GENEL

Dil uzmanı Nihad Mazlum Çetin ve tarihçi Bekir Kütükoğlu anıldı

- İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz: - "Her ikisi de kendi sahalarında, sadece Türkiye'de değil dünyada da çok saygın itimat edilen ve kaynak gösterilen alimlerdir" - "Her iki hocamız da ilimleriyle o muhteşem bilgi ve birikimleri ile orantılı, çok sayıda eser verememişlerdir. Bunun en önemli sebebi, titizlikleri, yazdıklarının mümkün olduğunca hatasız olması ve en doğru bilgiyi ortaya koyma hassasiyetindendir"

İSTANBUL (AA) - Arap, Fars, Türk dili ve edebiyatı uzmanı Prof. Dr. Nihad Mazlum Çetin ile Osmanlı tarihçisi Bekir Kütükoğlu, vefat yıl dönümlerinde Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen programla anıldı.

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve yöneticiliğini İl Müdürü Coşkun Yılmaz'ın üstlendiği programda, Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Prof. Dr. Mahmut Kaya, Dr. Nevzat Kaya ve Prof. Dr. Hüseyin Yazıcı konuşmacı olarak yer aldı.

Programa yazar İdris Bostan, Dursun Gürlek, Vehbi Baysan, Önder Bayır ve Mümin Yıldıztaş'ın yanı sıra kültür ve edebiyat dünyasından birçok isim ile öğrenciler katıldı.

AA muhabirine açıklamada bulunan İl Müdürü Yılmaz, Bekir Kütükoğlu ve Nihad Çetin'in Türkiye'nin 20. yüzyılda yetiştirdiği büyük alimlerden olduğunu belirterek, "Her ikisi de kendi sahalarında, sadece Türkiye'de değil dünyada da çok saygın itimat edilen ve kaynak gösterilen alimlerdir. İkisi de çok yakın, birbirlerini candan seven iki dostturlar. Ömürleri boyunca hep böyle devam etmiş. Hatta öyle ki birisinin tayini Adana'ya öğretmen olarak çıkınca, diğeri de onunla beraber olmak için tayinini ülkemizin bu uzak köşesine istemekte bir beis görmemiştir." dedi.

- "Yazdıkları, kolay kolay aşılabilecek çalışmalar değildir"

Yılmaz, Çetin'in edebiyat, kültür ve sanat tarihi alanında yazdıkları, konferansları ve yetiştirdikleri talebeleriyle büyük izler bıraktığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bekir Kütükoğlu Hocamız da çok önemli bir Osmanlı tarihçisidir. Osmanlı tarihinin muhtelif alanlarında kaynak eserlere imza atmıştır. Her iki hocamızın yazdıkları, kolay kolay aşılabilecek çalışmalar değildir. Üzülerek ifade etmek isterim ki, her iki hocamız da ilimleriyle o muhteşem bilgi ve birikimleri ile orantılı, çok sayıda eser verememişlerdir. Bunun en önemli sebebi, titizlikleri, yazdıklarının mümkün olduğunca hatasız olması ve en doğru bilgiyi ortaya koyma hassasiyetindendir."

Çetin ve Kütükoğlu'nu öğrencilik yıllarından tanıdığını dile getiren Yılmaz, şunları anlattı:

"Bekir Kütükoğlu Hoca'dan ders alma şerefine de nail oldum. Bu derslerin birisinde kendisi ile ilgili az eser verildiği değerlendirmesini ifade ettiğimde, böyle çok mahcup bir eda ile 'Evladım hata yapma endişesiyle yazamadım, yazmakta çok zorlandım.' dedi. Ben de o günkü gençliğin vermiş olduğu heyecanla 'Hocam hatasız insan mı olur? Hatalar olsa bile bu alanda yazdıklarınız çok önemli hizmetler görür. Bundan çekinmemek lazım.' diye haddimi aşan bir karşılık verdim. Buna mukabil Hoca, o meşhur zarafeti, nezaketi ve tevazusuyla onaylar mahiyette başını hafifçe salladı. 'Haklısın evladım ama zorlanıyorum.' dedi. İki hocamızla da ilgili temel kanaat şudur; ikisi de küçük büyük ayrımı yapmadan, kendisinden yardım isteyen herkese aynı hassasiyetle, muhatapların insan olduğunu esas alan bir anlayışla muamele ettiler. Bilgilerini hiç esirgemediler, cömertçe paylaştılar. İki hocamızın tavrından da anlıyoruz ki, insanı insan kılan, insanı büyük kılan, insanı aradan geçen yıllara rağmen gönüllerde, hatıralarda, hafızalarda yaşatan, sadece ilim, bilgi değildir, insanlıktır."

