Beş yıldızlı kabalık!

Yer Girne... 

İşten çıkmış misafirlerimi almak üzere sözüm ona Girne'nin en iddialı beş yıldızlı otellerinden biri olan Rocks Otel'e doğru yola koyulmuştum. Misafirlerime kapıya çıkmalarını söylemiş olmama rağmen geldiğimde henüz aşağıda değillerdi. Bunun üzerine birkaç dakikalık beklemeden sonra yukarı çıkıp kendilerine seslenerek ya da en azından girişteki yetkililere kendilerini çağırmalarını söylemek üzere içeriye girmeye karar verdim. Ne yazık ki cep telefonumun şarjı da bittiği için önümde başka bir seçenek de yoktu zaten...

 Arabamı kumarhanenin genellikle 'yağlı' müşterilerinin kullanımına tahsis edilen araçlarının olduğu yere koydum. Daha kontağı kapatmadan bir 'man in black' (siyah giymiş adam) dibimde bitiverdi. 

-Arabanızı buradan çeker misiniz? 

-Bekleme yapmayacağım sadece bir kişi alıp çıkacağım. 

-Arabayı çekin lütfen. 

-Bakın bekleme yapmayacağımı söyledim. Telefonumunda şarjı yok çıkıp çağırmaktan başka şansım yok. Anahtar da üzerinde zaten... 

-Arabayı çekin dedim (sesinin tonu giderek artar) 

Man in black'in artan ses tonu benimde sigortalarımın atmasına neden olur,

'Sizinle burada laf dalaşı yapacağıma kendim çıkar çağırırım' diyerek döner kapıdan içeri girdim. 

'Dışarı çıkın, dışarı çıkın'diyen şahsiyetin sesini geride bıraktım. O esnada son bir hamleyle döner kapıyı kapatan şahsiyet, 'benimle birlikte döner kapıda bir de yaşlı bir teyzenin sıkışmasına' neden oldu. Bu arada 'dışarı çık' söylemlerine de bozuk plak gibi devam etti tabi... 

İnat yapıp oradan çıkmamak vardı ama karşımdaki teyzenin sıkıntı yaşamasını istemediğim için 'aç kapıyı' dedim.

Gene insanlığı ben yaparak arabama yöneldim. 'Burası VİP araçlarının yeridir' diyerek benim uçan tenekeye doğru bir bakış fırlattı. ' 

'Hımm derdi buymuş' derken bizim man in black de muhteşem Türkçesi ile 'çattık bela ya, ne adamlar var ya' gibisinden söylemler içerisine girince 

'Sen ne diyorsun ya' diyerek muhattap olma ihtiyacı hissettim.  

Saçma bir takım konuşmalarının ardından bir de nezaket dersi vermeye kalkmaz mı bizim izbandutcuk... 'Burası beş yıldızlı otel, kenar mahalle değil'.... 

Daha sonra araya giren bir takım kişiler, 'özür dileseler' de bu tavır kabul edilebilir değil. Hizmet sektöründe ve Girne'nin en köklü otellerinden birinde sözüm ona hizmet(!) veren bu şahsiyet, Rocks Otel ile ilgili tüm fikirlerimin değişmesini tek bir hareketi ile başardı.  

Senin yaşadığın bu olaydan bize ne diyebilirsiniz. Ancak bazı noktalara  dikkat çekmek istiyorum. Mesajımı üzerine alınması gereken herkes alsın: 

*Yüzde 99'u okur-yazar olan Kıbrıs'ta, hele de hizmet sektöründe hizmet veren çalışanlar kesinlikle kullandıkları üsluplara dikkat etmeliler.... Eğet etmeyeceklerse de 'biz kültürlüyüz demeyecekler'... 

·         Her şeyi başkalarından da beklemeyecekler.... Türkiye ve hükümet başbaşa vermiş, turizmi nasıl şahlandırırız diye kafa patlatmışsa, bu zincir içerisinde bulunan her bir halka da vazifesinin ne olduğunu bilecek. Bu vazifeyi kendisine yediremiyorsa da tercihlerini bir kez daha gözden geçirecek...

·         Ayağının altında lüks araçlar gördüğü kişilerden üç, beş bir şey koparmak için el pençe duranlar, kapının önünden geçerken yer soran insana dahi aynı ilgi ve alakayla davranacak, yardımcı olmayı bir borç bilecek..

·         Üç, beş kendini ve üslubunu bilmezin tavrı nedeniyle, ülke turizmine toz kondurma niyetinde değilim. Ancak bu saçma hareketler ve laçkalık da bir an önce giderilmelidir.

Sonuç olarak son notum da bizim man in black'e; 'insaniyet namına senin için herhangi bir şikayet dilekçesi  doldurmadım. Ama emin ol bir gün benden daha sert bir kayaya çarptığın zaman o arkada saklandığın odayı süratle terketmek zorunda kalacaksın!