Balyoz ya bizim kafaya inseydi?

Balyoz" kararları ile iyice ayrıştık. Toplum ikiye bölünmüş durumda. Hele bir de gazeteciysen bu memlekette. Biraz da işin içindeysen eyvah! Sokakta dolaşamaz olduk yahu! Dostlarla oturup muhabbet edemez, iki güzel dakikayı baş başa geçiremez olduk. Nasıl bir itiş kakış.

Sanki dersiniz o balyoz darbeye teşebbüsten yargılanan askerlerin tepesine değil de, memleketin tam ortasına inmiş. İnanılır gibi değil gerçekten yaşadıklarımız. Bir bilseniz ben nelerle karşılaşıyorum. Kararın çıktığı günün ertesi sabah alışveriş yaptığım marketin sahibi bir yandan elindeki gazeteyi sallayıp, bir yandan da "Demokrasiniz aydın olsun! Sonunda memlekette askerlik yapacak adam bırakmadınız!" diyerek bindiriyor. Yolda karşılaştığım sıkı CHP'li ahbabım sırf eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'le söyleşi yapmışım diye bana bir zahmet selam veriyor. Sonra da nefretini kusarcasına habire laf saydırıyor. Diyor ki sonunda da pis pis bakarak suratıma; "Hiç mi için sızlamıyor?"

Desem ki "Hakikaten içim cız etti" kurtaracağım paçayı! Ama diyemiyorum. Çünkü gerçek şu ki, içim sızlamıyor. O balyozun bizim kafamıza indiği düşüncesi böyle hissettiriyor. Düşünün o camiler bombalansaydı, kimlerin ocağına ateş düşmüş olacaktı. Kim bilir kaç bin kişi b... yoluna göçüp gitmişti öbür tarafa!

Anımsayın 80'li yılları. Ben 9 yaşında ve Malatya'daydım. Bi lokma çocuktum ama neler yaşadığımızı dün gibi hatırlıyorum. Memleketi cehenneme çevirmişti alçaklar. Önce Belediye Başkanı Hamido'nun evine bombalı paket yollamışlardı. Sonra da "Aleviler yolladı bombayı" diye yaygara kopartıp milleti birbirine kırdırtmışlardı. Kaç can heder oldu. Kaç ev yıkıldı. Onun için kimse kusura bakmasın. İçim cız etmiyor benim. Çünkü 12 Eylül'ü dibine kadar yaşamış ve ailesi mağdur olmuş biriyim. Evet, Balyozcu komutanların yakınları adına üzülüyorum. Istıraplarını anlıyorum. Sonuçta onların günahı yok. Sabır versin Allah. Dile kolay... 20 yıl, 15 yıl. Ben de mesela bir Özden Örnek'in oğlu Tolga Örnek olsam isyan ederdim. Onca yıl TSK armasını taşımış, bu ülkeye hizmet vermiş biricik babamın bu hallerine katlanamazdım! Ancak yapacak bir şey yok. Sonuçta onun paşa babası da, diğerleri de TSK'da üzerine vazife olmayan işlere burnunu sokmuş, yanlışlara yönelmiş arızalı adamlar! Ha keşke bu işlere bulaşmasalarmış, düşünmemiş olsalarmış darbe marbe planlamayı. Ama kahretsin ki düşünmüşler! Hayata geçirememiş ama planlamışlar. Ve maalesef o hain planlarının cezasını çekmek durumundalar.

(Sabah gazetesinden alınmıştır)