‘…mutluluğun şimdiye kadar duyduğum en iyi tarifi…’ dedi Jane Austen ölmeden önce…bugün okunmayacağından korktuğu ama iki yüzyıl boyunca en sevilen İngiliz eserlerinden biri olma başarısına erişen 'Emma' 'yı bastırdı, haydi analım.
Ne de olsa hayatını okumaya ve makbul bir koca bulma konusunda yazmaya adayan gelmiş geçmiş en önemli İngiliz yazarlarındandır kendisi. Nasıl romanında entelektüel Elizabeth İngiltere’nin en aptal üç kız kardeşi ile evde oturup vakitlerini kitap okuma, dikiş dikme ve birbirleriyle tartışmayla geçirirler ve eve gelen olası bir misafir hayatlarına sismik bir hareketlilik kazandırır.
İngiltere’de kendisi ile özdeşleşen birkaç şehir vardır; doğduğu, yaşadığı ve hayata veda ettiği…Bir gününüzü veya olmadı bir öğleden sonranızı güzel Somerset şehrine, Bath’a ayırmazsanız pişman olursunuz. Bu önerimin şehrin UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde bulunmasıyla bir alakası yoktur.
Normanlar gelene kadar Anglo Saksonların merkezi olan güzel Winchester şehri katedralinde yatar Jane Austen. Winchester şehri ve katedrali gezisi de kıymetli tecrübeler sağlayacaktır kanaatindeyim.
Jane Austen okumak için o dönemin tarihine de vakıf olmak gerekir, birazcık; yani, derinlemesine değil ama gelenekler, zümre farklılıkları, kadın-erkek ilişkileri ve ekonomik yapı…Dönem Fransız Devrimi sonrası cereyan eden özgürlük hareketleri eşliğinde toplumda cinsiyet kavramı ve kadın hakları konularında yavaş uyanmaların olduğu dönemdir ama yine de mesela kadınlar sadece karı ve annedir ve başka bir şey değildirler diye bakılan dönemden söz ediyoruz.
Jane Austen da eserlerine adını koymamış/koyamamış, bir hanım anlamına gelen ‘By a Lady’ adıyla bastırmıştır. Hayatı boyunca bekar kalmıştır ama eserlerinin tamamında evlilik ve ‘uygun bir koca/an agreeable husband’ bulma konusunu işlemiştir. Austen bu ve diğer eserlerinde kullandığı muzip, entelektüel karakterli ince ve alaycı espri yeteneği ile dikkat çeker. Evliliğin eşiğinden döndüğünde ‘Aşkın olmadığı bir ilişkiye mecbur bırakılmaktan daha ızdırap verici bir şey olamaz’ dediği bilinir. Kendisi de zaten karar değişikliğini aşık olmadığı gerekçesiyle yapar.
Ayrıca yedi eser vücuda getirir ama sağlığında sadece dört tanesini bastırabilir. Yayınevi yazarın bir kadın olduğunu öğrenince eserlerini okumayı dahi reddeder. Babasının sınırsız desteğiyle Jane Austen para vererek ilk kitabını bastırır ve satılan her kopya için de yayınevine komisyon öder. Ne kadar tersine bir dünya!
Özellikle çeşitli zamanlarda değişik sanatçılar tarafından filme alınan ‘Aşk ve Gurur’, orta sınıf züppeliği, kitapsever Elizabeth hanım ve Darcy Efendi! Austen’in bu ilk eserini dönemin naip kralının pek beğendiği ve yazarın kim olduğunu öğrendiğinde de bir sonraki eserini kendisine ithaf etmesini rica ettiği söylenir. Bu sayede Emma isimli roman daha sonra dördüncü George adıyla kral olan ‘Zevkler Prensi’ne atfedilir. Austen ise bu durumdan prensin karısına olan davranışı sebebiyle hoşlanmadığı da bilinir.
‘Servet sahibi bekar bir beyin bir eş ihtiyacı içinde olduğu malumdur…’ diye başlayan Aşk ve Gurur isimli eseri edebiyat dünyasında en bilinen ifadelerdendir. Hayat yoldaşı bulmanın kıymetinin yanında okuma aşkını da dile getirir ve der ki; “İfade etmeliyim, kitap okumak kadar eğlenceli bir şey yoktur! İnsan kitap okumak dışında her şeyden ne kadar da çabuk sıkılıyor. Kendime ait bir evim olduğumda, muazzam bir kütüphanem olmazsa perişan olurum.”
Biranın kahve kadar sıradan tüketilen bir içecek olduğu dönemde Austen kendi birasını yapma becerisine sahipmiş ve çam birası yapmayı da iyi bilirmiş. Pekmez karıştırarak tatlandırılmış. O halde burnunuz kitapta eliniz birada da olabilir.
Son olarak da elinize alacağınız kıymetli 10 İngiliz parasının arka yüzündedir portresi. Kraliçe Elizabeth’den sonra para yüzünde bulunan ikinci kadındır, ama kraliçe zaten her paranın yüzünde olduğuna göre Austen tek kadındır. Bu karar Merkez Bankası tarafından ölümünün 200. yıl anısına 2017 yılında 10’luk banknot üzerindeki Charles Darwin’in resminden vazgeçilerek alınmıştır. Sir Winston Leonard Spencer Churchill’in 5’lik banknotta yer aldığı hatırlanırsa Jane Austen daha mı kıymetlendiriliyor acaba?
Günde 20 dakika okursak yılda 18 milyon kelime okumuş oluyoruz, en çok da kış aylarında ve uzun tatil anlarında, bayramlarda...İyi okumalar dilerim!