CHP\'den \'dün dündür\' klasiği mi?

4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili tartışmalara iki hafta ara verilmişti ki dün itibariyle tansiyon yeniden yükseldi.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, AK Parti grup yönetimi ile görüştü. Sızan bilgilere göre hükümet bu konuda kararlı ve yasayı önümüzdeki hafta Meclis\'ten geçirmeye niyetli.

Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş \"Muhalefet direnebilir ama zorbalık yapamaz\" diyerek son noktayı da koydu.

CHP ise bir yandan cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yasayı Anayasa Mahkemesi\'ne (AYM) götürme hazırlığı yaparken öbür yandan da Meclis\'te direnişe hazırlanıyor.

Görünen o ki TBMM önümüzdeki hafta fazlasıyla gergin olacak. CHP kürsü işgali başta olmak üzere muhtelif yöntemlerle yasayı engellemeye çalışacak.

Maalesef eğitim gibi herkesi ilgilendiren bir konuda meselenin özü kavga gürültüyle gözden kaçıyor.

Oysa ortada antidemokratik yöntemlerle ve tamamen ideolojik gerekçelerle yapılmış bir yanlışın düzeltilmesi girişimi var. Hatırlanacağı gibi 28 Şubat postmodern darbesinin \'kudretli generali\' Çevik Bir, dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz\'e \'talimat\' gönderip \'katsayı uygulamasının hemen başlatılmasını\' istemişti.

14 Temmuz 1998 tarihli \'emir yazısı\'nda \'ortaöğretim başarı puanı\'nın irticai gruplarca istismar edildiği\'ne dikkat çekilip \'gereğinin yapılması\' talimatı veriliyordu.

Bugün yapılan aslında o günün yanlışını düzeltmek.

Hükümet açısından iletişim yönetimi sorunlu olabilir fakat muhalefetin konuyu rejim meselesine çevirip Meclis\'i ringe çevirmesinin de izahı yok.

Yarasa diyenler sandığa gömüldü

Kaldı ki \'siyasi hayatıma da mal olsa bu kanunu çıkaracağım\' diyenlerin durumları hâlâ hafızalarda canlı. Halkın parasıyla kurulan İmam Hatipler\'e \'yarasa\' benzetmesi yapanlar sandığa gömüldü.

CHP yönetimi bugün seslerinin kısıldığını iddia ediyor. Hatta iktidarı baskıcı olmakla suçluyor.

Fakat CHP yönetimini açığa düşüren bir başka CHP\'li var.

Gerçi o günlerde \'fiilen CHP\'li değildi\' ama sonuçta arşivler unutmuyor.

Bugün CHP Milletvekili olan dönemin Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi, 8 Ağustos 1997 tarihli başyazısında dönemin Refah Partili vekillerine \'belli ki bilmiyorlar\' diyerek \'yol gösteriyor\'du.

Bugünden geriye baktığımızda bir şeyi daha not düşmekte fayda var. Hâlâ o hastalıktan kurtulamayanlar da var ama özellikle bazı gazeteciler 28 Şubat döneminde fazlasıyla alan ihlali yapmış.

İfadelerde aşağılama, iğneleme tam gaz gitmiş.

Bu aşamada Ekşi\'nin yazısından bölümler alıntılayalım:

\"Refah Partililer\'e birileri, bir akıl öğretmişler. Anlaşılan demişler ki, \'\'Bu sekiz yıllık kesintisiz ve zorunlu temel eğitim tasarısının Meclis\'ten geçmesini önleyemeyeceğiniz belli. Ama tasarının Meclis\'teki görüşmelerini olabildiğince engelleyebilirsiniz. Çünkü parlamenter sistemde bu hoş görülebilen bir mücadele metodudur.\'\'
Ekşi\'nin arşivlerde yer alan yazısında dünya parlamentolarından örnekler de var.
Hatta Amerika\'da yaşanan bir örneği anlatıp \"Bir insan 16 saat konuşursa nelerden söz eder\" dedikten sonra kızarmış istiridyeden bahsettiğini yazmış.

Oktay\'ın yazısı şöyle bitiyor: \" Gerçek şu ki, \'\'engelleme\'\' parlamentolarda muhalefetin başvurduğu araçlardan biridir. Ama bunda işin tadının kaçırılmaması için bazı parlamentolar önlemler almışlardır. Örneğin İngiliz Parlamentosu\'nda; \'\'Genel kurul veya komisyon başkanı, üyenin tutumu hakkında genel kurulun veya komisyon üyelerinin dikkatini çektikten sonra onun konu dışı hususları içeren veya sıkıcı tekerrürlerle uzayan yahut başka üyelerin daha önce kullandığı argümanları tekrar niteliği taşıyan konuşmasını keser\'\' diyen (Standing Order No: 22) bir kural vardır.

Ama dikkat ederseniz bu uygulamanın ve ona ilişkin kuralın hiçbir yerinde \'\'Başkanın kürsüsüne hücum etme\'\', \'\'üyeleri tartaklama\'\' veya \'\'basın mensuplarına hakaret etme\'\' gibi bir husustan söz edilmemektedir.
Refah Partili milletvekillerinin sekiz yıl tasarısının yasalaşmasını önlemek için uğraş vermeleri anlaşılır bir hareket sayılsa bile, şu yukarıdaki tablodan anlaşıldığı gibi, muhteremlerin demokratik rejimi anlamaları ve öğrenmeleri için daha kırk fırın ekmek yemelerine ihtiyaç vardır. Medeni olabilmek, o nedenle her şeyden zordur.\"
Yarın bir gün CHP\'liler Meclis\'te eylem yaparken birileri Ekşi\'nin yazısını hatırlatınca \'dün dündür\' mü diyecekler?

(BUGÜN)