AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay, Avrupa Türk Demokratlar Birliği İngiltere Şubesi’nin Londra’da düzenlediği toplantıda konuştu. Aktay, IŞİD gibi örgütleri Türkiye’nin desteklemesi ve onaylaması mümkün değil. Ancak bu örgütler, Sisi, Esad ve Maliki gibi devlet terörü yapanlar sayesinde ortaya çıkıyor” dedi.
İngiltere Muhafazakar Parti’nin yıllık konferansına katılmak üzere Londra’ya gelen Prof. Dr, Yasin Aktay, “2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk demokrasisine Etkileri ve IŞİD Üzerinden Türkiye’yi Oynanan Oyunlar” çerçeveli bir konuşma yaptı.
Kuzey Londra’nın Hornsey bölgesinde, İngiltene Türk Diyanet Vakfı salonunda Cumartesi akşamı düzenlenen toplantıda konuşan Aktay, UETD üyelerinin yaşadıkları ülke siyaseti ve toplum yaşamında etkili olmalarının önemine işaret etti. İngiltere Türk toplumunun İngiliz Parlamentosu’nda temsil edilmesinin önemi üzerinde duran Aktay, “Sizin burada güçlü olmanız, elbetteki Türkiye’ye faydalı olacaktır” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yahudi lobilerinin ABD siyaseti ve diplomasi üzerindeki etkisine dikkat çeken Yasin Aktay, yurtdışında yaşayan Türklerin yaşadıkları ülke siyesetinde etkilerinin artması gerektiğini vurguladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay ile Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, UETD’in Londra’da 27 Eylül Cumartesi akşamı düzenleyeceği toplantıda konuşacak.
AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye’de yaşanan değişim ve gelişmeleri de anlatan Yasin Aktay, konuşmasının soru –cevap bölümünde güncel konularla ilgili partisi ve hükümet politikalarını anlattı.
“Hiçbir şeyi bir günde değiştiremeyiz, 2002’den beribirşeyler yapıyorsak bu, sabır ve çabalar ile birikimler sonucunda oluyor” diyen Aktay konuşmasında, “Aklımızı, enerjimizi birlikteliğimize kanalize etmeliyiz. İyi ahlak, güzel huy ve barışçıl dil yöntemlerinden ayrılmamalıyız” ifadelerine yerverdi.
Bir vatandaşın “IŞİD konusu ne olacak? Türkiye müdahale edecek mi?” sorusu üzerine son dönemin en sıcak konusu haline gelen IŞİD örgütüne temas eden Aktay, “Aslında biz de siyasetle çözmekten yanayız ama o zaman da IŞİD’i desteklemekle itham ediliyoruz. Oysa IŞİD benzeri örgütlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan unsurlar ortadan kaldırılmadıkça müdahale edilmesinin bu sorunları kökten çözmeyecek” diye konuştu.
İsrail ve Suriye’nin devlet terörü uygulaması nedeniyle IŞİD benzeri şiddet örgütlerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Yasin Aktay, “Bu iki ülkedevlet terörü uyguluyor, kimse onlara müdahale etmiyor. Bu ülkeler devlet terörü uygulamaya devam ettiği sürece IŞİD ve benzeri şiddete dayalı oluşumlar çıkmaya devam eder. Batılı ülkelerin menfaatlerine dokunan örgütleri öne çıkararak müdahale edilmesini istiyor. Oysa önce bu örgütlerin kaynağını kurutmak gerekiyor” diyerek bu örgütlerin müsebbibi olarak Suriye’de Esad, Mısır’da Sisi, Irak’ta eski Maliki yönetimleri ve İsrail yönetiminin suçlu olduğunu kaydetti.
IŞİD ve benzeri örgütlere Avrupa ülkelerinden daha fazla katılım olduğu halde bu ülkelerin ‘Türkiye’den geçiyorlar’ diyerek saçma suçlamalar yaptıklarını hatırlatan Aktay, “Şiddete meyilli vatandaşlarınızı kontrol edin o zaman. Ülkenizden çıkmalarını engelleyin. Türkiye’ye kadır gelip buradan Suriye’ye geçiyorlarsa bunun sorumlusu neden Türkiye olsun. Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde yükselen İslamofobia, islam’a hakaret ve ırkçı söylemler nedeniyle IŞİD gibi yapılanmalara meyledenler artıyorsa sorunu kendi içlerinde aramaları gerekiyor. Türkiye’nin, IŞİD gibi örgütleri desteklemesi, onaylaması mümkün değil. Oysa bu örgütlerin türemesine, ortaya çıkmasına zemin hazırlayan Sisi, Esad ve Maliki gibi yönetimleri önce temizlenmeli” şeklinde konuştu.
