II. Selim Türbesi’ne ait Çini pano, Paris’teki Louvre Müzesi’nde.
Diyarbakır Müzesi’nden kaçırılan 13’üncü yüzyıldan kalma Tunç Sfenks Danimarka’daki Davids Samling Müzesi’nde.
Keza,Cizre Ulu Camii’nden kaçırılan tunç kapı tokmağı...
Akşehir Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi’ne ait ahşap sanduka...
Nuruosmaniye Camisi Kütüphanesi’nden çalınan Kuran yaprakları...
15’inci yüzyıldan kalma Kuran yaprağı Lizbon Gülbenkyan Müzesi’nde.
Konya Akşehir Hacı İbrahim Veli Türbesi’nden kaçırılan 14’üncü yüzyıl sandukası, Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde.
Adıyaman Samsat’tan kaçırılan Helenistik döneme ait stel, Londra’daki British Museum’da.
Antalya Kumluca’dan kaçırılan Korydalla (Sion) Hazinesi’nden gümüş haç kabartmalı dini tabak, ABD’deki Dumbarton Oaks Müzesi’nde.
New York’taki Metropolitan Müzesi’nde Hitit ve erken tunç dönemine ait Anadolu kökenli eserler gırla...
Bunların klasik dönem muadilleri Los Angeles’taki Jean Paul Getty Müzesi’nde.
Frig ve Osmanlı dönemine ait türlü eserler Cleveland Güzel Sanatlar Müzesi’nde.
1 ve 2’nci yüzyıllardan kalma eserler ve Troya eserleri Dallas Sanat Müzesi’nde.
Zeugma kökenli Helenistik döneme ait eserler ABD’deki Wolfe Sanat Müzesi’nde.
Daha böyle say say bitmez...
Uzun yıllardır bu coğrafyada süregelen tarihi eser talanının envanteri çıkarılmıştı.
Upuzun bir liste.
Kültür Bakanlığı listeyi aldı eline... Kaçırılan eserleri elinde tutan yurtdışı müzelerini tek tek aradı, bunları geri istedi.
Berlin Müzesi terbiyeyi takındı, sfenks heykelini geri verdi.
Ama tabii istenen iade performansı yakalanamadı.
Tek çare “sert” yapmaktı.
Louvre Müzesi, II. Selim Türbesi’nin girişindeki çinileri vermedi mi?
Tak! Biz de Akdeniz UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Xanthos’ta Fransız arkeologların izinlerini iptal ederiz o zaman.
Bu şekil.
Kültür Bakanı kendi söyledi, enerjisinin büyük bölümü yurtdışına kaçırılmış eserleri döndürmeye gidiyordu.
Ah...
Keşke az biraz enerji de Misakımilli sınırları içindeki kültürel miraslara, eserlere göz kulak olmaya gitse.
Ankara’daki Resim ve Heykel Müzesi’nde yıllardır sular durulmuyor.
Durmadan bir şeyler kayıp. Müze de dipsiz kuyu gibi, sürekli kayba rağmen hâlâ gideri var.
Bir bakıyorsunuz, 70 yıldır kayıp olan İbrahim Çallı’nın 6 milyon değerindeki İnönü tablosu Eyüp CHP İlçe Başkanı’nın odasından çıkıyor.
Bir bakıyorsunuz 50 tablo yürümüş, MİT’in duvarlarını süslüyor.
Taklitler, fotokopiler... Rezilliğin bini bir para.
En son Milliyet’in haberine göre, bakanlığın müzedeki eksiği gediği ortaya çıkaran raporu tamamlandı ama olası tepkiler nedeniyle kamuoyuyla paylaşılmadı.
Kültür Bakanı cevap verdi, “Rapor tamamlanmamıştı” dedi.
Meraktayım, tamamlansa paylaşılacak mıydı? Ya da ne zaman tamamlanacaktı?
Çalışma niye gizli yürüyordu?
Yüzlerce eser kayıp, kimi sahteleriyle değiştirilmiş, kiminin orijinalliğinden kuşku duyuluyor.
Ama kalan sağlarla müze artık tıkır tıkır işliyormuş...
Orasını bilmem.
Benim diyeceğim o ki...
N’olur...
Metropolitan, Louvre, British Museum, Gülbenkyan, Dumbarton Oaks, Jean Paul Getty, Cleveland Güzel Sanatlar, Dallas Müzesi...
Hiçbiriniz...
Ama hiçbiriniz...
Bizden arak eserleri geri vermeye kalkmayın. Siz onlara iyi bakarsınız.
Yolumuz düşerse gelir, orada görürüz.
Burada göreceğimiz yok nasılsa.
(Hürriyet gazetesinden alınmıştır)