KÜLTÜR-SANAT

Bilecik'teki üniversite yerleşkesinde "İslam bahçesi" geleneği yaşatılıyor

- BŞEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Parisa Göker: - "Projenin yürütücüsü ve uygulayıcısı olarak dileğim bundan sonraki peyzaj tasarım çalışmalarında İslam bahçesi tasarım özelliklerine yer verilmesi ve ülkemizde örneklerinin daha fazla görülmesidir"

BİLECİK (AA) - Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Yerleşkesi'nde oluşturularak açılışı yapılan alan, Orta Çağ'da İslam coğrafyasındaki bazı ülkelerde peyzajda kullanılan "İslam bahçesi" geleneğine uygun tasarımıyla öne çıkıyor.

BŞEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Parisa Göker, Öğretim Görevlisi Sultan Ece Altınok Çalışkan ve Araştırma Görevlisi Adive Begül Bulut'un "Dinsel Ritüeller ile Şekillenen İslam Bahçe Sanatı ve Anadolu-Türk Kültürü Üzerine Etkileri" adlı projesi kapsamında 750 metrekare alanda bahçe oluşturuldu.

Fars kökenli "çaharbağ" sistemine dayanan ve birbirini dik kesen iki su kanalı ile 4 parçaya bölünen İslam bahçesinde, durağan veya hareketli tasarlanan kanallar aracılığıyla su her tarafa ulaştırılıyor.

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Parisa Göker, AA muhabirine, 2022'de proje kapsamında kitap yayımladıklarını, ardından dönemin BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir ve bölümden akademisyenlerin desteğiyle bahçeyi oluşturmaya başladıklarını söyledi.

Göker, İslam bahçelerinin 7'nci yüzyıl itibarıyla İslam dininin yayılım gösterdiği coğrafyalardan özellikle İran, Hindistan ve İspanya'da bölgenin geleneği ve kültürü doğrultusunda şekillenerek ortaya çıktığını anlattı.

İran'da doğan ve cennetin bir tasviri olarak bilinen bu peyzaj yönteminin Hindistan'da "mezar bahçe" niteliğinde olduğunu dile getiren Göker, "İslam bahçelerinin son örneklerine 13'üncü yüzyıla kadar İslam dininin hakim olduğu İspanya'da rastlanır. En güzel örnekleri ise El Hamra Sarayı'ndadır." dedi.

Göker, yerleşkede yaptıkları düzenlemenin, İslam bahçesi sanatının tüm tasarım özelliklerini yansıttığını dile getirdi.

Genellikle yalın bir plan şemasına sahip olan İslam bahçelerinde gül veya meyve bahçesine yer verildiğini aktaran Göker, alanları kısıtlı olduğu için bitkisel materyal olarak sadece gül ağaçlarını kullandıklarını ifade etti.

İslam bahçelerini derslerinde konu olarak işledikleri bilgisini veren Göker, "Projenin yürütücüsü ve uygulayıcısı olarak dileğim bundan sonraki peyzaj tasarım çalışmalarında İslam bahçesi tasarım özelliklerine yer verilmesi ve ülkemizde örneklerinin daha fazla görülmesidir." ifadesini kullandı.

Sultan Ece Altınok Çalışkan da projeyi üniversite yönetiminin desteğiyle uyguladıklarını belriterek, "Amacımız aslında hem ülkede hem bölgede hem de üniversitede yeni ve daha önce yapılmamış bir işi başarmaya çalışmaktı. Projenin uygulanmasının örnek olmasını, mümkünse kamu kurumlarının bahçelerinde ve büyükşehirlerimizde daha büyük ölçekte uygulamalarının yapılmasını temenni ediyoruz. Yeşil alanların artmasına katkı sağlayabildiysek ne mutlu bize." diye konuştu.

Adive Begül Bulut ise bahçede gezinti yapmanın, bu çalışmayı öğrencilerle paylaşmanın kendilerine çok büyük keyif verdiğini belirtti.