"anayasa değişikliği" önerisi.
Şimdi değil canım, on dokuz sene önce... Yıl 1993... CHP'nin başında Deniz Baykal var. Parti yeniden açılmış ama SHP ile henüz birleşmemiş, birbirlerini yiyorlar.
Sıkı durun, teklifi aynen zikrediyorum:
"Anayasada yer alan ve 1982 Anayasası'nın temel özelliğini oluşturan 12 Eylül anlayışı tümüyle terk edilmelidir. Bu bakımdan en belirgin düzenleme olan BAŞLANGIÇ, Anayasa'dan çıkarılmalıdır."
Şöyle devam ediyor CHP'nin değişiklik teklifi:
"Bu açıklama, askeri darbeyi meşrulaştırdığı gibi, yeni darbeleri de özendirecek niteliktedir. Bu bölümdeki anlayış ve düşünceler demokratik bir anayasada yer alamaz."
CHP'yi bu konuda bütün kalbimle destekliyorum.
Bu partinin o günden bugüne nereden nereye geldiğinin, Kılıçdaroğlu'nun elinde ileri mi geri mi gittiğinin tartışmasını da, Türk basınında bu partinin amigoluğunu yapanlara, özellikle önüne gelene omurga soran dıngıllara bırakıyorum.
Tık yok diyorlardı, aha da tıklatıyorum!
Öneri yok deniyordu, işte size öneri:
Yeni anayasada herhangi bir "giriş" bölümü olmasın!
Çünkü gereksizdir.
Çünkü, anayasada "esbab-ı mucibe" aramaya, anayasa hukukçuları ne derler bilemem ama, sağduyu açısından gerek yoktur. Yeni anayasayı oluşturacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi kimseye hesap vermek zorunda değildir. Tövbe, bir tek halka hesap vermek zorundadır, halk da beğenmiyorsa tepkisini referandumda gösterir.
1876, 1921 ve 1924 anayasalarının "dibace" bölümü var mıydı? Yoktu.
Niçin, Mithat Paşa olsun, Gazi Mustafa Kemal Paşa olsun, "birilerine birşeyler ispat etme" gereğini duymamışlardır?
"Kabahat" işlememişlerdir de ondan.
Bu giriş bölümü atraksiyonu, darbecilerin "yedikleri halta kılıf uydurma" çabasından ibarettir. Yani, sadece 1961 ve 1980 anayasalarına özgü bir ucubedir.
O kadar ki, darbeciler ve onların şakşakçısı olan Kurucu Meclis, 1961 Anayasası'nın giriş bölümünde "meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanan Türk milleti" ifadesini geçirmekten de utanmamışlar, yani adeta "Adnan Menderes'i deviren Türk milletinin kendisiymiş, halk öyle istemiş de bunlar da uygulamışlar" gibi bir hava yaratmak amacını gütmüşlerdir.
Bu havanın propaganda amacıyla medyada (o zamanlar yalnızca radyo ve gazetelerde) körüklenmesini anlarız da, devletin anayasasına girmesi kabul edilemez.
Aynı haltın bir benzeri de, bu sefer yeni bir cunta ve yeni bir şakşakçılar meclisi marifetiyle 1982 yılında tekrarlanmıştır.
Kaldırın şu giriş bölümünü çıkış bölümünü falan, "Atatürk milliyetçiliği lafı geçsin mi geçmesin mi" tartışması da ortadan kalkar.
Ne yani, giriş bölümü olursa da, bu sefer "aziz halkımızın kıymetli temsilcileri eliyle ve gerek İstanbul sermayesine gerekse onun kuyrukçusu olan bazı hergele basın mensuplarına rağmen oluşturulan işbu metin..." falan mı denilecektir? (Çünkü konulacaksa eğer, bunu da belirtmek hakkaniyettir!)
Yeni anayasada giriş bölümü olmasın. Öneri bekleyen TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek'e saygılarımla arz ederim.
Daha başka önerilerimiz de yoldadır.