Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sürekli devriye gezen savaş gemisi yoktu.
Türk F 16'ları Kıbrıs Adası'nın güneyine bir göz atarcasına uçmazlardı.
Rum Kesimi Dış İşleri Bakanı Bayan Markulli "bol keseden atıp tutacağına" ve her fırsatta "Türkiye'yi" suçlayacağına bir düşünse yukarıda yazdıklarımı fena olmaz.
Türk Deniz Kuvvetleri gemileri artık Kıbrıs Adası'nın çevresinde ve özellikle Rum Kesimi'nin İsrail'in taşeronluğuna soyunmasıyla Doğu Akdeniz sularında sürekli devriye turundalar.
Eskiden Mağusa Limanı'nda hucumbotlar dışında ancak çok özel durumlarda savaş gemisi görürdük. Şimdi ise Mağosa Limanı artık bir askeri liman gibi. Bu Pazar Günü iki firkateyn, iki hucumbot ve bir logistik gemisi rıhtımdaydılar. Kim bilir kaç gemimiz de aynı anda adanın malüm bölgelerinde turlamakta?
Türk Deniz Kuvvetleri yaşanan gelişmelerin üzerine yaptığı son değerlendirmelerde KKTC'yi uzun yıllardır yeterince değerlendirmediğini fark etmiş. Bence de çok doğru bir tespit.
En az İngilizler kadar hem Deniz hem de Hava Kuvvetleri'nin daha farklı değerlendirmesi gereken stratejik bir konumu var adanın kuzeyinin. Gerçi en modern tanklar ve araç gereç her zaman Rumların adanın tamamını Yunanistan'a bağlama amaçlı saldırı ihtimaline karşı hazır konumda ve Deniz Kuvvetleri'nin ve Güvenlik Kuvvetleri'nin Alman-Türk ortak yapımı hucumbotları Rum Kesimi'nin tüm donanmasına bedel. Ancak bu özellikle İsrail'de yanlış politikacıların yine yanlış sevdalarla yayılmacı bir şekilde Türkiye'nin çıkarlarını tehdit ettikleri bir durumda Türkiye'nin de adanın hem deniz hem hava açısından olanaklarını daha iyi değerlendirmesini beraberinde getirmekte.
Son modern ve süper donanımlı ABD yapımı firkateynler caydırıcı rollerini Türkiye'deki bir limanda olmalarına kıyasla Mağosa'da çok daha fazla gerçekleştirmekteler.
NATO içinde son derece modern teçhizatlı ordulardan biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Kıbrıs Adası çevresinde bu derece "Alarm" durumuna getirenler kim mi ?
Türkler değil! Rumlar!
Bu konuda çok güzel bir açıklama yaptı dün Türkiye Cumhuriyeti'nin AB Bakanı ve Başmüzakerecisi Egemen Bağış. Dün bir canlı yayında AB'nin Türkiye İlerleme Raporu'na yönelik yorum yaparken Kıbrıs ile ilgili bölümleri de değerlendirerek, AB'nin kendi sözlerini tutmazken Türkiye'den limanlarını açmasını beklediğini, bunun ancak sözler tutulunca mümkün olabileceğini söyleyen Egemen Bağış, "Sanki Adanın etrafındaki doğal kaynaklar gazozmuş da, gazı kaçacakmış gibi, işleri güçleri yokmuş gibi, sırf provokasyon olsun diye Akdeniz'in tabanında delikler açmaya başladılar. Bunu da Türkiye ile başka dertleri olan İsrail ile yapıyorlar. Kıbrıs Rum kesimi artık İsrail'in truva atı olmaya soyundu." diyerek Rum Kesimi'ni haklı olarak eleştirdi.
Evet Rumlar şu anda ellerinden geleni yapmaktalar, Doğu Akdeniz'in bir Türk Denizi olması için. Aynı 1974'de Kıbrıs'ın kuzeyinin Türk toprakları olmasını sağladıkları gibi!