Hukuk Fakültesi’ne henüz kayıt yaptırmış liseli ergen de bilir ki, hiçbir yasal düzenleme “geriye doğru” işlemez.
Bitti...
Bu basit hukuk kuralını Kemal Kılıçdaroğlu bilmiyor.
İşin kötüsü, bilmediğini de bilmiyor...
Ne kadar bilmediğini de şu şekilde ortaya koyuyor: “Cumhurbaşkanlığı süresiyle ilgili kurallar anayasada yer alır. Ne diyor anayasa? ‘5 yılda bir seçilir’ diyor. Bitti. Bu kadar...”
Hayır, bitmedi.
Mahut anayasa hükmü, referandumdan sonraki süreç için geçerlidir.
Hani, “Bu Meclis’e Cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz” diye tutturmuş, silahlı bürokrasiyi durumdan vazife çıkarmaya icbar etmiştiniz...
Peşinden “27 Nisan muhtırası” gelmişti hani...
Siz de bol bol alkışlamıştınız...
Unutmuş olamazsınız.
Derken “bilge hukukçu” Sabih Kanadoğlu devreye girmiş, “Toplantı yeter sayısı 367 olmalı, dolayısıyla bu meclis Cumhurbaşkanı seçmez” demişti.
Siz de her zaman yaptığınız şeyi yapmış, 367 düğümünün Anayasa Mahkemesi tarafından çözülmesi fikrine yatmıştınız... Anayasa Mahkemesi de istediğiniz kararı çıkarmış, 367 rakamını bulamayan parlamentonun Cumhurbaşkanı seçemeyeceğine hükmetmişti.
Hükümet de, hem “erken seçim” kararı almış, hem de “Cumhurbaşkanı’nı halk seçer” fikrini (önerisini) referanduma götürmüştü.
Hatırlayın...
Derken, MHP’nin desteğiyle toplantı yeter sayısını bulan parlamento oturup “adaylığı yinelenen” Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçmişti.
Bunu da unutmuş olamazsınız...
Gül, cari anayasanın hükümlerine göre Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Parlamento tarafından seçilmişti yani ve görev süresi 7 yıldı...
Tıpkı rahmetli Turgut Özal gibi...
Tıpkı Süleyman Demirel gibi...
Tıpkı Ahmet Necdet Sezer gibi.
Her biri, 7 yılı tamamladıktan sonra görevlerini bıraktılar.
Bıraktılar, çünkü her bir şeyine bayıldığınız ve değiştirilmesi ihtimaline karşı aslanlar gibi direndiğiniz Anayasa, parlamento tarafından seçilen cumhurbaşkanlarının görev süresini 7 yıl olarak kayıt altına alıyordu...
Bunu bilmiyor olamazsınız...
Referandumdan çıkan sonuç ise, bundan sonra seçilecek cumhurbaşkanlarının görev süresinin 5 yıl olduğunu, isterlerse ikinci kez aday olabileceklerini anayasal hükme bağlıyordu.
Bunu da bilmiyor ve hatırlamıyor olamazsınız...
Hayır, Kemal Bey hatırlamak istemiyor...
İşi karambole getirip, bu karışıklıktan ekmek çıkarmaya uğraşıyor.
Burdan size ekmek yok Kemal Bey...
Partinizin has adamı ve hukuk konularında danıştığınız, üstelik kendisi de bir anayasa hukuku uzmanı olan Süheyl Batum, Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olduğunu söylüyor.
Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç de aynı şeyi söylüyor. Ki, hem fikren, hem zirken uyuştuğunuz bir isimdir, müstesna bir Atatürkçüdür.
İktidara gelmek istiyorsanız, halkın teveccühünü kazanmaya bakın.
Halkın teveccühünü kazanmak için de çalışın...
Çok çok çalışın.
Erdoğan-Gül tersleşmesinden medet ummayı bırakın.
Böyle bir tersleşme yok. Olmayacak.
Kaldı ki, bu tersleşmenin duygusal, fiziksel, siyasal altyapısı da yok.
Bir rasyonalitesi hiç yok.
Siz önce, bir yasa niçin “geriye doğru” işlemez ve “makabline şamil” ne demektir, onu öğrenin, sonra gelin bir de bu “bilgiler” ışığında konuşalım.