POLİTİKA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, 5. Kamu Diplomasisi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda konuştu:

- "İsrail'in saldırganlığı, yürüttüğü zulüm politikaları bütün dünyada olumsuz bir hava oluşturuyor. Türkiye aleyhine de İsrail'in yürüttüğü bir kara propaganda var. Fakat biz, bu zorluğa rağmen küresel alanda bir hakikat bloğunun temsilcisi olarak güçlü şekilde varlık göstermeye devam ettiğimizde, Türkiye'nin kamu diplomasisinin de bu anlamda bu süreçten pozitif etkileneceğini düşünüyoruz" - "Ne olursa olsun biz, bu çatışmalı ortamda doğruyu, hakkı, uluslararası alanda vicdanı savunarak, Türkiye'nin daha güçlü bir imaja sahip olmasını temin edebiliriz" - "İnanıyorum ki kurumlarımızın çalışmalarıyla, kamu diplomasisi alanında tesis ettiğimiz ortak çalışma kültürüyle, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin yumuşak gücünü ve etki alanını daha da genişleteceğiz"

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsrail'in saldırganlığının ve yürüttüğü zulüm politikalarının bütün dünyada olumsuz bir hava oluşturduğunu, Türkiye aleyhinde de İsrail'in yürüttüğü bir kara propagandanın bulunduğunu belirterek, "Fakat biz, bu zorluğa rağmen küresel alanda bir hakikat bloğunun temsilcisi olarak güçlü şekilde varlık göstermeye devam ettiğimizde, Türkiye'nin kamu diplomasisinin de bu anlamda bu süreçten pozitif etkileneceğini düşünüyoruz." dedi.

Kamu Diplomasisi Koordinasyon Kurulu, Altun başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı.

Kurulun 5. toplantısına, bakan yardımcıları, Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların başkan ve başkan yardımcıları ile kamu kurumlarıyla bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Kamu diplomasisi alanında geçen bir yılda yapılan çalışmaların gözden geçirildiği toplantıda, yeni hazırlanan ve 2024-2029 yıllarını kapsayan Türkiye Kamu Diplomasisi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'na ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantının açılışında konuşan Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ve vizyonu doğrultusunda, 26 Şubat 2020'de düzenlenen Birinci Kamu Diplomasisi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'ndan bu yana her yıl periyodik olarak toplantı yapıldığını hatırlattı.

Altun, kamu diplomasisi faaliyetlerinin planlama ve uygulama aşamalarında amaçlarının, farklı kurumların uzmanlıklarından, birikimlerinden, kabiliyetlerinden faydalanmak, mikro ölçekten makro ölçeğe Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini ve ihtiyaçlarını en doğru şekilde belirlemek olduğunu aktardı.

Etkinliği ve verimliliği artırırken mükerrerliği engellemek, Türkiye'nin marka değerini daha yukarılara taşımak için tüm faaliyetlerde koordinasyonu ve eş güdümü temin etmeyi de amaçladıklarını anlatan Altun, el birliğiyle, Türkiye'nin kamu diplomasisi ve yumuşak güç parametreleri açısından farklı alanlardaki potansiyelini harekete geçirmek için başarılı bir süreç yürüttüklerini dile getirdi.

Fahrettin Altun, bu yılın başında yayımlanan uluslararası bir çalışmanın, Türkiye'nin kamu diplomasisi ve yumuşak güç alanında katettiği mesafeyi gözler önüne serdiğini söyledi.

Altun, Brand Finance tarafından hazırlanan "Küresel Yumuşak Güç Endeksi 2024" raporuna göre, Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülkenin tamamının ilk kez yer aldığı endeks sıralamasında Türkiye'nin 193 ülke arasında bir yılda 10 basamak yükselerek 18. sıraya geldiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin, uluslararası ilişkilerde gösterilen etkin çalışmaların yanı sıra sahip olduğu zengin kültür ve miras değerlerine bağlı olarak açıklanan endeksin "etki alanı" kategorisinde ise 13. sırada yer aldığını aktaran Altun, verilere göre Türkiye'nin, endeksteki puanını son 5 yılda en çok yükselten ülkelerden birisi olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, şu bilgileri verdi:

"Hiç şüphesiz bu neticeye, ülkemizin gerçekleştirdiği diplomatik girişimler, bölgesel, küresel krizlerin çözümüne yönelik çabalarımız, ev sahipliği yaptığımız uluslararası organizasyonlar, markalama çalışmalarımız, insani yardım çalışmalarımız, iletişim ve medya alanında kamu/özel sektör atılımları, uyguladığımız başarılı iletişim stratejilerinin tümü etki etmiştir.

