GENEL

Bakan Ersoy, Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki "Kaçış Yok" sergisinde konuştu:

- "Kaçakçılıkla mücadelenin en önemli yolu alıcıyı yıldırmak. Defineciyi yıldırmak istiyorsanız, alıcıyı yıldırmanız gerekiyor. Bütün çalışmalarımız alıcıyı yıldırdı. Bunun sonuçlarını, meyvelerini ülkemiz 7 yıldır çok ciddi bir şekilde topluyor" - "Artık herkes, özellikle koleksiyonerler biliyor ki, izinsiz bir Anadolu kökenli eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak, büyük bir hukuk mücadelesiyle bunu ülkesine geri getirecek"

ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kaçakçılıkla mücadelenin en önemli yolunun alıcıyı yıldırmak olduğunu belirterek, Türkiye'nin çalışmalarının sonuçlarını 7 yıldır çok ciddi bir şekilde toplayarak önemli eserleri ülkeye kazandırdığını söyledi.

Bakan Ersoy, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki, "Kaçış Yok" sergisi ve Refik Anadol'un "Yeryüzü Rüyaları" dijital sergisini ziyaret ederek, ABD'den teslim edilen "kırmızı boncuklu kolye" ve kültür varlıklarının iadesi ile festivale ilişkin bilgi verdi.

Türkiye'ye en son teslim edilen eserler içerisinde, 3 Eylül'de New York Kültür Ateşeliğine teslimi yapılan kırmızı boncuklu kolyenin de yer aldığını belirten Ersoy, "Kaçış Yok sergisi, ABD ve İsviçre'den getirilen ve kolluk kuvvetlerimizce ülke sınırları içerisinde yer alan eserlerden oluşuyor." dedi.

Ersoy, Kaçış Yok sergisini geçen sene ilk kez UNESCO ile yaptıklarını, bu sene de Kültür Yolu Festivaline dahil ettiklerini söyledi.

Bakan Ersoy, "Kaçakçılıkla mücadelede en etkin silahımız, vatandaşlarımızın bir şekilde bu mücadeleye dahil olmasıyla başlıyor. Çok eser yakalandı ve yurt dışından getirildi." ifadesini kullandı.

Yurt dışına kaçırılmış eserlerin Bakanlıklarına bağlı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesinin yoğun mücadelesiyle ülkeye döndüğünü belirten Ersoy, eserin bulunduğu ve geçiş yolu üzerindeki ülkelerle yapılan protokollerin artırılmasıyla onlarca yıl süren iade sürecinin 7-8 ay gibi bir sürede ve bir kaç yüz bin dolarlık harcamayla tamamlandığını belirtti.

Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kaçakçılıkla mücadelenin en önemli yolu alıcıyı yıldırmak. Defineciyi yıldırmak istiyorsanız, alıcıyı yıldırmanız gerekiyor. Bütün çalışmalarımız alıcıyı yıldırdı. Bunun sonuçlarını, meyvelerini ülkemiz 7 yıldır çok ciddi bir şekilde topluyor. Kırmızı boncuklu kolye, 1970'lerde ABD'ye getiriliyor. Boston Güzel Sanatlar Müzesinde sergilenirken müze yetkilileri Anadolu kökenli olduğundan şüpheleniyorlar. Bize bilgi veriyorlar. Bu çok önemli. Size başvurulması, eseri alacağınız anlamına gelmiyor. Siz, eserin Anadolu kökenli olduğunu, izinsiz çıkarıldığını ispatla yükümlüsünüz. Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız bu konuda etkin performans gösteriyor. Yüzde 100'e yakın başarıyla çalışıyoruz. Bize yapılan başvurular ve bizim keşfedip yakaladığımız eserlerin, Anadolu kökenli olduğu ve izinsiz çıkarıldığını tespit edip ülkemize getirmeyi başarıyoruz. Bu kolye de onlardan biri. Bu eser ne ilk ne de son eser olacak. Artık herkes, özellikle koleksiyonerler biliyor ki, izinsiz bir Anadolu kökenli eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak, büyük bir hukuk mücadelesiyle bunu ülkesine geri getirecek."

Sergide bulunan Milattan Sonra 2. yüzyıla tarihlendirilen Büyük İskender mermer başının da yurda bu şekilde getirildiğini belirten Ersoy, eserin ülkeye kazandırılışını şöyle anlattı:

"Mermer baş, yabancı bir koleksiyoner tarafından edinilmiş. Vefat ettikten sonra mirasçıların çocuklarına kalmış, çocukları, 'Türk hükümeti peşimizi bırakmaz, elinde sonunda alır. Hukuk mücadelesi veririz.' diyerek kendileri başvuruyorlar. 'Koleksiyonun Anadolu kökenli olduğunu düşünüyoruz. Eğer ispatlayabileceksiniz size vereceğiz.' diyorlar. Biz de ispatımızı yapıyoruz. Bize kendileri gönüllü veriyorlar. Bu tarz çok çalışma olmaya başladı. Yaptığımız emeğin meyvelerini aldık."

- Uluslararası etkinliklere festival içinde yer verilerek marka değer artırılacak

Devam eden Türkiye Kültür Yolu Festivali'ne ilişkin de Ersoy, festivalin artık uluslararası bir marka haline geldiğini söyledi.

Avrupa Festivaller Birliğine başvurduklarını ve kabul edildiklerini aktaran Ersoy, festivalin artık uluslararası bilinilirliğini artırmak istediklerini ifade etti.

Bakan Ersoy, bu sene dünya çapında popüler olmuş, bilinen her alandan sanatçıyı etkinliğe dahil etmeye başladıklarını belirterek, "Uluslararası etkinliklere festival içinde yer vererek, festivalin ve ülkemizin uluslararası marka değerini artırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.