Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın, yeni ve köklü bir değişimin eşiğinde olmanın sancısını yaşadığını söyledi.

Bölgenin, kuzeyi ve güneyiyle savaşların, çatışmaların, katliamların, zulümlerin girdabında adeta cayır cayır yandığını vurgulayan Erdoğan, böyle bir iklimde Cumhur İttifakı olarak tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduklarını, Türkiye'nin hem siyasi ve ekonomik istikrarını korumanın hem sosyal barışını tahkim etmenin hem de hedeflere doğru yürüyüşü sürdürmenin mücadelesini verdiklerini ifade etti.

"Esasen karşımızdaki bu tablo sadece AK Parti ve Cumhur İttifakı ile sınırlandırılamayacak kadar önemlidir." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Siyaset yelpazesinin neresinde olursa olsun kendini bu ülkeye, bu millete karşı mesul hisseden herkesin bu mücadeleye destek vermesi, katkı sunması, en azından yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu vatan, millet, devletse gerisi sadece birer teferruattır. Dünyanın pek çok yerinde milli meselelerde iktidar-muhalefet ayrımı olmadan ortak bir duruş sergilendiği hepimizin malumudur. Şahsen biz de yarım asra yaklaşan siyasi hayatımızın tamamında bunu savunduk. Ayrıştıran değil birleştiren; kutuplaştıran değil kucaklaştıran; ortak değerler etrafında toplumun tüm kesimlerini buluşturmaya çalışan tarzı siyasetle ülkemize hizmet etmenin gayretinde olduk. Muhataplarımızdan çoğu zaman arzu ettiğimiz yaklaşımı görmesek de kardeşlik siyasetimizde eser ve hizmet politikamızdan ödün vermedik."

Erdoğan, 14 Ağustos 2001'den beri Yunus Emre misali gönüller yapmaya geldiklerini belirterek, sadece vatan toprakları üzerinde değil bölgeden başlayarak tüm dünyada barışın, huzurun, adaletin ve işbirliği ruhunun hakim olması için gece gündüz koşturduklarını söyledi.

"Türkiye, küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir." diyen Erdoğan, "1000'inci gününü geride bırakan Rusya-Ukrayna Savaşı ve 14'üncü ayına ulaşan Gazze soykırımı dahil coğrafyamızdaki tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm taraftarların, bilhassa da İsrail'in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze'de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'ye cumhuriyet tarihinin en başarılı yıllarını yaşattık"

Diplomasi alanında yaptıklarına ilişkin video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, bütün diplomatik hamlelerini siyasi kimliğiyle değil bu ülkenin ve milletin bir ferdi olarak gerçekleştirdiğini vurguladı. Erdoğan, mensubu olmaktan daima şeref duyduğu Türk milletine en iyi şekilde hizmet etmenin derdinde; mazlum ve mağdurların umudu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni her alanda bayındır kılmanın, güçlü, müreffeh, muteber, muvaffak bir ülke haline getirmenin peşinde olduklarını kaydetti.

Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin haklı heyecanı, gururu ve gayreti içerisinde olduklarının altını çizen Erdoğan, "Söz verdik, ahdettik, sarsılmaz bir inançla hedefimize kilitlendik. Allah'ın inayeti, milletimizin desteğiyle Türkiye Yüzyılı hedefimize mutlaka kavuşacağız." diye konuştu.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Tüm bunları söylerken şu gerçeği de ıskalamıyoruz. Ülkemizde maalesef kendisi tuğla üstüne tuğla koymadığı gibi yapılan her işi engelleyen, engelleyemediğinde de itibarsızlaştırmaya çalışan marazi bir muhalefet anlayışı mevcuttur. Geçtiğimiz 22 yıl boyunca yaptığımız her hizmeti, inşa ettiğimiz her eseri, ülkemizin hanesine yazdırdığımız her kazanımı bu zihniyete rağmen başardık. Böyle ağır bir vebali omuzlamanın bilinciyle, millete mahcup olmamak için umutla, sevdayla, düşle çalıştık, çabaladık, ter döktük. Önümüze çıkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Fırsatçılara, fesatçılara, içerdeki ve dışardaki bedhahlara rağmen Türkiye'ye cumhuriyet tarihinin en başarılı yıllarını yaşattık."

- "Amerika'da saatlerce hamburgercide ne yaptığını o gün bugündür açıklayamadı"

Bugün de bu hastalıklı zihniyetin yeni hezeyanlarıyla uğraştıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Açıkçası bunlar için her nefesin, ayırdığımız her vaktin ziyan ve beyhude olduğunu biliyoruz. Ama biz bunlara hak ettikleri cevapları vermediğimizde densizlik çıtasını yükseltiyor, cüretlerini artırıyor, kendilerini layüsel görmeye başlıyorlar. CHP'nin siyasetten tardedilen eski genel başkanının geçtiğimiz günlerde davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon misali savurduğu zırvalar, hakaretler, bühtanlar bunun en son örneğidir. Karşımıza çıktığı istisnasız bütün seçimleri kaybeden bu zat, kendi partisi içerisinde de her türlü hakarete uğrayan, şaibeli bir kurultayla devrilip sürgüne gönderilen bir siyasetçi eskisi. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Bu zat da partisini tekrar kurultaya götürmek için karanlık ittifaklar kurma ve delege avı peşinde koşarken gündeme gelmenin yolunu bize sataşmakta, daha doğrusu bizim üzerimizden prim yapmakta görüyor.

Üstelik bunu da 15 Temmuz ihanetinin faili FETÖ'nün eline tutuşturduğu malzemeler üzerinden yürütmeye kalkıyor. 17-25 Aralık emniyet-yargı girişimi karşısında milli iradeyi savunurken bu zatın nasıl koşa koşa FETÖ'cülere desteğe gittiğini dün gibi hatırlıyoruz. Daha sonra montaj olduğunu bizzat kendi ağızıyla ikrar ettiği FETÖ'nün kasetlerine aylarca partisinin kürsüsünü açtığını da unutmadık. 15 Temmuz darbe gecesi de tankların arasında sıvışarak gittiği bir evde keyif kahvesini yudumlayarak FETÖ'cülerin ülkeyi işgalini tamamlamasını beklemişti. Milletimizle sırt sırta vererek darbecileri bozguna uğrattığımızda zoraki olarak İstanbul'daki mitinge gelmiş, ardından yeniden fabrika ayarlarına dönerek FETÖ'cülerin davulunu çalmaya devam etmişti. 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde gittiği Amerika'da saatlerce hamburgercide ne yaptığını o gün bugündür açıklayamadı."

Kaynak: aa