ANKARA (AA) - Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, tarihi yazan bir ülke olmak istediklerini belirterek, "Sadece tarihi okuyan değil, tarih yazacağız, yazdığımız tarihi de tüm dünyaya ve gelecek kuşaklara armağan edeceğiz. Bunu da Türk Devletleri Teşkilatı şemsiyesi altında yapılacak çalışmalarla başaracağız." dedi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ev sahipliğinde Türk Dünyası Tarihi Çalıştayı düzenlendi.
Çalıştayın açılışında konuşan Yıldırım, ortak tarih yazımında Türk Akademisinin projenin yürütücüsü olduğunu belirterek, ortak Türk tarihinin yazımında fazla zamanın olmadığını, kısa sürede yapılması gerektiğini söyledi.
Geleceğe odaklanılması gerektiğini belirten Yıldırım, "Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Bizim köklerimiz mazide, yüzümüz atide. Bu ortak Türk tarihi çalışmasıyla beraber yaşlı kuşaklardan ziyade, gelecek genç kuşaklara bir rehber niteliği teşkil edecek bir doküman oluşturacağız. Türk Akademisi, Türk Tarih Kurumu ve diğer üye ülkelerin benzer kurumları, hocaları, profesörleri konunun uzmanları çok yoğun bir çalışma ortaya koyacaklar ve böylece ortak tarihimizi gün ışığına çıkaracağız." diye konuştu.
Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu, sıfırdan yapılan bir çalışma değil. Özellikle 15. yüzyıldan sonrasına yönelik çok çalışma var ve bilinmeyen de 15. yüzyıldan bu tarafa fazla bir şey yok. Asıl önemli olan, milattan önce 800'den, yani İskitler'den, Sakalar'dan Türklerin İslamiyet'e girdiği döneme kadar olan tarihi ortaya çıkarmak ve buradaki fikir ayrılıklarını gidermek. Bu çalışma sadece ortak tarih çalışması değil, bu konuda geçmişte farklı uzmanların çalıştığı hususları da ortadan kaldırmak istiyoruz. Biz tarihi yazan ülke olmak istiyoruz. Sadece tarihi okuyan değil, tarih yazacağız, yazdığımız tarihi de tüm dünyaya ve gelecek kuşaklara armağan edeceğiz. Bunu da Türk Devletleri Teşkilatı şemsiyesi altında yapılacak çalışmalarla başaracağız."
Yıldırım, en büyük güçlerinin teşkilatın 170 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfusu olduğunu belirterek, "Batıdan doğuya kadar farklı kültürleri barındıran ve tarih kokan bu coğrafya bizim. Buralar bizim vatanımız, 4,5 milyon kilometrekare bir coğrafyadan bahsediyoruz. Avrupa Birliği'nin yüz ölçümü de hemen hemen bu kadar ama onlarda farklı kültürler, farklı tarihi geçmişler, farklı zenginlikler yok. Ortak dil çalışmasından sonra hayata geçireceğimiz ortak tarih çalışmasını da çok kıymetli buluyorum. Türk dünyası ve Türk devletleri için hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
- "Türk tarihine, galipler ve mağluplar tarihi olarak bakmak zorunda değiliz"
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de "Geçmişten ilham alarak Türk dünyasının büyük potansiyelini geleceğe yansıtmalıyız. Çalıştayın amacı, Türk tarihine, bir arada, akademik bir şekilde kısa sürede nasıl yazabileceğimiz konusundaki ilk çalışmaları yapmaktır." dedi.
Genel Türk tarihi çalışan akademisyenlerin ortak tarihi kaleme aldıklarını, çeşitli konularda ihtilafların olmasının da normal olduğunu belirten Örs, şunları söyledi:
"Türk tarihine asla galipler ve mağluplar tarihi olarak bakmak zorunda değiliz. Türklerin zaman zaman aralarındaki siyasi mülahazalardan çıkan sonuçlarını, bugün bir kavga meselesine dönüştürmeye hacet yoktur. Türk dünyasının ihtiyaç duyduğu şey daha fazla kardeşlik, daha fazla işbirliğidir. Ortak Türk Alfabemizle bu tarihi mutlaka yazacağız."
- "Türk Ortak Alfabesi girişimi bizler için kıymetli bir örnek ve hareket noktasıdır"
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, Türk Akademisi ve Türk Tarih Kurumu tarafından Türk dünyasından tarih kurumlarının destekleriyle Türk tarihi çalışmasının yürütüldüğünü ve sonuçlandırılmasında görevli olduğunu söyledi.
Özgen, Türk dünyasının yaklaşık 300 milyon üyesi bulunan büyük bir aile olduğunu belirterek, "4,5 milyon kilometrekarelik geniş bir coğrafya ve 4 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim zikredilir. Şüphesiz ki bunlar zenginliğimizdir, çok değerlidir. Bunların yanında, herhangi bir maddi ölçü ile ifade edilemeyecek kadar engin bir tarih, köklü bir kültür ve güçlü bir medeniyet de Türk dünyasında içkin niteliklerdir." dedi.
1990'lı yıllarda temelleri atılan ve 2024 yılı sonunda uzlaşıya varılan Ortak Türk Alfabesi'ne değinen Özgen, "Türk Ortak Alfabesi girişimi bizler için kıymetli bir örnek ve hareket noktasıdır." diyerek, şunları kaydetti:
"Türk Devletleri Teşkilatı vasıtasıyla ülkelerimizin Devlet Başkanlarının, Aksakallar Heyetinin ve halklarımızın desteği de bu süreçte bizler için büyük bir güç olacaktır. Bu çalıştayda ortaya konulacak taslak üzerinden bu yılda ciddi sonuçlar elde edeceğimizi umuyorum."
- "Çalışmanın akademik nitelikte ve bilimsel metodoloji ile yazılması gerekiyor"
Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, 6 Kasım 2024'te Bişkek'te düzenlenen TDT 11. Zirvesi'nde akademik ortak tarihin yazılması yönünde talimat verildiğini söyledi.
Bu projenin sorumlu kuruluş koordinatörü olarak Türk Akademisinin görevlendirildiğini belirten Mustafayev, projenin hayata geçirilmesinin, Türk ülkelerindeki tarih araştırmalarından sorumlu ulusal kurum enstitü ve merkezlerin ortak görevi olduğunu kaydetti.
Mustafayev, "Çalışmanın akademik nitelikte ve bilimsel metodoloji ile yazılması gerekiyor. Eserin iki ciltli yazılmasını doğru buluyoruz. Sadece bir ülkenin tarihi ile ilgili çalışma yapmak elbette ki kolay bir iş değildir. Bizim görevimiz, birbirine akraba halkların ve ülkelerin bütünleşik ve ortak bir tarihi yazmalarıdır. Bu çalışmayı 2025 yılının sonuna kadar bitirmemiz gerekmektedir. Türk Devletleri Teşkilatınca Türk Akademisine gönderilen resmi talimatta projenin resmi adı olarak Türk Ülkeleri Tarihi olarak geçiyor." diye konuştu.
Mustafayev, çalışmanın, Türk halkları arasında ortak bir tarih bilincinin oluşmasını, Türk toplumlarının genç nesillerinde milli gurur duygusunun güçlendirilmesini ve Türk tarihinin kültürel mirasının dünyaya yaygınlaştırılmasını amaçladığını da kaydetti.
Konuşmaların ardından Türk Dünyası Tarihi yazımı için yürütülecek çalışmalara geçildi.