BERLİN (AA) - Almanya'nın eski büyükelçilerinden ve bir dönem Avrupa Birliği'nin (AB) Orta Doğu Barış Süreci Özel Temsilcisi olarak görev yapan Andreas Reinicke, Almanya'nın İsrail'e verdiği koşulsuz desteğinin ülkenin Arap dünyasıyla ilişkilerine zarar verdiğini söyledi.
Almanya'nın eski Suriye ve Tunus büyükelçisi olan, şu anda da Almanya Şarkiyat Vakfı Direktörü olarak çalışan Andreas Reinicke, başkent Berlin'de Yabancı Gazeteciler Cemiyetinin (VAP) düzenlediği toplantıda, Orta Doğu'daki gelişmeleri ve bunların Almanya'ya yansımalarını değerlendirdi.
"Uzmanlarla konuşulduğunda Almanya'nın İsrail'e koşulsuz desteğinin Almanya'nın Arap dünyasıyla ilişkilerine zarar verdiği ifade ediliyor. Siz bunun Almanya'nın Arap dünyasıyla ilişkilerine ne ölçüde zarar verildiğini düşünüyorsunuz?" sorusuna cevap veren Reinicke, bunun kesinlikle bir sorun olduğunu belirtti.
Reinicke, "Bunun sonucunda Almanya'nın Arap dünyasıyla ilişkileri zarar gördü. Katar'daki Dünya Futbol Şampiyonasından beri de böyle." dedi.
Reinicke, Almanya'daki Filistin yanlısı entelektüellere yönelik baskılar ve Filistin Kongresinin iptal edilmesi gibi olayların ülke dışında Almanya’nın imajını nasıl etkilediğine ilişkin soruya da, "Bazı geri bildirimler aldım. Çok kötü. Nihayetinde bu ifade özgürlüğünün kısıtlanması olarak anlaşılıyor. Bunun bölgede, dünyaya açık Almanya imajını desteklediğini düşünmüyorum." karşılığını verdi.
İsrail-Hamas ve İsrail-İran ihtilaflarının askeri olarak kazanılamayacağını belirten Reinicke, "İsrail ve diğer ülkelerin güvenliğini sağlanmanın tek yolu barıştır." diye konuştu.
Reinicke, Orta Doğu için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi bir kuruluşun oluşturulması düşüncesinin uzun yıllardan beri bulunduğunu belirterek, "Ancak mesele şu. Bunun için doğru zaman ne zaman? Ben bunun üzerine düşünmenin tam zamanının şimdi olduğuna inanıyorum." ifadesini kullandı.
Suriye ve Tunus'ta Almanya Büyükelçisi görevlerinde bulunan ve 2012-2013 yıllarında AB'nin Orta Doğu Barış Süreci Özel Temsilcisi olan Reinicke, bölgede "kolektif güvenlik sistemi" için çalışılması gerektiğini kaydetti.