Bilim Müzesi

 İngiltere’nin merhum kraliçesi II. Elizabeth 24 Ekim 2014 tarihinde Londra’nın Bilim Müzesi’ne gelerek hayatta attığı belki de ilk ‘tweet’i attı. Bundan sonra 10 yıl kadar daha yaşadı ve bu dönemde Bilim Müzesi her geçen gün biraz daha popüler oldu ve Avrupa'nın en çok merak edilen ve ziyaretçi alan bilim müzesi özelliğini korudu.

Yani bir müze ki; bilgi, sanat ve merak doluysanız şahane şeylerle buluşabilirsiniz.

Uranus’un gezegenini keşfeden teleskopun evi,

George Washington’un takma dişinin asıldığı müze…

George Stephenson'un buharlı lokomotifi de burada.

Ay’ı 31 kere dolanan Apollo 10’un istirahatgahı…

Dünyanın en eski saatinin tik-tak ettiği yer…

Muhteşem duvar, cep, göğüs saatlerine ağzınızın aktığı müze,

Charles Babbage’in ilk bilgisayarı,

DNA’nın sırrının modeli,

Zombi Çocuk Heykeli de üzücü hikayesi ile burada.

Yetmez tabi…; çocuğunuzla bilimsel bir akşam geçirip gece uyuyabileceğiniz bir müze,

Ve ‘Aaaa! Burası çocuklara göreymiş!’ diyen güzide Türk gezginlerinin en hızlı gezdiği müzedir; 300,000’den fazla objesiyle…

Can sıkıcı olmayacağını umarak dikkatinizi birkaç hususa çekmek isterim. Çocuklarınız ile gezmeye gidince veya bünyesindeki faaliyetlere katılırsınız diye.

Gezegenleri kim, ne zaman ve nasıl buldu diye sorar mısınız hiç?

Uranus Gezegenini kim buldu mesela?

Bir abi ve onun kız kardeşi; William ve Caroline Herschel…1790’lı yıllarında sonunda. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin uçmasından bir buçuk asır sonra.

Caroline da gökbilimci idi ve hatta kadınlardan beklenmeyecek bir hızla 8 tane kuyruklu yıldız ve 3 tane de nebula keşfetmişti. 8 çocuk da doğurabilirdi ve sadece 3 tanesi hayatta kalabilirdi.

Amerika'nın ilk başkanı George Washington’un tahta diş taktığını duyarsanız inanmayın. Altın, fildişi, su aygırı ve hatta insan dişi kullanılarak diş yaptırmış. Çok ciddi diş sorunları olduğu bilinen Bya Washington’un alt çene dişi şahane vintage bölümünde…Bu dişi görünce babaanne hatırlanıp dünyanın ilk dişi acaba ne zaman ve nerede yapıldı diye merak edeceksiniz. Ziyadesiyle eğlenceli kanaatimce.

Bilgi Çağı bölümü kategorisinde değerlendireceğiniz bazı diğer objeler toplam 300.000 civarındaki envanterinde mutlaka görülmesi gereken ve künyelerinin analiz edilmesi gereken objelerdir bence. O zaman önce Puffing Billy isimli dünyanın en eski buharlı lokomotifi görürsünüz ama büyüklüğü, mutlaka yürüyeceğiniz bir güzergahta olması sebebiyle kaçırmayacağınız bir şeydir. Ancak mekanizmasının nasıl olduğunu anlamak için birkaç defa etrafında dolaşmak ve künyesini ayrıntılı analiz etmek gerekir.

Apollo 10’dan dünyaya dönen tek parçaya bu kadar yakından baktığınızda biraz şaşırmalısınız! Pasifik Okyanusu’na döküldüğünde hatıra olarak sadece kapsülü kalmıştır. Size Soğuk Savaş Dönemi’ni hatırlatan yüzeyi ile Ay'ın etrafında 31 kere döndüğünü ve Neil Armstrong ile Buzz Aldrin ayak basana kadar Ay yüzeyine en yakın gidebilen araç olduğunu da hatırlamak gerekir.

Bilim Müzesi bünyesinde bir de saat müzesi var, alanı çok küçük olsa da bu kadar fazla sayıda saat; duvar saati, masa saati, köstekli saat, kol saati…yani ince işçilik örneği, mekanik ve üzerlerindeki değerli parlak maden ve taşlar bir yana çalışma mekanizmalarıyla da sizi hayran bırakırlar…Tabi dünyanın en eski saatinin yanında birkaç dakika dikilmek gerekir.

