İSTANBUL (AA) - EMRAH OKTAY - Dünya Etnospor Konfederasyonu (DEK) Başkanı Bilal Erdoğan, bu yıl altıncısı düzenlenen Etnospor Kültür Festivali'yle çocukların kültürüne aşina bir şekilde yetişmesini hedeflediklerini söyledi.
DEK tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Etnospor Kültür Festivali, Atatürk Havalimanı'nda kapılarını açtı. Yaklaşık 30 ülkenin katıldığı festivalde geleneksel sporlar, el sanatları, çocuk oyunları ve tatlar vatandaşlarla buluşuyor.
Her sene daha da artan bir ilgiyle düzenlenen organizasyonu yerinde takip eden DEK Başkanı Bilal Erdoğan, AA muhabirine açıklamada bulundu.
Festivalin ilk gününde yoğun bir ilgi olduğunu belirten Erdoğan, "Açılış için geldiğimiz zaman buradaki müthiş kalabalığı görünce çok mutlu olduk. Çocukların yüzlerindeki tebessümü ve mutluluğu görünce biz de sevindik. Yaptığımız işin en önemli hedef kitlesi çocuklarımız ve gençlerimiz. Burada sadece Anadolu'nun değil, dünyanın kültürel zenginliğini yaşatmaya çalışıyoruz. Her şeyden küçük birer, seyirlik sunmaya çalışıyoruz. Atlı sporlarımızı, folklorumuzu, halk danslarımızı, kıyafetlerimizi, yemeklerimizi tanıtmaya çalışıyoruz. El sanatlarımızla Anadolu'nun yöresel zenginliğini gösteriyoruz. Ayrıca komşu coğrafyalardan, gönül coğrafyalarından, yakından uzaktan başka kültürlerin de sporlarını, sanatlarını, lezzetlerini tanıtmaya çalışıyoruz. Bu şekilde karşılıklı kültürel paylaşım ile barışa katkı sağlamaya çalışıyoruz. Diğer yandan çocuklarımızın kendi kültürel zenginliğine aşina bir şekilde yetişmelerini istiyoruz. Çocukların yetişkinliğe gitmeden önce, 'Benim kültürüm ne kadar güçlü, zengin ve derinlikli' diye hissetmesini hedefliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Etnospor'a gelen çocukların birçok şeyi ilk kez gördüğünü aktararak, "Buraya gelen çocuklarımız, Anadolu'nun farklı bölgelerinin kültürlerini, geleneksel sporlarımızın bazılarını ilk defa deneyimleme fırsatı buluyor. El sanatlarımızın birçoğunu nasıl yapıldığını, ne olduğunu ilk defa görüyor. Yöresel lezzetlerimizden bazılarına ilk defa şahit oluyor." ifadelerini kullandı.
- "Dünyanın kültürel kimliksizleşmesine itirazımız var"
Bilal Erdoğan, dünyanın kültürel yozlaşmasına itiraz ettiklerini dile getirdi.
Gelecek nesilin kültürel zenginliğin önemini kavraması için çalıştıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın kültürel kimliksizleşmesine ve yozlaşmasına itirazımız var. Bu kültürel yozlaşma, Batı medeniyetinin kendi kültürünü bütün kültürlerden üstün gösterme çabası, bugün İsrail'in soykırımına olanak tanıdı. Bütün Batı medeniyeti Rusya-Ukrayna Savaşı'na ve İsrail'in yaptıklarına farklı tepkiler verdi. Çifte standardın böylesi bütün dünyanın gözü önünde 2 senelik kısa bir süre içerisinde gerçekleştirildi. Batı medeniyetinin artık dünyayı ne kadar barıştan uzaklaştırdığının delili. Kurulan uluslararası sistemin artık barışa hizmet etmekten uzaklaştığının ispatı. Onun için yeni bir paradigmaya, yeni şeyler söylenmesine ihtiyacımız var. İnsanların kendi kültürel zenginliklerini özgürce, özgüvenle, komplekssiz bir biçimde sergileyebildiği ve karşılıklı olarak bu temelde ilişki ile iletişim kurduğu bir dünyayı hayal ediyoruz. Bu yönüyle konfederasyonumuzun temel değerlerinden bir tanesi barış. İnşallah bunları görerek yetişen çocuklar dünyanın kültürel zenginliğinin ne kadar önemli bir değer olduğunu bilincinde olacak. Soyu tükenmekte olan bir bitki veya hayvan türüyle ilgili insanlar seferber olurken bir kültürün soyu tükensin, o kültürün temsilcisi kalmasın diye uğraşanların kendilerinden utanması, bunu yapamaması gerektiğini düşünüyoruz."
