Edip Akbayram’ın Mayıs'ı...

O adsız çocuklarımızı düşünüyorum Claribel Alegrianın dizelerini okurken...

O kavruk kahramanlarımızı, öğleden sonra geçen zamanları, çağdaş bir dünya isteyen gençlerimizi.

Geceleri onların hayaletlerini görüyorum, yüreklerinin atışını duyuyorum, çiçeklerle kaplı bedenlerini seyrediyorum.

Var olmadığımız tarihler geçiyor gözlerimin önünden, üzerimize yağmayacak yağmurlar gibi.

Şafak vakti kuş sesleriyle uyanıyorum!

Bir kıyı kasabasında, gecenin yıldızlarla buluştuğu saatlerde, yedi yıl aradan sonra çıkan Mayısalbümünü (Seyhan Müzik) dinlerken kendi kendime konuşuyorum:

Acının, hüznün, barışın, dostluğun, kardeşliğin, kır çiçeklerinin boy verdiği aydır mayıs...

Sahi dünyanın en güzel çiçekleri mayısta mı açar?

Laleler, sümbüller, güller, menekşeler, papatyalar...

***

Mayıs kardeşliktir, dostluk, arkadaşlık, sevgi!

Ellerin titreyişidir!

Aşktır, sevdadır!

Umuda yolculuktur!

Ölümlerdir mayıs!

Deniz, Yusuf, Hüseyin, İbrahim, Sinan...

Acılar derin bir izdir mayısta...

Esen yel, güneş, deniz, ırmak...

Kuşlardır mayıs!

Gülümsemedir hüznün dalgalarında hırçın bir deniz gibi.

Paramparça dağılmış bulutlar... Sevdanın resmini çizen gençler, zindanların duvarlarında.

Karmakarışık duygular!

Gözlerimizde masmavi bir gök, yüreklerimizde yurtseverlik.

***

Bir iç çekiş, yakarış!

Çiçeklenmiş yeni bir sevda...

Edip Akbayramı dinliyorum...

30 yıllık arkadaşımı yıldızların altında dinlerken, zamana meydan okuyorum...

Tüm yıldızlar benim, dostluk, kardeşlik benim.

Poyraz, imbat, meltem benim...

Foçada Siren kayalıkları benim.

Hüzünleniyorum Edipi dinlerken!

Seyhan Müzikin yapımcısı Bülent Seyhan, ilklere imza atan, yurtsever bir insandır.

Bülentin yüreğinde de sevgi vardır, dostluk, arkadaşlık, barış...

O adsız çocuklarımızı düşünüyorum, adsız kahramanlarımızı, zindanlarda yatan gençlerimizi, aydınlarımızı, meslektaşlarımızı...

Demokrasiyi, özgürlükleri, barışı...

Diktatörleri, din üzerinden siyaset yapan dinbazları...

***

Mahzuni Şerifin Barışa Çağrısını dinlerken, Edip Akbayramın içimi acıtan o türküsü:

Barış gelsin dağlara

Yollar birleşsin haydi

Geçmişten geleceğe

Yıllar birleşin haydi yıllar birleşin

...............

Ağrının gölgesinde Tekirdağında

İzmirin kuyusu Van bucağında

Bayram olsun bizim elin sağında

Sollar birleşin haydi sollar birleşin

Mahzuni Şerifin söylediği gibidinli dinsiz insandırve boş yere akan kandır”, bu böyle bilinsin.

Mayıs sevdadır, aşktır, barıştır, çiçeklenmiş dünyadır...

***

İşte Edip bu yoldan hiç sapmamış, devrimci yüreği kıpır kıpır olan bir sanatçımızdır.

Öğle sonrası sonsuz saatlerin, yıldızlı gecelerin, Hakkâriden Edirneye, Ahmed Ariften A. Kadire değin ozanlarımızın sesidir, yüreğidir...

Mayıs sevdadır, mayıs kardeşlik ve barış...

Öyle kolay olmaz özgürlüğe kavuşmak...

Çekingen gölgelerde dolaşarak, korkarak, çekinerek elde edilmez demokrasi...

Claribel Alegriayı okurken Edipin Mayısını dinliyorum...

Karanlık arka sokaklar da aydınlanacak bir gün, umutsuz falan da değilim.

O adsız çocukları, kimsesizler mezarlıklarını, faili meçhul cinayetleri, Uludereyi, Güneydoğuda okulları, yurtları bombalayan, öğretmenleri öldüren, sınır karakollarını basan PKKyi düşünüyorum...

İnanıyorum, Türk ve Kürt emekçilerinin akan kanı durduracaklarına.

***

Mayısta dünyanın en güzel çiçekleri açar...

Sümbül Dağı eteklerinde, Kaçkarlarda, Toroslarda, Kaz Dağlarında...

Siz de alın Edip Akbayramın yedi yıl aradan sonra çıkan Mayısını...

Ve yumun gözlerinizi...

Dinlemeye başlayın!

(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)