-Ünlü sanatçı kilolu görüntüsüyle hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı!
-Önce ve sonraki hali!
-Canlı yayında rezalet!
-Canlı yayında büyük gaf!
-Ünlü şarkıcı twitter’da açtı ağzını yumdu gözünü!
-Bu sözler kavga çıkaracak!
-Köşe yazarının derin yırtmacı, röportajı gölgede bıraktı!
-Defilede yanlışlıkla göğüsü açılan ünlü manken, geceye damgasını vurdu!
-Ünlü bilmem kim üçüncü çocuğuna hamile!
*
İşte bizlere denk gelen kültür seviyesi, bu başlıkların altında ki gereksiz haberler ile maalesef doğru orantılı.
İşin acı tarafı ise bu konularda yer almayan kişi, ne görsel ne de yazılı basında yer alabiliyor.
Kirlilik gittikçe artarken,
‘Organize işler’ filminin en güzel repliklerinden birinde dediği gibi
Bu saatten sonra da kimse kirini göstermiyor...
Çirkefleştikce yükseliyor, soyundukça göklere çıkarılıyor.
Benim merak ettiğim; Halk gerçekten bunu mu istiyor yoksa zorla sunulana razı mı oluyor?
Kadın- erkek herkes görüntüsüyle sorgulanıyor.
Yeni çıkan hiç bir albüm, hiç bir kitap, bikiniyle selilütsüz bir görüntü başarısının önüne geçemiyor.
Hiç bir röportaj, vücudun dörtte üçünü göstermeden okunmuyor.
Hiç bir televizyon programı, ‘gafsız’ ‘skandalsız’ izlenmiyor ya da gazetede yer almıyor.
*
Geçtiğimiz günlerde bir tıp fakültesi öğrencisi zayıflama hapları yüzünden gencecik yaşında hayata gözlerini yumdu.
Bu haberler günden güne artacağı kesin...
Çünkü artık hiç kimse güzellik ve çıplaklık olmadan başarının mümkün olacağına inanmıyor.
*
Oysa Hayko Cepkin her gün başarıdan başarıya koşarken, bir röportajında, bir gözünün diğerinden daha küçük oluşundan bahsederken, kendiyle ne kadar barışık bir insan olduğunu şu kısacık hikayeyle öyle güzel anlatıyor ki;
“Mesela ben banka soyamam, 5 kişi girelim içeriye, Kar maskesi takalım...
-5 kişiydiler!
Yüzlerini göremedik ama birinin gözü küçüktü diyecekler"
Ve ekliyor;
“ Çocukluğumda şunu çözdüm ki yakışıklı olsam ne işe yarayacak. Farklı görünsek de aynı şeyleri anlatıyor ve yaşamıyor muyuz ?”