Londra

İngiltere Türk Diyanet Vakfı Kutlu Doğum Programı 2016

İngiltere Türk Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen ‘Kutlu Doğum’ programı yoğun bir katılımla gerçekleşti. Bu yıl, ‘İnsanlığı Yüceltmek İçin Gelin Birlik Olalım’ temalı olarak düzenlenen program ve Pazar günü Londra’nın Edmonton bölgesindeki Darur Rahman Hall’de yapıldı. Konuşmacılar, dünyanın ve İslam aleminin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek, ‘barış ve huzur’ temennisinde bulundular. FOTOĞRAFLAR: MUSTAFA KÖKER

MAHMUT ÖZDEMİR: HZ. PEYGAMBER, TEVHİD VE VAHDET TEMASI Kutlu Doğum’un her yıl farklı bir tema ile kutlandığını hatırlatan Özdemir, “Bilindiği gibi yaklaşık 30 senedir başta ülkemiz olmak üzere dünyanın bir çok yerinde Nisan ayının bugünleri, ‘Kutlu Doğum Haftası’ olarak idrak ediliyor. Ve Diyanet İşleri Başkanlığımız da her yıl Kutlu Doğum Programını bir tema altındagerçekleştiriyor. Bugünkü konumuz; Hazreti Peygamber, Tevhid ve Vahdet. Birkaç cümle ile düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Malumunuz olduğu üzere, tevhid, Allah’ın varlığını birliği kabul etmek, bunu kalb ile tastik etmek anlamına geliyor. Müslüman da Allah’ın varlığını birliğini kabul eden, bunu tasdik eden. Ve başta Müslüman kardeşleri olmak üzere herkes ile barış halinde olan kimse demek. Yani vahdet içerisinde olan kimse” diyerek bu günün anlam ve önemine işaret etti.

BÜYÜKELÇİ ABDURRAHMAN BİLGİÇ’TEN BARIŞ VE HUZUR DİLEĞİ Programda konuşan Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, dünyanın ve özellikle islam dünyasının en zor dönemlerinden birinden geçtiğini hatırlatarak, “Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet temalı bu anlamlı programda sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu güzel programın ihtiyaç duyduğumuz ulvi değerleri ve sevgili Peygamberimizin mesajlarını bizlere hatırlatmasını temenni ediyorum. Çünkü, dünyamız ve özelde İslam dünyası en zor dönemlerinden birinden geçmektedir. Terör, çatışma, zulüm, yoksulluk, açlık ve saymakla bitiremeyeceğimiz birçok sorun bugün İslam Dünyası’nı adeta sarmalamıştır. Ne acıdır ki, barış ve hoşgörüyü merkeze koyan dinimiz, bugün terör ve sorunlarla algılanmakta ve anılmaktadır. Bunda, elbette İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığını körükleyen çevrelerin rolü büyüktür. Ancak, dinimizi doğru anlamak, yaşamak ve temsil etmek omuzlarımızdaki sorumluluk olarak kalmaya devam edecektir. Birlikte yaşardığımız toplumlarla daha yakın ilişkiler geliştirdiğimiz, karşılıklı sevgi ve saygı temelinde dayanışma sergilediğimiz; farklılıkların yerine ortak değerleri ve çoğulculuğu öne çıkardığımız müddetçe bu sorumluluğu yerine getirmiş sayılabiliriz. İslam dininin ilim, terakki, güzel ahlak, dayanışma, saygı gibi karşılaştığımız sorunların çözümünü kolaylaştırabilecek anahtar mesajları vurguladığını unutmamalıyız. Bir yandan İslam medeniyetinin temellerini oluşturan bu ilke ve değerleri doğru şekilde hayatımıza uygularken, diğer yandan dinimizi terör ve şiddetle temsil etmeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Bu tablo karşısında, ‘Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle İnsanlığı yüceltmek, insanlığı diriltmek ve insanlığı yaşatmak için gelin birlik olalım’ mesajının işleniyor olması, gönüllerimize bir nebze umut ışığı salmakta ve toplumsal sorunlarımızın ilacı olan, birlik ve dayanışmanın önemini hatırlatmaktadır. Sevgili Peygamberimizin evrensel mesajlarının, başta ülkemiz olmak üzere bütün İslam aleminin ve insanlığın barış ve huzur içerisinde yamasanı temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