Bu başarı, 5 yıldır kurumlarımızla koordinasyon halinde yaptığımız işbirliğimizin de somut bir çıktısıdır. Bu başarıyı daha ileriye götürmek, sürekli hale getirmek, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak, kurumsallaştırmak için daha yoğun çalışmak mecburiyetindeyiz. Diğer bir ifadeyle daha da kurumsal bir niteliğe büründürmek artık çok daha önemli hale geliyor."

- "KADİZ sistemine toplam 9 bin 89 proje girişi yapıldı"

Kurumlar arası koordinasyon ve işbirliğinin kurumsallaşması amacıyla 2022'de kullanıma açılan Kamu Diplomasisi İzleme Sisteminin (KADİZ) önemli bir adım olduğunu vurgulayan Altun, KADİZ'in, Ulusal Kamu Diplomasisi Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ortaya konan yol haritasının pratiğe yansıması açısından en önemli araçlardan biri haline geldiğine işaret etti.

Altun, KADİZ'de, 2021 yılında 1691, 2022'de 2 bin 596, 2023'te 2 bin 811 ve 2024 yılının ilk 10 ayında ise 44 kurumdan 348 moderatör ve 723 kullanıcı olmak üzere 1071 kullanıcının kaydının oluşturulduğunu anlattı.

KADİZ sistemine toplam 9 bin 89 proje girişinin yapıldığına dikkati çeken Altun, şunları ifade etti:

"Komite bazında faaliyet türlerine baktığımızda 2024 yılında 10 aylık süreçte en çok faaliyet girişi kültürel diplomasi alanında yapılmıştır. Kurumlara göre bakıldığında, ilk üç sırada Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yunus Emre Enstitüsü bulanmakta. Faaliyet türüne göre bakıldığında spor diplomasisi alanı öne çıkmakta. Hedef ülkelere göre bakıldığında en çok faaliyet gerçekleştirilen ülkeler arasında Almanya, Bosna Hersek ve Amerika Birleşik Devletleri yer almaktadır.

Hedef kitle bakımından ise gençlik, spor camiası, üniversite öğrencileri, genel kamuoyu alanlarının önde geldiği görülmektedir. Ulusal Kamu Diplomasisi Strateji Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde kurumlarımız 162 farklı ülkeye yönelik faaliyetler gerçekleştirmiştir. Faaliyetlerin en çok yapıldığı ilk 15 şehir arasında, Londra, Tokyo, Saraybosna, Budapeşte, Lefkoşa, Bükreş, Köln, Bakü, Dakar, Azez (Suriye), Doha, Amsterdam, Buenos Aires, Tahran, Kahire yer almaktadır."

- "2024-2029 dönemi yeni strateji belgesi hazır"

Paydaş kurumlar tarafından yapılan faaliyet girişlerindeki sayının her geçen gün artmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Altun, kamu diplomasisi faaliyetlerinin profilinin çıkarılabilmesi ve geleceğe dönük daha başarılı bir strateji oluşturulması için KADİZ sisteminin, kamu diplomasisi faaliyetlerinin kayıt altına alınması ve değerlendirilmesi, kamu diplomasisine ilişkin bilgi, birikim ve tecrübe paylaşımının artması, kurumlarda kamu diplomasisine ilişkin farkındalığın geliştirilmesi bakımından çok önemli bir işlev gördüğünün altını çizdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:

"İletişim Başkanlığı olarak geçtiğimiz 10 ayda, kamu diplomasisi bağlamında gerçekleştirdiğimiz farklı formatlarda uluslararası etkinlikler, projeler ve yayınların yanında, kurul üyesi 44 farklı kurumdan 82 uzmanla toplantılar yaptık ve bu toplantıların son derece verimli ve faydalı olduğunu gördük. Toplantılarımızın en önemli çıktılarından birisi, çeşitli kurumlarımızın kamu diplomasisi konusunda eğitim taleplerini dile getirmeleri oldu. Bu doğrultuda İletişim Başkanlığı olarak birçok kurumumuza sunumlar yaptık. Bu süreçte güncel gelişmeler ve gelecek vizyonumuz ışığında 2024-2029 yıllarını kapsayan dönem için yeni bir strateji belgesi hazırladık. Yenilikçi bir bakış açısı ile alandaki gelişmeleri takip eden, katılımcı bir anlayışla hazırlanan belgenin, kamuya açık ve anlaşılır olması öncelikli olarak göz önünde bulundurulmuştur. Kamu diplomasisi alanında stratejik hedeflerimizin gerçekleştirilmesi, uluslararası kamuoyları, karar alıcı aktörler ve medya ile derinlikli, çok yönlü kalıcı ilişkiler geliştirilmesine bağlıdır. Bu bizim için temel kriter."

