LONDRA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yurt dışı örgütlenmesinde en aktif olduğu ülkelerden biri olan İngiltere’de kongreye “değişim ve gelişim” sloganıyla hazırlanıyor.

Edinilen bilgiye göre CHP İngiltere Birliği, 10 Aralık Pazar günü yeni yönetimini belirlemek için olağan kongre yapacak.

Kongre öncesi Birlik başkanlığına adaylığını açıklayan iş insanı Mehmet Şar, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, CHP’nin İngiltere’de daha da güçlenmesi için başkanlığa talip olduğunu ifade etti.

Kongrede kendisi ile birlikte hareket edecek bir grup partilinin de hazır bulunduğu basın toplantısında, Birleş Milletler’in 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan ettiğini hatırlatan Şar, bu günü önemsediklerini ve desteklediğini kaydetti.

MEHMET ŞAR’IN KONGRE MANİFESTOSU

CHP İngiltere Birliği’nin, yeni başkan adayı olarak, birlik çatısı altında eşitlik, adalet, eğitim, kadın hakları, çocuk hakları konuları başta olmak üzere, üyelerden gelecek her türlü öneriyi değerlendireceklerini belirten Mehmet Şar, hazırladığı kongre manifestosunu paylaştı.  

Şar, “Hep beraber başarı amaçlayan bir vizyonla, farklı renklerden oluşan toplumumuzu temsil eden bir Birlik olarak gerek ülkemiz için gerek Birleşik Krallık’ta yaşayan yurttaşlarımızın geleceği için ‘Bir Olmayı, Birlik Olmayı, Gelişimi ve Değişimi’ hedef alarak yola çıktık” dedi.

Mehmet Şar, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu zorluklarla yüzleşerirken, duyarsız kalmayıp, daha adil, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa eedilmesine bir Birlik olarak destek vermek için aday olduğunun altını çizdi.

KURUCU LİDER ATATÜRK’ÜN İZİNDE

“Toplumun her kesiminden gelen sesleri duyuyoruz, endişeleri anlıyor ve çözüm arayışında her türlü sorumluluğu üstlendiğimizi belirtmek istiyoruz” diyen Şar’ın yazılı açıklamasında görüşlere yer verildi:

“Türkiye'nin modernleşmesinde rol alan, Cumhuriyetin ve partimizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk, halkıyla güçlü bir bağ kurabilen, onları anlayan ve destekleyen bir liderdi. Atatürk'ün halkla olan bu bağı, onun liderlik başarısının temel taşlarından biriydi ve Türkiye'nin modernleşme sürecindeki başarısında önemli bir rol oynamaktaydı.

Biz de bu izi takip ederek, yurttaşlarımızla bağ kurabilen, samimiyet, dürüstlük ve saygı tutumunu felesefe edinen ve bunları gelişim ve değişim ve bir arada barış ve sevgi içerisinde bulunabilmeleri için etkin bir iletişime köprü olmak yola çıkıyoruz.

ORTAK ÇÖZÜMLER ÜRETMEK İÇİN

Halkla ilişkilerde ve halkın halkla etkileşimini artırmak için toplumun farklı kesimleriyle ve yerel yönetimlerle  doğrudan temas kurarak, onların düşüncelerini ve ihtiyaçlarını dinliyoruz ve daha huzurlu bir toplum bilinci yaratmak ve  ortak çözümler üretmek içinde her türlü mücadele için buradayız.

Kurulacak yeni Birlik, yönetim ve kollarının, misyonunun temelinde, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren, adalet ve eşitlik temelli politikalar yatmaktadır. Bizler, toplumumuzun çeşitliliğini görüyor, gurur duyuyor ve bu çeşitliliği birlikte ilerlemek için ‘Bir’ lik’ gücü ve zenginlik  olarak görüyoruz.

KARDEŞLİK VE ÖZGÜRLÜK BAĞI ÇERÇEVESİNDE

Yurttaşlarımızın, Birlik kavramına yüklediği anlamlar, yurttaşlarımızın yetiştiği coğrafyaya, il’e, ilçeye, büyüdüğü bölgeye, ırkına, inancına, beklentisine, sosyoekonomik koşullara, politik eylemlere, ideolojik düşüncelere, bakış açısına, toplumsal düzen ve çevresine yüklenen misyonla farklılık gösterseler de, Birlik çatısı altında kardeşçe, ailece aynı bayrak altında yaşayıp ve aynı kimliğe sahip olan doğulu veya batılı, güneyli veya kuzeyli, Müslüman Hristiyan, Alevi-Sünni yurttaşlar, kültürel değerlerimiz olan “kardeşlik ve özgürlük” bağında uzlaşmalarını sağlayabileceğimizden eminiz.

TOPLUMUN HER RENGİNİ KUCAKLALAYARAK

Ülkemizdeki “Ötekileştirme” duygusunun hâkim kılındığı, liyakatin, adaletin, eşitliğin olmadığı, olumsuz siyaset anlayışı, bizim, “toplumu her rengiyle kucaklama’’ düşüncesiyle yola çıkmamıza zemin hazırlamıştır ve bizi ‘bir olmakla ancak birlik olunabileceği’ fikriyle, farklı görüş ve taraflardaki bireylerle de farklılıklarına olan sevgimizle ve saygımızla iletişim kurmanın kutsallığına inandırmıştır.

Unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti, ancak ve ancak farklı renkler, diller, inançların bir arada huzurluca ve “birbirlerine toplumsal birlikteliğin sözünü” vererek huzur bulacaktır ve bu tek gerçektir.

Yaşasın birliğin, bir olmanın ve kardeşçe yaşayabilmenin gücü...”