'Canım Allah'ım'

Annem yaşlı, hasta ve fiziken zayıf bir kadındı.

Hayatı boyunca dört evladını tek başına "Muhannete muhtaç olmadan" yetiştirmek için çırpındı.

Dili dualı, alnı secdeli bir insandı.

Sürekli insanlara, "Allah azınızı çok etsin, birinizi bin etsin, iki cihanda huzur versin" diye dua ederdi.

Allah ile arasında çok sıkı bir bağ vardı. O gönül bağı nedeniyle "Canım Allah'ım" derdi sürekli.

***

Hiç isyan etmezdi.

En sıkıntılı anlarda "Canım Allah'ım imdada yetişir" derdi. Ve Cenab-ı Allah her derdinde yetişirdi.

Hastalığı ilerlemişti.

Son bir ayda üç kez memlekete ziyaretine, duasını almaya gittim.

Nedense daha önce yapmadığı kadar ısrarla "Helallik" istemişti.

***

18 Mart'tan bu yana yoğun bakımda makineye bağlıydı.

Annem yoğun bakımda iken doktorların umutsuz konuşmaları karşısında onun "yok" olacağı sarstı beni.

Varsın böyle yaşasın ama hep "var" olsun istedim.

Sonra kendime kızdım bencilliğimden dolayı.

Annem en sevdiği "Canım" dediği Allah'ı ile vuslat yaşayacaktı aslında.

Buradaki "Yok"luğundan ziyade "Canım Allah'ım"la vuslatı daha mühimdi.

Yoğun bakımdaki 20. gününde ruhunu, canını teslim etti.

***

Memleketten İstanbul'a her dönüşümde gözüm arkada kalırdı.

"Annemi yalnız koydum" diye.

Bu kez içimde bir ferahlık var.

Canım annem, canım Allah'ıma emanet…