Sıkı durun, onca zik-zaktan sonra galiba CIA Başkanı Petraeus'un ziyaretiyle Türkiye İsrail'den beklediği resmi özrü alacak.
CIA Başkanı David Petraeus’un sessiz sedasız Türkiye’ye gelişi siyasi kulislerde çokça tartışıldı.
Gazetelere daha çok Suriye senaryoları yansıdı.
Muhaliflere destekten Esad’ın kimyasal silah kullanımına birçok iddia atıldı ortaya.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile CIA Başkanı Petraeus’un görüşmesinde elbette Suriye’de yaşananlar ele alınmıştır.
Fakat ziyaretin esas amacı başka.
Bu konuda tek dikkat çekici yazıyı parçaları birleştirerek dün Taha Kıvanç mahlasıyla Fehmi Koru yazdı.
“Petraeus’un aslında iki duraklı bir gezi için bölgemize geldiğini neden kimse fark etmemiş? Oysa Petraeus İstanbul’da yaptığı görüşmelerden sonra uçağının istikametini ikinci durağı Tel Aviv’e çevirtti. Aldığı havayı İsrail’de görüşeceği kişilere de nakledecektir. İddiayı sevmem, ama bir beklentimi yazayım: İsrail’den sonra yeniden Türkiye’ye uğrama ihtiyacı duyabilir Petraeus... Şu sıralarda bölgemize gelmesinin sebebi, ABD’de hemen her çevreyi rahatsız eden İsrail-Türkiye ilişkilerindeki tıkanıklığı sona erdirmek olabilir çünkü...”
Petraeus İsrail’den sonra yeniden Türkiye’ye döner mi bilmem.
Fakat ziyaretin esas maksadı konusunda Fehmi Koru yüzde yüz haklı.
Petraeus Türkiye’ye iki ülke ilişkilerini onarmak için geldi.
Bu yüzden hızlıca İsrail’e geçti.
Peki ne konuştu?
Türkiye’ye bölgede büyük alt-üst oluşlar yaşanırken Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesinin hem iki ülke hem de Amerika için ne kadar hayati olduğunu anlattı.
İsrail öldürdüğü 9 Türk vatandaşı için resmen özür dilesin ve bu sorun bitsin mesajı verdi.
Türk yetkililer başından beri “Resmi bir özür ilişkilerin yeniden başlaması için olmazsa olmaz” dediği için Ankara Petraeus’un önerisini çok olumlu karşıladı.
Bu arada dikkatlerden kaçan bir başka ayrıntı daha var.
O da John McCain ve Joe Lieberman CIA Başkanı’na bu ziyarette eşlik etti.
Senatör McCain ve Lieberman sıradan iki senatör değil.
McCain geçen seçimlerde Cumhuriyetçilerin başkan adayıydı.
Lieberman da yardımcısı.
Her ikisi de İsrail hükümetine çok yakın.
Belli ki Obama şu kritik süreçte Türkiye-İsrail ilişkilerinin bir an önce düzelmesini istiyor. Yoksa başkanlık yarışında kendisine rakip olan iki senatörü Petraeus’un yanına takmazdı.
Buraya kadar kulis ve analiz.
Ama gelelim ziyaretin ikinci ayağına. Dolayısıyla maksadın hasıl olup olmadığına.
Sıkı durun, onca zik-zaktan sonra galiba bu ziyaretle Türkiye İsrail’den beklediği resmi özrü alacak.
Hem de kimden.
Özür dilenmesine en çok karşı çıkan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’dan.
Çünkü Türkiye’ye verilen mesajın aynısı önceki gün çok net bir biçimde İsrail’e de iletilmiş. Mesaj şu…
“Ortadoğu kaynıyor. Çok sayıda belirsizlik var. Mavi Marmara krizi iki ülkenin de menfaatine değil. Türkiye’den tıpkı bizim Pakistan’da yanlışlıkla öldürdüğümüz 24 sivilden dolayı özür dilediğimiz gibi özür dileyin ve bu işi bitirin.”
Mesaj yerine ulaşmış.
Nereden mi biliyorum?
İsrail’de dışişlerinin nabzını en iyi tutan Yedioth gazetesinden:
“İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman Amerika’nın Pakistan’da öldürdüğü sivillerden sonra yaptığı özür açıklamasının bir benzerini kendisinin de yapmaya hazır olduğunu söyledi.’
Petraeus’un ziyaretinden sonra açıklamayı yapan bizzat Lieberman.
Yani Mavi Marmara krizinin bu noktaya gelmesine sebep olan kişi.
Ne dersiniz maksat hasıl olmuş mu?
Türk Dışişleri henüz Lieberman’dan resmi bir özür yazısı almadı.
Ama eli kulağında…
Konuya dün köşesinde büyük bir isabetle dikkat çeken Fehmi Koru’ya haber vereyim istedim. İsrail bu kez özür dileyecek.
(Radikal gazetesinden alınmıştır)