EKONOMİ

Avrupa İstif Makinaları Federasyonu Kongresi 14 yıl aradan sonra yeniden İstanbul'da düzenlendi

- Avrupa İstif Makinaları Federasyonu Başkanı Frank Van Dijck: - "Türkiye istif makineleri sektörü dünyasında büyüyen bir oyuncu diyebiliriz"

İSTANBUL (AA) - Avrupa İstif Makinaları Federasyonu (FEM) Başkanı Frank Van Dijck, Türkiye’nin, istif makineleri sektöründe iyi bir gelişme kaydettiğini söyledi.

​​​​​​​İstif Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) ev sahipliğinde, 25-27 Eylül'de İstanbul’da düzenlenen FEM Kongresi’nde, dünya istif makinaları sektörünün Avrupa’daki çatı kuruluşu FEM'in yıllık genel toplantıları yapıldı.

İSDER'den yapılan açıklamaya göre, istif makinaları sektörünün en önemli uluslararası etkinliklerinden biri olarak kabul edilen ve iki yılda bir yapılan FEM Kongresi, 14 yıl aradan sonra bu yıl yeniden İstanbul’da düzenlendi. Kongreye, 20’ye yakın Avrupa ülkesinden ve Türkiye’den en üst düzey yönetici ve firma sahiplerinin de yer aldığı 160 kişi katılım sağladı.

Kongre, Avrupa ve küresel ölçekte pazar eğilimleri, mevcut ve gelecekteki teknik düzenlemeler, uyumluluk sorunları, Avrupa ve uluslararası standartlar ve daha fazla alanda istif makineleri sektöründe önemli konuları araştırmak ve tartışmak üzere Avrupa’daki katılımcıların yanı sıra Türkiye’deki sektör üreticilerinin de bir araya gelmesine fırsat sundu.

Genel Kurul'da FEM Başkanlığına Frank Van Dijck seçildi.

İSDER Genel Sekreteri Oğuz Yusuf Yiğit, FEM’in önemli bir yapıya sahip olduğunu ve genel kurullarını belli aralıklarla Brüksel’de yaptıklarını belirtti.

FEM çatısı altında forklift komitesi, personel yükseltici platform komitesi, depo ve raf sistemleri komitesi, vinç komitesi gibi çok güçlü teknik çalışma grupları olduğunu, sektör temsilcileri ve üst düzey yöneticilerin bu gruplarda sektörü ve mevzuatı konuştuklarını bildiren Yiğit, şunları kaydetti:

"Firmaların üst düzey yöneticileri ülkemize gelerek teknik komiteler toplantılarında, ticaret engelleri ve iş birlikleri hakkında görüştüler. Umarım İSDER de bir gün, bu önemli federasyonda en üst seviyelerde temsil edilir. Türkiye’deki üreticilerin de yurt dışına giderek bizleri iyi temsil etmelerini istiyoruz. Bizim onlardan eksiğimiz yok, hatta bazı noktalarda fazlamız var. Kongrede yerel üreticilerimiz de bizimle birlikte olarak kendilerini tanıttılar. Dünyayla bütünleştiğimizi ve eşit rekabet edebilme yeteneğimizi göstermek istiyoruz. Sektör olarak İSDER’in üyelerinin FEM üzerinden dünyayla entegrasyonu açısından büyük avantajları olduğunu düşünüyoruz."

- Yeşil dönüşüm talebi

Kongre kapsamında "İstif Makinalarının Yeşil Dönüşümü" başlığıyla bir panel de düzenlendi.

FEM Başkanı Frank Van Dijck, Türkiye’nin, istif makineleri sektöründe iyi bir gelişme kaydettiğini ve bir merkez haline geldiğini aktardı.

Van Dijck, "Türkiye istif makineleri sektörü dünyasında büyüyen bir oyuncu diyebiliriz. Bunu görmek ve kabul etmek güzel, çünkü birlikte çalışmak demek, dünyadaki her türlü ortakla çalışmak demektir ve Türkiye bu konuda kesinlikle iyi bir rol oynayabilir. Türk meslektaşlarımızın Türkiye'deki ilk yeşil çelik tedarikçisi olarak yeşil çeliği denediklerini duymak da güzeldi." ifadelerini kullandı.

Sektörde yeşil dönüşümün nasıl yapılacağına en azından FEM’de bir yön verebileceklerini bildiren Van Djick, müşterilerin bunu talep ettiğini, buna yanıt vermeleri gerektiğini belirtti.

Sadece yasal düzenlemeler değil, müşterilerin taleplerinin de ele alınması gerektiğine vurgu yapan Van Djick, şunları kaydetti:

"Çünkü bu talepler giderek daha fazla gündeme geliyor ve bu anlamda iş fırsatları da yaratıyor. Ben de öyle düşünüyorum. Karbon azaltımına bakarsanız, tedarik zincirimizdeki karbonun büyük bir kısmı genellikle tedarikçilerimiz veya müşterilerimiz tarafından üretilmektedir. Dolayısıyla bu konuda başarılı olabilmek için değer zinciri boyunca iş birliği yapmanız ve tarafları aynı hizaya getirmeniz gerekir."

- Diğer konuşmacılar

İSDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Taşçı da panelin açılışında yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin, son 30 yılda ekonomik olarak büyük bir sıçrama yaparak, satın alma gücü paritesiyle dünyanın 11'inci en büyük ekonomisi haline geldiğini ve 85 milyon nüfusuyla Avrupa’nın ikinci büyük ülkesi olduğunu belirtti.

Avrupa teknolojileri endüstrilerini temsil eden Orgalim kuruluşunun Baş Danışmanı Claire Grossmann ise paneldeki “AB Yeşil Dönüşüm politika gündemi” başlıklı sunumunda, Orgalim’in, makine mühendisliği, elektrik mühendisliği ve elektronik, ICT ve metal teknolojisi dallarını kapsayan 770 bin yenilikçi şirketten oluşan Avrupa'nın teknoloji endüstrilerini temsil ettiğini bildirdi.

Grossmann, FEM’in de Orgalim’in üyesi olduğunu belirterek AB'nin en büyük imalat sektörünü temsil eden bu şirketlerin, yıllık cirolarının 2 trilyon 835 milyar avro olduğunu, tüm Avrupa ihracatının üçte birini gerçekleştirdiğini ve 11,7 milyon kişiye doğrudan istihdam sağladığını kaydetti.

Yeşil dönüşümün uzun yıllardır Avrupa Birliği (AB) için kilit bir öncelik teşkil ettiğini, AB Yeşil Anlaşması ile bir yeşil geçiş süreci, ayrıca ekonomi eylem planı, sıfır kirlilik eylem planı olduğunu ifade eden Grossmann, Avrupa’nın, 2040 yılına kadar yüzde 90 emisyon azaltım hedefi bulunduğunu, bunun da Avrupa'nın 2050 yılına kadar ilk doğal iklim kıtası olması hedefine ulaşmada kilit rol oynayacağını sözlerine ekledi.