Benim bildiğim Ahmet Altan...

Alıştık artık!

Ahmet Altan bu.. Arada bir coşuyor!..

Hatırlarsınız, geçen sene o coştuğu günlerden birinde Erdoğan’a kof kabadayı demişti.. Erdoğan da dava açmıştı..

Ve o zaman ben şöyle demiştim;

...

Sayın Başbakanım..

Ahmet Altan gibi bir ustanın avukatlığını yapmak haddime değil.. Lakin Ahmet Altan’a dava açmanızı o kadar yanlış buldum ki, ikaz etmek zorunda hissettim kendimi...

O yazıyı okudum... Ahmet Altan her zamanki gibi topa sert girmiş... Kızmakta haklı olabilirsiniz...

Ama Ahmet Altan bu... ‘Gereğini yap Paşa!., Parmağını indir komutan!.’ der.. Yargıya, ‘hizaya gelin.’ der.. Hızını alamazsa sıra size de gelir...

Korkmadan cuntacıların ipliğini pazara çıkartır... Ucu nereye gider diye düşünmez, eline geçirdiği belgeyi yayınlar..

Kısaca bu mahallenin ‘delisi’dir o !..

Ve inanın her mahallenin bir ‘deli’ye ihtiyacı vardır...

Siz nasıl kelle koltukta siyaset yapıyorsanız o da kelle koltukta gazetecilik yapar..

Hadi gösterin kabadayılığınızı, yapın bir delikanlılık.. Vazgeçin o davadan..

İnanın siz kazanırsınız..

Bu size ‘AK Parti kokartlı yandaş’ yaftası yapıştırılmış bir yazardan tavsiyedir..

Umarım dikkate alırsınız...

***

18 Ocak 2011 Salı

...

Evet Ahmet Ağabey...

Yine topa sert girdin.. Ve yine Başbakanı kızdırmayı becerdin!..

Duydum ki, Başbakan yine dava açmış...

Zor adamsın Ahmet Ağabey..

Yukarıdaki yazımı hatırlar mısın bilmem.. Ama, ‘AK Parti kokartlı yandaş’ yaftası yapıştırılmış bir yazar olarak, sana dava açılmasını içime sindirememiştim vakti zamanında...

Çünkü;

Sen bizim mahallenin delisisin...

Sen bizim mahallenin en aykırı abisisin...

Fazla uzatmayacağım.. Stratfor, belge, kaynak, dedikodu, kim sızdırmış..vs, hiç bir detaya girmeyeceğim..

Lakin elini vicdanına koy Ahmet Ağabey ve biraz empati yap !..

Değil başbakan, kim olursa olsun, verilen haber ister doğru, ister yanlış olsun, bir insanın sağlığı ile ilgili böyle bir manşet atılır mı?!..

Yeni ameliyat olmuş biri için; ‘duyduk ki, bilmem kaç sene ömrün kalmış’ demek ne menem bir gazeteciliktir!..

Halkın sesi, halkın vicdanı olmak, bu mudur?!..

Başbakanın tepkisine kızmış, dozu biraz daha arttırmışsın... Ve başbakan da sana dava açmış..

Baştan söyleyeyim... Sana dava açılmasına yine karşıyım... Ama itiraf etmeliyim ki, bu sefer hangi ‘Taraf’ta olmam konusunda dilemma içindeyim...

Ahmet Ağabey, sen bu ülkenin en kıymetli aydınlarından birisin...

Aydın; ‘aykırı olan, ama makûlu bulan kişidir..’

Sen her zamanki gibi bir ‘aykırılık’ yaptın..

Ama bakalım bu sefer makûlu bulabilecek misin?!..

(STAR)