Coşkun Yılmaz, Çetin ve Kütükoğlu'nun milli hassasiyetleri yüksek, İslami prensiplere saygılı, ahlak ve edep timsali şahsiyetler olduğunun da altını çizerek, "Kendilerini tanıyan her seviyedeki insanın sevgi ve takdirini kazanmış, geniş ve çok yönlü bilgilerini öğrencilerine ve isteyen herkese cömertçe sunmuşlardır. Yaşayışıyla örnek kişilik sergileyen eğitimci ve hoca olarak ülkenin ilim, eğitim öğretim, yönetim ve benzeri kadrolarına pek çok değerli insanlar yetiştirmişlerdir." diye konuştu.

- Prof. Dr. Nihad Mazlum Çetin hakkında

Nihad Mazlum Çetin, 1924'de Amasya'da doğdu. İlk öğrenimini Amasya'da tamamlayan Çetin, ortaokulu Niğde'de, liseyi Yozgat'ta bitirdi.

Hukuk Fakültesinde bir yıl okuduktan sonra öğretmenlik mesleğine ilgisi dolayısıyla Yüksek Muallim Mektebi'ne yazıldı. Çetin, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü öğrencisi oldu. Burada okurken ayrıca Fransız Filolojisi ile Arap-Fars Filolojisi derslerini takip etti.

Adana Düziçi Köy Enstitüsünde, ardından Kayseri Lisesinde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği, daha sonra Kayseri İmam-Hatip Okulu müdürlüğü görevlerinde bulunan Çetin, 1953'te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi Kürsüsünde asistanlık imtihanını kazandı.

Çetin, 1958'de doktor, 1964'te doçent, 1971'de profesör oldu. 1965-1967 yılları arasında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde müdürlük yaptı. Ayrıca 1986'ya kadar İslam Ansiklopedisi'nin tahrir heyeti üyesi ve müellif olarak çalıştı.

Nihad Mazlum Çetin, 26 Haziran 1991'de İstanbul'da vefat etti ve cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

- Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu hakkında

Ürgüp'te 1926'da dünyaya gelen Kütükoğlu, ilk öğrenimini Ürgüp'te, orta öğrenimini Kayseri'de tamamladı. Daha sonra Yüksek Öğretmen Okuluna girdi ve 1948'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun oldu.

Kütükoğlu, aynı yıl Düziçi Köy Enstitüsüne tarih öğretmeni olarak tayin edildi. Askerlik hizmetinin ardından bir süre Zonguldak'ta öğretmenlik yaptı. 1953'te Zeki Velidi Togan'ın çağrısı üzerine İstanbul'a gelerek, Tarih Bölümü'nün Umumi Türk Tarihi Kürsüsünde asistanlığa başladı.

Tez konusu meselesinde hocasıyla anlaşamayınca kısa bir süre kadrosundan ayrılan Kütükoğlu, Türkiyat Enstitüsü müdür yardımcılığı görevinde bulundu. Ardından Yeniçağ Tarihi Kürsüsü asistanlığına getirildi ve doktora çalışmalarını bu kürsüde sürdürdü.

"Osmanlı-Safevi Siyasi Münasebetleri 1578-1590" adlı teziyle 1957'de doktor unvanını alan Kütükoğlu, aynı konunun devamı olarak 1590-1612 arası münasebetleri incelediği teziyle de 1965'te doçent oldu.

Kütükoğlu, doçentlik çalışması sürerken bir yıllığına Fransa'ya ve kısa süre için İngiltere'ye giderek kütüphanelerde araştırmalar yaptı. 1967-1969 arasında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü müdürlüğü de yapan Bekir Kütükoğlu, 1970'te bir yıl kadar Londra, Paris ve Viyana kütüphanelerinde incelemelerde bulundu ve 1974'te profesör oldu.

Kütükoğlu, 1983'te Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı, aynı yıl içinde Edebiyat Fakültesi İslam Araştırmaları Merkezi Müdürlüğünü, 1990'da Tarih Bölümü Başkanlığını üstlendi ve 28 Haziran 1990'da kalp krizi sonucu vefat etti.