Londra merkezli çatı örgütü Çanakkale Anma Platformu (ÇAP), “Atatürk’ün Düşü: Mutlu İnsanlar Ülkesi” konulu toplantıda yayıncı ve yazar Dr. Mina Tanseli konuk etti. ÇAP Başkanı Servet Hassan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye Birleşik Krallık ve Türkiye’den çok sayıda kişi katıldı.

Konuşmasında Kurtuluş Savaşı’nın çok zor şartlarda kazanıldığını söyleyen Dr. Tansel, Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda on kişiden sadece birinin okuma yazma bildiğini, milletin hastalıktan kırıldığını, savaştan bıkmış, yanmış ve yıkılmış bir ülkede yoklukla ve yoksullukla büyük mücadele verildiğini bununla birlikte Atatürk’ün öngörüsü sayesinde başta sosyal, siyasi ve ekonomik olmak üzere her alanda kısa zamanda önemli kazanımlar elde edilerek çağdaş ve uygar bir ülke olma yolunda büyük ilerleme sağlandığını söyledi.

“ATATÜRK GELİŞMİŞ İNSAN YETİŞSİN İSTİYORDU”

Atatürk’ün, “mutlu insan”, “milletin mutluluğu” ifadelerini 1912’de Trablusgarp Savaşı esnasında bir arkadaşına yazdığı mektupta kullandığını söyleyen Mina Tansel, Atatürk’ün daha o zamanlardan mutlu bir ülke düşlediğini ve ömrü boyunca milletinin mutluluğu için mücadele ettiğini dile getirdi.

“Atatürk, insanlarımızın gelişmesini istiyor, kadın-erkek birlikte okuyan, çalışan, üreten; birlikte eğlenen, birlikte dinlenen, çağdaş uygarlık yolunda ilerleyen bir ülke düşlüyordu” diyen Mina Tansel, Atatürk’ün insanların ancak bilim ve akla dayanan bir sistemde mutlu olacağına inandığını ve bu amaçla sağlıklı, eğitimli, kültürlü ve özgür bireylerden oluşan, bağımsız ve demokratik, refah ve barış içinde yaşanılacak bir ülkenin temellerini attığını söyledi.

Her on kişiden sekizinin köyde yaşadığı bir dönemde Atatürk’ün, “Her köylüye ayırım yapmadan okuma -yazma ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıtacak kadar coğrafi, tarihi, dini ve ahlaki bilgi vermek eğitim programımızın ilk hedefidir” dediğini hatırlatan Mina Tansel, “Bu program çerçevesinde kurulan halk evlerinde okuma -yazmanın ötesinde dil, tarih, güzel sanatlar ve spor gibi dallarda da eğitim veriliyordu” dedi.

ATATÜRK GELECEK NESİLLERE NE VASİYET ETTİ?

Atatürk’e gelecek nesillere mirası sorulduğunda: "Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı (ayet), hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onaylayacaklardır. Zaman hızla dönüyor, milletlerin, toplumların, bireylerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar" dediğini hatırlatan Dr. Mina Tansel, Atatürk’ü anlamanın onu sevmekten daha önemli olduğunu vurguladı.

MİNA TANSEL KİMDİR?

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler öğreniminin ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Siyaset Bilimi doktorası yaptı. 30 yıla yakın bir süre TRT'de program yapımcısı olarak çalıştı. Brüksel'de NATO Enformasyon Dairesi'nde Türkiye sorumlusu olarak üç yıl görev yaptı.

Emekli olduktan sonra üç çocuk kitabı yazdı: “İstanbul'la Saklambaç”, “Büyüyünce Ne Olacaksın?” ve "Boğaziçi'nde Saklambaç". Abis Yayınları’ndan çıkan son kitabı "Atatürk'ün Düşü: Mutlu İnsanlar Ülkesi" hem gençliğe hem de büyüklere hitap ediyor.

Halen Sanattan Yansımalar internet sitesinde köşe yazıları yazmakta.