IŞİD gibi örgütlerin ortaya çıkması ile Türkiye’nin geçmişte dile getirdiği endişelerin doğrulandığını, bunu bizzat Amerikalıların da dile getirdiğini bildiren Aktay, IŞİD örgütünün patolojik bir sorun olduğunu, bu gibi örgütlerin çıkışına zemin oluşturan Esad gibi kendi halkına zulmeden yönetimlerden kurtulmadan temizlenmesinin mümkün olmayacağını ifade etti
Kimi batılı ülkelerin Türkiye’den kendi çıkarlarının bekçiliğini yapmaya devam etmesini istediklerini, bunu yaptıramayınca da Gezi tarzı isyanları organize ettiklerini belirten Yasin Aktay konuşmasını, “Gezi tarzı isyanlar yükselişimize yönelikti. Aynı dönemde Türkiye’de Gezi, Mısır’da ise Temerrüt organize ettiler. Mısırda ne yazık ki şimdilik temerrüt hareketi başarıya ulaşmış gibi görünüyor. Ama yanlış hesap Bağdat’tan dönecektir. Gezi isyanı ile de bölgede sadece kendi halkını patron gören Türkiye’yi hedef aldılar. Bu olaylar sırasında malesef ölenler oldu.Keşke ölümler olmasaydı. Türkiye’de, bizim yönetimizde devlet hiç bir vatandaşına kasdi olarak kurşun atmamıştı” diye sürdürdü.
PARALEL YAPI DA BİR ÇEŞİT IŞİD’DİR
Konuşmasında, Türkiye’nin başkalarının pişirdiği yemeği yemek zorunda olmadığını ve önümüzdeki dönemde daha da etkili olacağının altını çizen Aktay, bazı vatandaşların ‘Paralel yapı ile mücadele ne olacak?’ şeklinde soruları da cevapladı.
Aktay bu konuda şöyle konuştu:
“Paralel yapılanma gibi İslam’ı tahrip eden, kendi kafalarından uydurdukları Yahudi ve Siyonizm compatible bir din uydurdular. İslam merttir, mert dindir. Paralel yapı da bir çeşit IŞİD’dir. Bir nevi yahudileşmedir. Bunlar fakir fukaradan topladıkları zekat, ve yardımları kendi lobileri için Amerika’da Yahudilere yedirdiler. Paralel yapı ile yapılan bu mücadele hayırlı bir mücadeledir. Paralel yapılanmanın ortaya çıkması hayırlı olmuştur. Hakedilmemiş bir saygınlık alanı kullanıyordu. Zekat, bağış, yardım potansiyelini tüketiyorlardı. Yaptıkları ciddi bir şov idi.Üç beş şarkı söyletmekten başka yaptıkları birşey yoktu. Halkımız gelişmelerden memnun. Bazı insanlar ‘onları siz palazlandırdınız’ diyorlar. Onlar da haklılar. Bu yapılanmanın içinde samimi İslam’a hizmet edenlerin uyanmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Birtakım insanlar hala geri dönülmez bir yolda ısrar ediyorsa onlara da yapacak birşey yok.”
MUTTALİP ÜNLÜER: YURTDIŞI SEÇİM SİSTEMİ YENİDEN DÜZENLENMELİ
Toplantının sonunda söz alan Avrupa Türk Demokratlar Birliği İngiltere Başkanı Muttalip Ünlüer, yurtdışındaki Türk vatandaşlarına verilen seçme-seçilme hakkının çok isabetli bir uygulama olduğunu söyledi. Ünlüer, 10 ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Yüksek seçim kurulu’nun hiç benzeri görülmedik bir düzenleme ile randevu sistemi ile oy kullandırması nedeniyle halkın çoğunluğunun oy veremediğini hatırlatarak, hükümetin bu sistemin yeniden ele alınarak her vatandaşın raha şekilde oy verebileceği düzenlenmesini istedi.
Muttalip Ünlüer, konuşmacı ve davetlilere katılımlarından dolayı teşekkür ederek, UETD’nin benzeri faaliyetlerinin devam edeceğini sözlerine ekledi.
Dr. Turhan Özen, Liberal demokrat Parti Tottenham Milletvekili Adayı