Tatilini geçirmek üzere aracıyla Türkiye’ye gelen Avrupalı Türkler dönüş yolunda gümrük kapısı çilesiyle yüzleşiyor.

Kapıkule gibi ana çıkış kapılarındaki yoğunluk nedeniyle farklı gümrük çıkışlarını tercih eden tatilciler, yetersiz personel ve yavaş işleyen sistem nedeniyle saatlerce Bulgaristan’a geçiş yapamıyor.

Dün, uzun kuyruklarda beklememek için Dereköy sınır kapısını tercih edenler, yavaş yürüyen işlemler nedeniyle saatlerce güneş altında Bulgaristan tarafına geçemediler.

Ailesiyle birlikte aracıyla tatile gelen iş insanı Recep Ercan da bu çilekeş vatandaşlardan biri olarak sert eleştirilerde bulundu…

Daha erken çıkış yapabilmek için Dereköy gümrük kapısını tercih ettiğini belirten Recep Ercan, dün öğle saatlerinden akşam saat 20:30’a kadar bekletildiklerini ifade etti.

Türkiye tarafından 8,5 saat bekletildiğini belirten Ercan, "Tek bir kişi işlem yapıyor. Her şeyi tatilcilerden bekliyorlar. Oradan çıkış yapanlar ‘sanki eziyet için kurulmuş’ diye düşünüyor. Çünkü 8,5 saatte Türk gümrüğünden geçtik, Bulgaristan gümrüğünde işlememiz 15 dakikada bitti. Bu nasıl iş, Girilen ülke zorluk çıkaracağına, bizim kendi ülkemisin bürokrasisi yüzünden geldiğimize pişman ediliyoruz” diye konuştu.

DEREKÖY’E BİRİLERİ BAKSIN LÜTFEN

Gümrük Bakanlığı ve diğer yetkilileri, Dereköy gümrük kapısını kontrol etmeye davet eden Recep Ercan, “kendi ülkemizden çıkmak adeta işkence gibi. Müslümana gavur eziyeti sözü tam da durumu anlatıyor. İnsanlar, vatandaşlıktan çıkacak hale getiriliyor. Sanki tatilden dönenlere eziyet etmek için kurulmuş gümrük. Biz sivil görevli gönderip Dereköy kapısındaki işleyişi ve vatandaşa yapılan hayvan mumaelesini bir denetlesinler. Orada saatlerce bekletilmek görevli hiç kimsenin umurunda değil. Her şeyi normalmiş gibi görmeleri ve lakayıt davranmaları önlenmeli. Bu kapıya lütfen bir bakın, göreceksiniz işler daha hızlı yürüyecek. Girişte gecikmeyi bir yere kadar anlayabiliriz ama bir ülkenin çıkışında insanlar neden bekletilir bunun izahı var mı?” diyerek tepkilerini dile getirdi.

ERCAN, DURUMU CİMER’E BİLDİRDİ

İş insanı Recep Ercan kendisi gibi yüzlerce Avrupalı Türkün yaşadığı mağduriyeti CİMER’e de bildirdi.

Ercan’ın konuyla ilgili başvurusu şöyle:

Sayın ilgili,

İngilterede yaşayan bir Türk Vatandaşı olarak bu sene sınır kapılarında yaşadığımız kötü tecrübeyi sizinle paylaşmak istiyorum.

1. Malumları olduğu üzere özellikle yaz mevsiminde yurt dışında yaşayan benim gibi bir çok Türk Vatandaşı ülkemize giriş yapmaktadır. Gerek ülkemize giriş gerekse ülkemizden çıkışlarda sınır kapılarında normal zamanın üzerinde bir yoğunluk yaşanmaktadır. Bu durum elbetteki kabul edilebilir bir durumdur. Ancak bu sene yaşadığımız tecrübe maalesef ki "artık yeter" dedirtecek bir noktaya ulaşmıştır.

2.  Özetle 27/08/2022 tarihinde saat 11.30 da ülkemizden ayrılmak üzere Edirne Dereköy Sınır Kapısına geldik. Sınır kapısından çıkış yapmamız yaklaşık “9” saati buldu. Gözlemlediğim kadarı ile çok az sayıda görevli bulunmaktaydı. İnsanı asıl çileden çıkaran durum ise görevlilerin insanlara olan muamelesiydi. Gözle görülür bir yavaşlık ve lakaytlık içerisinde çalışan personel süreklilik arz etmesi gereken işlerinde sürekli mola vermekteydi. Ayrıca görevli personel tarafından verilen direktiflerde personelin içinde bulunduğu tavır ve kullanmış oldukları dil maalesef ki insan onuruna hele ki bir Türk Vatandaşına yakışmayacak şekilde idi. 9 saat Türk tarafında beklememize rağmen Bulgar tarafında bekleme süremiz 10 dakika sürdü. Sadece 10 dakika. Salt ardı sıra olan bu iki sınır kapısında yapılan kıyas bile durumun ne denli vahim olduğunu göstermektedir.

3. Her sene sınır kapılarında yaşanan yoğunluklar görsel ve yazılı medyada haberlere çıkmaktadır. İşbu durum göstermektedir ki bu artık kronikleşmiş bir durumdur. Peki her sene ortaya çıkan ve yine çıkacağı bilinen bu durum için neden bir önlem alınmamaktadır. Sınır kapılarında yaşanan gurbetçi yoğunluğu fenomeni makul mu görülmektedir? Gurbetçilerin yaşadığı bu sıkıntıları hak ettiği mi düşünülmektedir? Gurbetçi olmanın cezası ülkeye girerken ve çıkarken kapıda bekletilmek midir?

4. Sayın ilgililer, biz demiyoruz ki elimizi kolumuzu sallayarak ülkeye girelim ve ülkeden çıkalım. Ancak şunlar yapılamaz mı? Yoğunluğun olacağı bilinen zamanlarda personel sayısı artırılamaz mı? Olması gereken bürokratik işlemler hızlandırılamaz mı? Görevli personele insanlara nasıl davranılacağına dair etik dersi verilemez mi?   Araç kuyruğu oluşmaması adına işlemler sistematize edilerek daha bilinçli hale getirelemez mi?

5. Ülkemizin ev sahipliği yaptığı mülteci akını gibi durumlarda sınır kapılarında ne kadar hızlı aksiyon aldığını ve kriz durumlarında ne kadar organize çalıştığını bütün dünya bilmektedir. Ülkemizin takdir edilesi bir sınır yönetim kapasitesi bulunmaktadır. Ancak bunun sadece kriz anlarına münhasır olmaması gerektiğini ve yukarıda anlatmaya çalıştığım sorunların çözümünde de kullanılması gerektiğine inanıyorum.

Gönül arzu ediyor ki bu CİMER müracaatını sayın Cumhurbaşkanımız görsün zira onun bu sorundan haberdar olması ile çözmesi bir olacaktır.

Sonuç olarak; İfade etmiş olduğum hususlara ilişkin format bir cevap beklemiyorum. Gerekli aksiyonları almanızı istiyorum. Bu sorunu idari hiyerarşik yapılanmada en üstte yer alan sorumlulara ulaştırmanızı talep ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Recep Ercan

Londra