Kanser hastası 2. Hrisostomos, son bir yılda İsrail ve ABD’de tedavi görüyordu. Cenaze töreninin ne zaman yapılacağı önümüzdeki günlerde kesinleşecek.
2006 yılında Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan Hrisostomos, kendisinden önceki Başpiskoposlar gibi yalnızca kilise işlerinde değil, devlet işlerinde de söz sahibiydi.
Kıbrıs sorununda bazı kesimlerce eleştirilen görüşleri milliyetçiler tarafından takdir ediliyordu. 2. Hrisostomos eleştirilere yanıt verirken, “Kilisenin başı olarak siyasi görüşlerimi de dile getirme hakkım var” diyordu.
Görev süresi boyunca kilisede yaptığı reformlarla bilinen 2. Hrisostomos kendisinden önce yapılan yolsuzluklara son vermiş ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'i desteklemişti.
Annan Planı'na karşı çıktı
2. Hrisosostomos, Kıbrıs sorunu konusunda oldukça sert bir politika izliyordu.
Başpiskopos olmadan önce 2004 Annan Planı'na şiddetle karşı çıkan Hrisosostomos, Kıbrıslı Rum milliyetçilerin gönlünü almaya başlamıştı.
Kıbrıs sorunu konusundaki görüşleri ile ilgili yaptığı açıklamalarında “Türkiye’nin aslında tüm Kıbrıs adasını almak istediğine inandığını” ve “bu nedenle Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunacağına inanmadığını” dile getiren Hrisostomos, neredeyse tüm konuşma ve açıklamalarında Kıbrıs sorunu için önerilen “federasyon formülünü Türkiye’nin kabul etmeyeceğini; Türkiye’nin fedarasyon çözümü yerine konfederasyon formülünü kabul ettirmeye çalıştığını” söylemiş, üstelik “Türkiye’nin Kıbrıs sorununa adil bir çözümü kabul edecek olgunluğa ulaşmadığını” öne sürmüştü.
Hrisosostomos, Türkiye’nin “Kıbrıs adasına 300 bin Türk vatandaşını yerleştirmekle, Kıbrıs'taki nüfus dengesini Rum nüfusun aleyhine değiştirmeye çalıştığı” gibi öne sürdüğü görüşleriyle çözümden yana olan Rumların eleştirilerine hedef oluyordu.
Tepki çeken görüşleri
2. Hrisostomos'un ayrıca gerek LGBT derneklerine karşı yaptığı “Sapıklıklara izin vermeyeceğiz” sözleri ya da aşırı milliyetçilerin ELAM Partisi'nin Rum Parlamentosu'na girmesini “iyi çocukların başarısı” olarak görmesi ile Kıbrıs Rum toplumu arasında şiddetli ayrışmalara ve tartışmalara neden oluyordu.
Hrisostomos, Patrik Bartholomeos’un 2019’da Ukrayna kilisesinin bağımsızlığını tanımasını “Bu karar, Ortodoksların bölünmesine neden olacak” şeklinde yorumlamış ve Rusya ve Ukrayna kiliseleri arasındaki anlaşmazlıklara karşı “tarafsız kalınması gerektiğini” söylemişti.
Buna rağmen Rus Ortodoks Kilisesi'nin Patrik Barthomoeos’u dini ayinlerde anmayı reddetmesinden sonra Hrisostomos da Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin bağımsızlığını tanımıştı. (BBC TÜRKÇE)