Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) “Sirkadiyen Ritmin NBA Takımlarının Performanslarına Etkisi” üzerine bir bilimsel araştırma yürütüldü.İZMİR (İGFA) - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), “Sirkadiyen Ritmin NBA Takımlarının Performanslarına Etkisi” üzerine bir araştırma yürüttü. Üniversitenin Necat Hepkon Spor Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü öğretim elemanları tarafından yürütülen bilimsel çalışmada, Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi’nde (NBA) 2000-2021 yılları arasında gerçekleşen 21 ardışık sezonu kapsayan 25 binin üzerinde karşılaşma incelendi.
DEÜ’nün kısa sürede yüksek erişim rakamlarına ulaşan ve çarpıcı sonuçlar ortaya koyan makalesi, çok sayıda uluslararası basın kuruluşu tarafından da haber bültenlerine taşındı. Makalede, ileri yönde jetlag etkisi altında olan ev sahibi takımların performansının arttığı tespit edildi.
Araştırmaya yönelik açıklamalarda bulunan DEÜ Necat Hepkon Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndan Öğretim Görevlisi Dr. Fırat Özdalyan, DEÜ’nün küresel boyutta adının geçtiği bir makale ortaya koymalarından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Araştırmanın kısa sürede yayıldığına ve önemli erişim rakamlarına ulaştığını belirten Özdalyan, “NBA takımlarının sirkadiyen ritimden nasıl etkilendiklerini inceleyen bir araştırma gerçekleştirdik. Bu süreçte büyük bir yüzölçümü kapsayan Amerika kıtasında, bilindiği gibi farklı saat ve zaman dilimleri mevcut. Takımlar sürekli seyahat halindeler ve dolayısıyla sıklıkla jetlag ve sirkadiyen ritim bozulmalarına maruz kalabiliyorlar. Bu durumun takım oyuncularının performanslarına etkilerini inceleyen araştırmamızda çarpıcı sonuçlar elde ettik. Bu kapsamda yapılan analizler sonucu ileri yönde jetlag etkisi altında olan ev sahibi takımların performansının arttığını tespit ettik. Örneğin deplasman maçları nedeniyle sirkadiyen ritmi Doğu’daki zaman dilimine adapte olmuş bir Batı takımı, kendi şehrine döndüğünde ileriye doğru bir jetlag etkisine maruz kalıyor ve bu durum takım performansını pozitif etkiliyor. Bu tür bir durum sadece Batı’daki takımlarda söz konusu olabildiği için bu takımlar kendi evinde oynadığı maçlarda sirkadiyen ritim avantajını elinde tutuyor. Bu da tabii takımların galibiyet oranlarına yansıyan bir sonuç olarak dikkat çekiyor. Mesela en batıdaki zaman diliminde takımlar kendi evinde doğu zaman diliminden takımlarla oynadığında kazanma oranı yüzde 63,5’i buluyor. Doğu zaman dilimindeki takımlar kendi evinde batı zaman diliminden takımlarla oynadığında galibiyet yüzdesi yüzde 55’te kalıyor” dedi.
25 BİN KARŞILAŞMA İNCELENDİ
Açıklamalarını sürdüren Özdalyan, makaleye yönelik gerekli verilerin toplanması ve analizlerin ortaya çıkmasının yaklaşık iki yılda tamamlandığı belirtti.
Özdalyan, “21 ardışık sezon kapsamında 25 binin üzerinde normal sezon karşılaşmasını incelediğimiz araştırmamız, dünya çapında saygın dergilerde ve haber kuruluşlarında yer aldı. Örneğin araştırmamız, son derece değerli bir fizyoloji dergisi olan Taylor & Francis tarafından çıkarılan ChronobiologyInternational dergisinde yayınlandı. Bu haberleşme sürecinin ardından global çapta birçok yayın ve medya organı da araştırmamızı haber haline getirdi. Fizyoloji biliminin, sporun ön planda olduğu Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Avusturalya, Güney Kore ve İspanya gibi farklı ülkelerde gerek görsel gerek yazılı medyada farklı dillerde haberler yapıldı. ABD’de bir sabah programında canlı yayında çalışmamızdan bahsedildi. Bunların hepsinde DEÜ’nün adının geçmesi bizleri çok mutlu etti. Üniversitemizi bu şekilde küresel boyutta temsil etmek bizleri gururlandırdı” bilgisini paylaştı.