PROF. DR. HASAN KAMİL YILMAZ: YENİDEN TOPARLANMAYA İHTİYACIMIZ VAR Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da programa katılanlara hitabetti. Konuşmasına dua ile başlayan Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak son altı yıl içerisinde Kutlu Doğum etkinliklerini toplumsal alanlara kaydırmaya başladıklarını anlattı. 2011 yılında Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi gibi bir gündemin toplumla paylaşıldığını hatırlatan Yılmaz konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Çünkü, yaşadığımız çağın insanları yavaş yavaş merhamet duygusundan uzaklaştırdığı bir dönemde yaşıyorduk, bunu anlatmak istedik. 2012 yılında kardeşlik ahlakını ve hukukunu, 2013 yılında insanın saygıdeğer bir varlık olduğunu, 2014 yılında Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’i anlatmaya çalıştık. 2015 yılında daha özgün bir konu üzerinde durduk; Hz. Peygamber ve Birlikte yaşama Ahlakı konusuydu ki, başka din mensuplarıyla, farklı etnik gruplarla müslümanlar nasıl yaşar, yaşamalıdır? Asrı saadetten örneklerle, Hz. Peygamberin Medine Vesikasını konuştuk. Gerçekten zor bir zamandan geçiyor İslam Alemi ve Türkiye. Dolayısıyla bu zor zamanların en zor olanı demekki Müslümanların ve Müslümanlığın terörle algılanması, eş değer görülmesi, İslamofobia öğretilmesi, zor bir sürecin daha da zorlaşmasını sağlayan önemli etkenlerden birisi. Batı, Avrupa 300 – 400 yıl içerisinde kendi içindeki problemleri hallederek, gerek mezhep savaşlarını, 1617’den 1647 yılına kadar, Batı’da Avrupa’nın göbeğinde, milyonlarca insanın öldüğü mezhep savaşları, iç savaşlar yaşandı. Ama şimdi bunların hepsini geride bırakarak, vrupa Birliği’ni kurdu bir devlet haline geldi. Ve kendisinin ilerlemesi , gelişmesi, dünyada söz sahibi olması adına yapılması gerekenleri yapıyor. Ama biz İslam dünyası olarak onların üç yüz, dört yüz sene önce geride bıraktıkları mezhep, savaşlarıyla, ırkçılık ve kavmiyet savaşlarıyla anılır hale geldik. Yakın coğrafyamızda, ülkemizde bunların izlerini görüyoruz. Dolayısıyla, bu yüce dinin mensupları olarak, bir yerlerde eksikliğiizin kusurumuzun olduğunu bilerek, yeni bir algıyla, yeniden toparlanmaya ihtiyacımız var.”

Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın da konuşmacı olarak katıldığı ‘Kutlu Doğum’ programı, sinevizyon gösterisi, İstiklal Marşı ve İsmail Ergin’in okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Mustafa Güllü’nün sunuculuğunu yaptığı programda, Türkiye’nin Londra Din Hizmetleri Müşaviri ve İngiltere Türk Diyanet Vakfı Başkanı Mahmut Özdemir, “bugün burada bizi biraraya getiren rabbimizin rızası ve resullullah efendimizi sevgisi” diye konuşmasına başladı.

ÇOCUKLAR İLAHİ VE HADİSLERDEN ÖRNEKLER VERDİ Geniş bir katılımın olduğu program çerçevesinde kız çocuklarından oluşan koro ilahiler okurken, kız ve erkek çocuklar hadislerdenden örnekler verdi. Hanımların ev yapımı ürünlerle düzenlediği kermeste ise konuklara yiyecekler ikram edildi. Program, Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir’in okuduğu dua ile son buldu.