Bazen istemeden manipüle ediyoruz: “Bilmenin Zorluğu”

Bilgi Laneti (The Curse of Knowledge) iletişim ve anlayış arasındaki ilişkiyi etkileyen bir bilişsel yanılsamadır. “Bu kavram, bir konuda derin bir anlayışa sahip olan birinin, aynı düzeyde bilgiye sahip olmayanlara konuyu açıklamakta yaşadığı zorluğu ifade eder. Bu durum etkili iletişimi engelleyebilir ve yanlış anlamalara yol açabilir.”

Bazen insanlar belirli bir alanda uzmanlık veya kapsamlı bilgiye sahibi olduğunda, bu bilgiye sahip olmayanların yerine kendilerini koymakta zorlanırlar. Örneğin, bir doktorun tıbbi terminolojiyle dolu bir hastalığı açıklarken, hastanın tam olarak anlamamasına neden olabilir. Doktorun "ateroskleroz" terimini kullanması yerine, "damarların içinde biriken plaklar" şeklinde daha basit bir ifade kullanması, hastanın konuyu daha iyi anlamasına yardımcı olabilir.

Bu durumu bazen öğretmenler ve öğrenciler arasında gözlemliyoruz. Öğretmenler, uzman oldukları konuyu öğrencilere aktarırken, bazen öğrencilerin konuyu anlamadıklarını fark etmekte zorlanırlar. Öğrencilerin, öğretmenin sunduğu bilgileri anlamalarını sağlamak için somut örnekler, pratik uygulamalar veya öğrenci merkezli öğrenme yöntemleri gibi farklı yaklaşımlara ihtiyaçları olabilir.

Pazarlama ve reklamcılık alanında, Bilgi Laneti büyük bir zorluk oluşturur. Pazarlamacılar genellikle ürün veya hizmetlerine ilişkin derin bilgiye sahiptirler. Ancak, tüketiciler genellikle bu kadar ayrıntılı bilgiye veya ilgiye sahip olmayabilir. Bir pazarlamacının, bir elektronik cihazın teknik özelliklerini ayrıntılı bir şekilde anlatması, tüketicilerin dikkatini dağıtabilir ve ürün hakkında karışıklık yaratabilir. Bunun yerine, pazarlamacının ürünün nasıl kullanıldığını, nasıl hayatlarını kolaylaştıracağını veya hangi sorunları çözeceğini vurgulayan örnekler kullanması daha etkili olabilir. The Choice Factory kitabında Richard Shotton bu konuyu çok güzel örneklerle ele almıştır.

Bilgi Laneti'nin manipülasyon amacıyla kullanıldığı durumlar da söz konusudur. Örneğin, bir manipülatör, karşı tarafın bilgi eksikliğinden veya yanlış anlamalarından yararlanarak avantaj elde etmek isteyebilir. Bilgi aktarımını bilinçli olarak karşı tarafın anlamayacağı şekilde yaparak kafa karışıklığı yaratabilir, yorum yaptırabilir, aynı zamanda “Wishful Seeing” yapmalarına neden olabilir. Tabi ki bu, etik olmayan bir yaklaşımdır ve dürüst iletişim ilkelerine aykırıdır.

Zaman zaman hepimiz Bilgi Laneti’ne yakalanabiliyoruz. Biz de çok net ve anlaşılır olan bir konuyu aktarırken, konu karşı tarafa çok zor ve karmaşık gelip anlamayabilir. Bilenin anlatamaması durumunu aşmak için iletişim becerilerimizi artırabiliriz.

  • İletişimde olduğumuz kişilerin bakış açısını anlayabiliriz.
  • Bilgi düzeylerini analiz edebiliriz, bilgiyi basitleştirebiliriz.
  • İhtiyaçlara odaklanıp, empatik yaklaşabiliriz.
  • Karmaşık fikirleri basit ve anlaşılır ifade edebiliriz.
  • Benzetmeler kullanabiliriz, örnekler verebiliriz ve karmaşık kavramları daha ilişkilendirebilir ve anlaşılır hale getirebiliriz.
  • Açık – net – öz aktarımı yapabiliriz, ortak noktada buluştuğumuzdan emin olabiliriz.

Bilgi Laneti, çoğunlukla uzmanların ve bazen de hepimizin kompleks kavramları az bilgiye sahip kişilere açıklama yaparken yaşadığı zorluklar nedeniyle etkili iletişimi engelleyen bir bilişsel yanılsamadır. Bilgi Laneti'ni aşmak için stratejiler kullanarak, karşı tarafın anlama düzeyini değerlendirerek ve iletişimi hedef kitleye uygun şekillendirerek etkili iletişim sağlayabiliriz. Tüm çabamız manipülasyon amacıyla değil, doğru ve etik bir şekilde iletişim kurmak için olduğunda sonuç odaklı bir iletişimle kaliteli bir ilişki yönetimine geçiş yapabiliriz.

M.Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

@indusefsun

#Manipüle #Thecurseofknowledge #bilmeninzoruğu #farkındalık #indusglobal #indusconsulting