İletişimin tüm araç ve yöntemlerini kullanarak ve paydaşlar arasında eş güdüm sağlayarak hedef ve eylem birliğini kalıcı hale getirmenin son derece önemli olduğuna işaret eden Altun, bu amaçla "Kamu Diplomasisi Faaliyetlerinin Koordinasyonu Genelgesi" hazırlandığını, adımların da bu doğrultuda hayata geçmeye başladığını anımsattı.

Yeni Strateji Belgesi hazırlık çalışmaları hakkında da bilgi veren Altun, paydaş kurum ve kuruluşların uzman düzeyinde temsilcilerinin katılımlarıyla Kamu Diplomasisi Değerlendirme ve İstişare Toplantıları ile Türkiye Kamu Diplomasisi Strateji Belgesi Hazırlık Çalıştayları düzenlediklerini kaydetti.

Çalıştaylar ile kamu diplomasisi alanına yenilikçi, uygulanabilir ve gerçekçi öneriler sunan bir bakış açısı getirmeyi hedeflediklerini belirten Altun, "Türkiye'nin kamu diplomasisi politikalarını ve stratejilerini somut tespitler ve analizler ortaya koyarak belirlemeyi, kamu diplomasisi alanındaki işbirliği ve koordinasyon çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesini temin etmeyi, kamu diplomasisi yöntem ve araçları kullanılarak Türkiye'nin uluslararası alandaki etkisini, itibarını ve imajını güçlendirecek önerileri somutlaştırmayı amaçladık." diye konuştu.

- "Krizlerden etkilenmememiz olası değil"

Fahrettin Altun, yeni strateji belgesinin hazırlık çalışmalarında öne çıkan, kamu diplomasisi bağlamında ortaya çıkan fırsat ve tehditlere dikkati çekerek, Türkiye'nin kamu diplomasisi alanında çok güçlü bir kurumsal altyapıya ve yıllara sari bir tecrübeye sahip olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin, turizmden spora, tarihsel, çağdaş kültür-sanat birikiminden sanayi ve teknoloji atılımlarına kadar birçok alanda belki de başka hiçbir ülkenin sahip olmadığı ölçüde kamu diplomasisi müktesebatına sahip olduğunu kaydeden Altun, şunları paylaştı:

"İletişim ve medya alanında özellikle son 10 yılda yaptığımız atılımlarla bu altyapı ve birikimi destekleyecek, daha da güçlendirecek nitelikli bir medya ağını kurumsal hale getirmeyi başardık. Bunların yanı sıra ülkemiz, dünyanın en geniş üçüncü diplomatik ağına sahip olması bakımından, kamu diplomasisi faaliyetleri kapsamında diplomatik anlamda büyük bir avantajı ve potansiyeli elinde tutuyor. Bunlar bizim ülke olarak kamu diplomasisi ve yumuşak güç bağlamında güçlü olduğumuz yönlerimiz, imkanlarımız ve fırsatlarımız. Fakat bir de madalyonun öbür yüzü var. Yeni strateji belgesini hazırlarken gerçekleştirdiğimiz istişarelerde, kamu diplomasisi açısından muhtemel risk ve tehditleri de göz önünde bulundurmaya, bunlar üzerinde tefekkür etmeye gayret ettik. Genel itibarıyla bugün mevcut risk ve tehditler; bölgesel çatışmalardan Batı'da yükselen İslam karşıtlığına, ekonomik krizlerden diplomatik krizlere ve uluslararası terörizmin olumsuz etkilerine kadar çeşitlilik gösteriyor. Bu duruma bir de yeni medya düzeninde dezenformasyon ve kara propaganda gibi kötücül faaliyetlerin yaygınlık ve hız kazanması eklendiğinde, planlama aşamasında birçok parametreyi göz önünde bulundurmamız gerekiyor."