- "İnşallah Filistin'deki çocuklar özgürce oynayabilecek bir gün görür"
Başkan Bilal Erdoğan, İsrail saldırıları nedeniyle Filistin'de binlerce çocuğun hayatını kaybettiğini hatırlatarak geride kalanların özgürce oynayabileceği bir gelecek istediklerini söyledi.
Etnospor Kültür Festivali alanında Gazze'deki vahşeti gösteren ve buna tepki veren bölümler olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Küçük bir çadırımız var. Şu anda evleri yıkılan Gazzeliler derme çatma bir şeylerin içinde yaşamaya çalışıyor. Onu canlandırmaya çalıştık. Dışarıdan da bombardıman sesleri duyuluyor. Tahammül edilmesi çok zor. Orada, 'Bir sonraki bomba bizim üzerimize düşecek mi?' düşüncesiyle yaşıyorsunuz. Önünüzde yemek için az şey, etrafta kanlı eşyalar var. Oradaki çocukların dünyasını yaşatmaya çalıştık. Bir de çocukların ayakkabılarını koyduk ve 'O çocuklar yaşasaydı bu festivalde arkadaşlarıyla oynayabilirlerdi' dedik. Çocukların oynamaya hakkı var. Oynayan çocukların bile bile bütün dünyanın gözü önünde öldürülmesi tarihte görülmemiş bir vahşet. İnşallah son bulur. İnşallah Filistin'deki, Gazze'deki çocuklar özgürce oynayabilecek bir gün görür. İnşallah oralarda bu festivaller yapılır veya onlar bizim festivale gelir. İnşallah bu zulümlerin sebebi olan insanlar da hak ettikleri cezalarla karşı karşıya gelir." şeklinde görüş belirtti.
- "Dünyada 100 kişinin konuştuğu dil, 300 kişinin yapmadığı sanatlar var"
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Erdoğan, kendi kültürünün farkında olarak yetişen çocukların dünyaya daha fazla katkı vereceğini söyledi.
DEK'in dünyada 21 üyesinin olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kendi kültürüyle ilgili kompleksi olmayan, kendi kültürel zenginliğinin farkında olan insanların yetişmesi lazım. Uluslararası, 21 ülkede üyesi olan bir konfederasyon olarak sadece Türkiye için değil, bütün dünya için arz ediyoruz. İnşallah bizim çocuklarımız kendi kültürleri konusunda aşağılık kompleksi hissetmesin. Batı kültürünün dünyaya getirdiği bu düzende kültürel emperyalizm gayretlerine karşı özgüvenle kendi kültürlerini tanıtıp diğer topluluklarla barışçıl ilişkiler kurabilsin istiyoruz. Batı'nın da çıkmaz sokağa soktuğu dünyanın geldiği noktanın doğru olmadığını görüp bununla ilgili belki kendini bir gözden geçirmesine ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı'mızın 'Dünya beşten büyüktür.' söyleminin kültürel yansımasını konuşuyorum aslında. Beş tane ülke ne derse o oluyor. Dünyada 100 kişinin konuştuğu dil, 300 kişinin yapmadığı sanatlar var. Bunlar neden kaybolup gitsin? Bunların yaşatılması dünyanın zenginliğidir. Eğer Türkiye'de yetişen çocuklarımız bu özgüvenle ve fikirlerle yetişirlerse dünya barışına daha fazla katkı sağlayabilecek önderler olacaklarını düşünüyoruz. Buraya gelerek yetişen çocuklarımızda bunun yer etmesinin daha mümkün olduğunu düşünüyoruz ve izliyoruz."