Kendisinin oy kullanacağını ama birçok arkadaşının kullanmayacağını söyledi. Bu oylama çok önemli herkes mutlaka Referandumda oy kullanmalı.
Referandumun öneminin bir başka sebebi, farklılıkların birarada yaşaması için önemli. Eğer İngiltere AB’de kalmaz ise farklı toplumların birarada yaşamasını, barış ortamını sağlamak mümkün olmayabilir.
Camilerin, çevredeki komşularına kapılarını açarak, tanımaları tanışmalarının da bu birlikte yaşama kültürüne katkısı büyük olacaktır.
Öldürülen milletvekili arkadaşımızı yaşatabilmenin tek yolu birlikte, kardeşlik içinde yaşamamızı sürdürmemiz ile mümkün olacaktır.”
BÜYÜKELÇİ BİLGİÇ: RAMAZAN BİRLİKTE YAŞAMA İÇİN EN UYGUN ZEMİN
Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç de konuşmasında, ramazan ve orucun faziletlerini anlatırken, farklılılkların birlikte yaşama kültürü için de bu ayın en iyi zemin olduğunun altını çizdi.
Bilgiç konuşmasında şu görüşlere yer erdi:
“Süleymaniye Kültür Merkezi tarafından düzenlenen iftar yemeğinde sizlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Konuşmama başlamadan önce, benden önce yapılan konuşmların tümüne katıldığını belirtmek istiyorum.
Yeni bir Ramazan ayına kavuşmuş olmanın ve oruçlarımızı birlikte açmanın sevincini yaşıyoruz. Süleymaniye Kültür Merkezi yönetiminebu güzel organizasyon için teşekkür ediyorum.
Ramazan ayı rengi, inancı veya milliyeti ne olursa olsun aç ve yoksulun halini anlamak, yaşayabilecek yer arayışında açlığı bile unutan milyonların çektiklerini idrak edebilmek ve nerede olursa olsun ihtiyaç sahiplerine el uzatabilmek için Yüce Allah tarafından bizlere hediye edilen çok kıymatli bir aydır. Birin bin yapılabileceği, gönüllerin kazanılabileceği, acıların bir nebze de olsa hafifletilebileceği bir huzur ve bereket iklimidir.
Ramazan ayı aynı zamanda komşularımız, dostlarımız ve diğer toplum ve inançlardan kardeşlerimizle bir araya gelerek, dinimizin altını ısrarla çizdiği hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün daha büyük bir hassasiyetle tatbik edilebileceği dini ve ahlaki sorumluluklarımızdan olan dayanışma ve paylaşma değerlerinin aşılanmasının en uygun zeminidir.
Bu duygularla, ramazan ayının dünyanın birçok köşesinde zulüm ve baskı altında ezilen mazlumlara, savaş ve felaketlerden kurtulmaya çalışanlara, açlık ve yoksulluk imtihanıyla karşılaşanlara ve ülkemiz ile İslam alemi başta olmak üzere tüm dünyaya barış, huzur ve ferahlık getirmesini temenni ediyorum. Allah oruçlarımızı kabul eylesin.