Referanduma 15 gün kaldı. Önce temennimi dile getireyim, Allah hayırlısıyla kazasız belasız bir seçim nasip etsin. Hayırlısı dediysek yanlış anlaşılmasın, bizim oyumuzun rengi belli. İşin şakası bir tarafa diyeceğim ama öyle şakalar yapılıyor ki bir tarafa bırakmak mümkün olmuyor!
Birçok laf dolanıyor ortada, çoğu silik yalanlar. Ortada dolanan sadece laf değil ama! 15 Temmuz’dan önce ne kadar fetöcü ibibik varsa, son günlerde tekrardan hortladılar. Hiç utanmaları yok, hiç pişmanlıkları yok. Sosyal medyada, sağda solda maskeler, başka isim ve mahlaslar arkasına saklanarak tehditler savurmaya, dalga geçmeye devam ediyorlar. 15 Temmuz’da kalkıştılar, milletin bir gecede nasıl kenetlendiğini gördüler, çarptıkları duvar onları öyle afallattı ki, sesleri çıkmaz olmuştu. Sonra da her zaman yaptıkları gibi, münafıkça ortaya çıkıp darbe karşıtıymış pozlarına büründüler. Hepsi gözümüzün önünde oldu.
Şimdi yeniden eski küstah üsluplarına dönmeye başlamışlar. Başlarındaki, bahar hülyaları anlatıp onları yeni bir ihanete motive ediyor. Bunu da an be an izliyoruz. Amerika’dan haberler geliyor, Erdoğan’a suikast yapılması kararlaştırılmış deniyor. Onlar kararlaştırsın, ecel birdir tegayyür etmez. Erdoğan da giderse yalnız gitmez, bunu planlayanlar bunu da hesaba katmışlardır herhalde.
Geçtiğimiz günlerde adamın biriyle oturmuş ‘memleket meselelerini’ konuşuyorduk. İştahlı bir şekilde dedi ki, bu ülkede artık bir iç savaş zorunlu hale geldi, bu kadar cahili başka türlü temizlemek mümkün değil.
Cahilden kastı Anadolu insanı, yani sen ben biz... Sanıyor ki iç savaş filmlerde izlediği gibi bir şey ve sanıyor ki hep karşıdaki ölecek. Dedim ki, Türkiye’de bir iç savaş çıkarsa, en çok onu çıkarmaya hevesli olanlar kaybedecek. Buna hazır olsunlar. Bir şey daha diyemedi.
Akif, ‘Allah bu ülkeye bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ demiş. Biz de diyoruz, Allah bu ülkeye bir daha 15 Temmuz’lar yaşatmasın ama eğer bir daha bayrağımıza, dinimize, namusumuza, hürriyetimize saldırırlarsa, buna daha önce defalarca karşı durduğumuz gibi yine karşı dururuz. Tek kişi kalsa bile Allah’a inanan, ümitsizliğe yer yok ey Müslüman. Korkma.
Allah’a duamız olsun, bizi zayıflıktan, izzetini muhafaza edememekten, üç kuruşa zağarlık etmekten, hürriyetsizlikten korusun. Mazluma el uzatacak gücü bize nasip etsin, gücü elde edince bizi zalim olmaktan muhafaza etsin. Aczini bilmekten büyük kuvvet olmadığının idrakini bizlere nasip etsin. Makamın, servetin, şöhretin geçici olduğunu bir an bile unutturmasın. Yola başlarken ilk adımı attıran hayali, yolun sonuna geldiğimizde unutturmasın.
Geçtiğimiz haftanın yazısını şiirle bitirmiştik, bu hafta da gönlümden bir kaç mısra yazıp yazıyı bağlamak geçiyor. Böylece çocukluk aşkım olan şiire bir selam daha çakmış olayım. Tabi şiirler de yazının ruhuna uygun olmak icab ediyor.
Tasalanma yiğidim; zaman bizden yanadır
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır
Dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır
Nurullah Genç