Lord Byron’un kızı Ada Lovelace ile Charles Babbage’in 1871 yılında geliştirdikleri birkaç tonluk bir alet! İlk bilgisayar veya bilgisayarın atasına merdiven başında rastlamak hoş olur! Ne olduğunu bilmediyseniz merak etmeniz çok normal! Devamını da öğrenmenize yol açar.

Ada Lovelace bilgisayar programcılığının temellerini atarak hesaplanmaya dair program geliştirdi. Hesap makinesi ve bilgisayar gibi makinelerin günlük hayatta kullanılmasına öncülük etti. Amerikan Savunma Bakanlığı’na bir bilgisayar dili geliştirdiği için askeri standard kodu (MIL-STD-1815) Ada’nın doğum yılı olan 1815 olarak belirlendi. ‘Sayıların büyücüsü’ lakaplı Ada daha sonra ‘Babamın böylesine bir şair olmasına rağmen bir programcı olduğuma inanamıyorum’ dedi.

İnsan DNA’sının keşfine ne demeli?

1953 yılının Şubat ayının son gününde Cambridge Üniversitesi okulları mensubu bilim adamlarından Francis Crick ve James Watson insan DNA’sının sırrını çözdüklerini duyurdular. İşte bu DNA modelinin bir kopyası buradadır, kocamandır ve merak uyandırıcıdır. 3D dijital teknoloji ürünü sinema da fen ve doğa bilimleri alanında etkileyici şovlar sunar.

Tüm bu kıymetli eserlerden söz ederken Henry Wellcome ismini de hatırlamak gerekir. İlaç firması sahibi olsa da koleksiyonunun burada muhafaza edilmesi ne kıymetli bir şey! Özellikle sağlık bilimleri, kimya, ilaç bilimi ve ilaçlı tedavi konusuna ve gelişimine ilgi duyanların mutlaka uğraması gereken bir müzedir ve özellikle tıp, sağlık bilimi ve doktorlukla ilgili galerilere uğrayıp koleksiyonu tetkik etmek gerekir. Yani sadece çocuk ve gençlere değil meslek erbabı için de kıymetli, eğlenmek dışında diğer tüm hazlar için bir galeri.

Buralarda dolaşırken…

Elinde anatomi ansiklopedisi tutan Rick Genest isimli kişiye ait ‘Self-Conscious Gene’ heykeli mutlaka görmek gerekir. Hem ilginçtir ve hem de acı bir hikayesi vardır. 6 metre boyu ile dikkatinizi çeker Zombi Çocuk!. Rick gençliğinde beyin tümöründen muzdarip bir yaşam sürerken vücudunun belden yukarısına dövme yaptırdığı için heykelin gövdesi ve başı da dövme kaplıdır. Daha heykel bitmeden Rick’in ölmesi hem onun anısına ve hem de tıp biliminin ilerlemesine adanmıştır.

Bir kaç hoş eğlenceli aktiviteye ne dersiniz?
Mesela müzede uyumak aktivitesi ‘Astronights’ ama siz ve çocuğunuz yoğun bir bilimsel aktivite bombardımanına hazır olmalısınız. Yani;
‘bilimsel dokunuşlu tüm geceye yayılan etkinlik fantezisi’ Sabah uyanınca da etkinlik bitene kadar yine bilimle yoğrulmuş aktiviteler.

Çocuksuz bilim aktiviteleri de var gecenize renk katan, hem de her ayın son çarşamba akşamı…etkinliklere boğulursunuz ve sonra da yorgunluğunuzu ‘sessiz disko’da dans ederek atabilirsiniz.

Kısaca Bilim Müzesi’nde çocuğunuzla gezerken bir de kendi fen bilgisi, coğrafya, uzay bilimleri, doğa bilimlerine dönük bilgilerinizi yollayabilir, gözden geçirebilirsiniz.

Yani;

Gezegenleri güneşe yakınlıklarına göre sayabiliyor musunuz?

Bir çarkı döndüren ilk kuvvet nereden gelir de bize…

Aya ilk ayak basan kimdi?