Eleanor Haçı’nın hikayesi Britanya’nın en büyük aşkının ve gerçek aşkın hikayesidir. 36 yıllık aşk hala dillere destandır…İngilizler için…
Farkında olunması gereken bu hikayeyi bilmek hoş olmaz mı? Buyurun o halde…
1254 yılında yılında 15 yaşındaki İngiltere veliaht prensi Edward, Castile’ye gönderildi ve 9 yaşında Eleanor ile görücü usulü ile evlendirildi. Politik çıkarlar için askeri ve ekonomik bir birlik olma çabasında olsa da bu evlilik neticede bir aşk filizledi.
Edward ile Eleanor’un evlilikleri 36 yıl sürdü, savaşlar, seferler, isyanlar ve 16 çocuk sığdırdılar bu beraberliğe. Ama güzel olan şey Ortaçağ kralları ve soyluları arasında yaygın olan ‘metres alma, metresi olma’ uygulamasına/geleneğine hiç başvurmadı Kral Edward ve tek eşli kalarak Eleanor’a sadık kaldı, bahtiyar oldu.
Annesinin uyarılarına ve evliliğine sahip çıkıp karısına eğilmesi konusundaki yaklaşımı ‘Hangi Galler Prensinin metresi yoktur ki…’ diyen Kral III. Charles’ın da yakından bilmesi hoş olurdu bu kıymetli davranışı, değil mi?
Kral Edward ve karısı Eleanor beraberce Dokuzuncu Haçlı Seferi’ne katıldılar ve Akka’da çarpıştılar. Eleanor’un burada Edward’ın bedenine saplanan zehirli hançerin zehrini mucizevi bir şekilde çıkardığı söylenir ama olayın kanıtı yoktur tabi ve bu efsanevi aşk hikayesini taçlandırmak için uydurulmuş bir şey olduğu düşünülür.
Kral I. Edward hukuk sisteminde attığı adımlarla İngiliz Justinianus olarak bilinir ama karısı Kraliçe Eleanor da Ortaçağ kraliçe ve saraylılarından beklenmeyecek bir şekilde eğitimli ve kültürlü bulunur, ülkede güçlü bir kültürel etki bıraktığı ve edebiyat alanında ciddi hamilikleri olduğu da bilinir.
O zaman şu soruyu sormak lazım bu noktada; ‘Eleanor Haçı’ diye bir şey duydunuz mu? Kırsalda dolanınca karışıza çıkan ’12 taşa yazılmış bir yolculuk’… Lincoln, Grantham, Stamford, Geddington, Hardingstone, Stratford, Woburn, Dunstable, St. Albans, Waltham, Cheapside ve Charing Cross.
Kral Edward’ın aşkla bağlı olduğu, beraber Haçlı Seferleri’ne katıldığı karısı 36 yıllık evilikleri sonrası Nottingham’ın Harby köyünde ölünce kral önce 3 gün yas tuttu. Devamında karısına olan saygı ve sevgisini göstererek onu Londra’da Westmisnter Manastırı’na taşıdı. Naaşının konakladığı 12 yere ülkenin en iyi taş işçilerinden birer dikilitaş dikmelerini ve halktan da karısı için dua etmelerini istedi. 17 Aralık 1290 Pazar günü de Westmister Manastırı’nda cenaze töreni yapıldı.
Bu haçlardan sadece 3 tanesi günümüze kadar gelebildi ama kalanların da hepsi bir miktar tahrip oldu. En iyi durumdaki Geddington Haçı’dır ve yağmurlu ve güneşli bir hava da olsa haçın hemen karşısındaki keyifli köy kahvesinde yudumladığınız içeceğiniz ziyadesiyle lezzetli olacaktır kanaatindeyim.
Haçların en sonuncusu o zamanlar bir köy olan Trafalgar Meydanı’na dikildi. Kuzey, güney ve doğudan görünür surette, kraliçenin ebedi istirahatgahına 800 metre uzağa.
Trafalgar Meydanı’ndaki Charing Cross İstasyonu da bu 12 haçın sonuncusunun dikildiği yerdir. Londra’nın kayıp köyüne…