Altun, son yıllarda insanlığın, bölgesel ve küresel ölçekteki siyasi, askeri, ekonomik krizler nedeniyle çalkantılı ve zor bir dönemden geçtiğine işaret ederek, "Türkiye gibi farklı medeniyetlerin birbirine temas ettiği, ticari, askeri, siyasi açıdan dünyanın en hareketli coğrafyasının tam ortasında bulunan bir ülke olarak bu krizlerden etkilenmememiz olası değil. Söz gelimi, ekonomimizi olumlu, olumsuz etkileyen gelişmeler, kamu diplomasisi çalışmalarımızı da etkiler. Siyasi kriz ve gelişmeler, hakeza, aynı şekilde." ifadesini kullandı.

- "İstişare mekanizmasını en verimli şekilde işletmeyi sürdüreceğiz"

Terörizmin, bölgesel çatışmaların ve Türkiye'nin yakın coğrafyasındaki istikrarsızlıkların, kamu diplomasisi çalışmalarına da tesir ettiğine dikkati çeken Altun, "Kamu diplomasisi politikalarımızı ve stratejilerimizi tüm bu risk ve tehditleri göz önünde tutarak, olası senaryolara hazırlıklı bir şekilde düşünmemiz, gerektiğinde ivedilikle gözden geçirerek yeniden ele almamız kaçınılmaz." dedi.

Bu konudaki strateji ve politikaları belirlerken, risk ve tehditleri bertaraf edecek mekanizmaların neler olacağının, gerektiğinde nasıl tesis edileceğinin ve uygulamaya alınacağının da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Altun, bu kapsamda gelecek 5 yılı kapsayacak bir strateji belgesini karara bağlayacaklarını, sürekli bir araya gelerek, karşı karşıya kalınan risklere ve tehditlere karşı pozisyonları güncelleyeceklerini söyledi.

Kurumların kamu diplomasisi konusunda attığı yeni adımların kendilerini memnun ettiğini dile getiren Altun, şöyle konuştu:

"Bu bağlamda Dışişleri Bakanlığımız bünyesinde kurulan Kamu Diplomasisi ve Stratejik İletişim Genel Müdürlüğünün tesisini son derece kıymetli buluyoruz. İnanıyorum ki kurumlarımızın bu gibi çalışmalarıyla, kamu diplomasisi alanında tesis ettiğimiz ortak çalışma kültürüyle, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin yumuşak gücünü ve etki alanını daha da genişleteceğiz. Kamu Diplomasisi Koordinasyon Kurulu olarak yılda bir defa bir araya gelmeye devam edeceğiz. Strateji Belgesinin uygulama sürecini hep birlikte takip edeceğiz ve kamu diplomasisi alanında istişare mekanizmasını en verimli şekilde işletmeyi sürdüreceğiz."

- "Ortak faaliyetlerde büyük yarar var"

Toplantıda daha sonra Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların başkan ve başkan yardımcıları ile kamu kurumlarıyla bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri söz aldı.

Fahrettin Altun, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada ise soruları, görüşleri ve önerileriyle toplantıyı zenginleştiren herkese teşekkür etti.

Kamu kurumlarının önemli projeler yürüttüklerini belirten Altun, kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına alan açmasında, onlarla ortak faaliyetler yürütmesinde büyük fayda bulunduğuna işaret etti.

Altun, çok zorlu, ciddi meydan okumaların, bölgesel ve küresel zorlukların olduğu bir dönemde kamu diplomasisi faaliyetlerini yürüttüklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Özellikle İsrail'in saldırganlığı, yürüttüğü zulüm politikaları bütün dünyada olumsuz bir hava oluşturuyor. Özellikle Türkiye aleyhine de İsrail'in yürüttüğü bir kara propaganda var. Fakat biz, bu zorluğa rağmen küresel alanda bir hakikat bloğunun temsilcisi olarak güçlü şekilde varlık göstermeye devam ettiğimizde, Türkiye'nin kamu diplomasisinin de bu anlamda bu süreçten pozitif etkileneceğini düşünüyoruz. Ve pozitif bir küresel ağın inşasına katkıda bulunabileceğimizi düşünüyoruz. Ne olursa olsun biz, bu çatışmalı ortamda doğruyu, hakkı, uluslararası alanda vicdanı savunarak, Türkiye'nin daha güçlü bir imaja sahip olmasını temin edebiliriz."