Arif Hocamızı yitirdik.
Artık yeni yazılar yazmayacak... Yeni konuşmalar yapmayacak...
Arif Hoca, bıraktığı eserlerle ölümsüzdür.
Ölümsüzlüğüne hayat kazandıracak olan eserlerinin bundan sonraki kuşaklara da eksiksiz taşınmasıdır.
Bunu başarabildiğimiz sürece Hoca hep aramızda olacak.
Arif Hoca, anlatılmakla değil, yazdıklarının aktarılmasıyla yaşayacak...
Arif Hasan Tahsin’in cansız bedenini dün toprağa verdik.
Toprağa verilirken vasiyetine uygun hareket edildi.
O aşamada mezarına üç kürek toprak atma görevimizi de yerine getirdik.
Arif Hoca, hastalığının yaşamını ne düzeyde tehdit ettiğini biliyordu.
Ölümden korkmadığından eminim.
Yaşayıp Kıbrıs Türk halkı için cesaret kapısını daha da aralamak istediğinden de kuşkum yok.
***
Arif Hoca, 1936 doğumluydu.
KTÖS’te kendi yaş grubundan arkadaşları olduğu gibi daha büyük çoğunluk daha genç kuşaklardandı.
KTÖS, 1968 yılında kuruldu.
O günler konuşulurken öne çıkan isimler var.
Arif Hasan Tahsin, Turgut Afşaroğlu ve Adnan Bozkırlı, öne çıkan isimlerin birkaç adım daha önünde olan isimlerdi.
Aslında KTÖS’te TMT’de öğrenilen teşkilatçılıkla, solculuğu Kıbrıs topraklarından yeşeren genç kuşak öğretmenlerin buluşması vardı.
Emirali Özkılıç, önceki akşam KTÖS’teki toplantıda anlattı. Emirali Hoca, Boğaz Sancağı’nın istihbarat biriminin önemli isimlerindendi. 1968 yılında KTÖS’ün oluşumuna bir anlamda izin veren bayraktarlık, gerçek sendikacılıktan da rahatsızdı. KTÖS’e karşı operasyonun daha ileriye nasıl gideceğini TMT’den arkadaşlar bildiği için zaman zaman bazı çıkışlara da engel olabildiler.
***
Peki böylesi durumlarda Arif Hasan Tahsin, nerede duruyordu?
Arif Hasan Tahsin’in dışındaki tüm isimleri, çağrıştıran başka isimler bulunabilir.
Ancak Arif Hoca, kendine özgülüğüyle çok farklıydı.
Kesin olarak şunu söyleyeyim... Arif Hoca, TMT içindeyken de mutlaka öteki TMT’cilerden farklıydı. Ve gene iddia ederim ki örgütsel disiplin ne olursa olsun hiçbir mücahit komutanına askeri anlamda disiplin içinde yaklaşmamıştır.
Hoca’yla çok sohbetler etme fırsatı bulanlardanım.
1963 olayları sonrası Boğaz bölgesinde Kıbrıslı Türklerin kontrolündeki bölgenin belirlenmesinde Arif Hoca’nın çok önemli rolü olmuştur.
Pek çok ilkokul öğretmeni gibi Arif Hoca da bölgesinin komutanıydı.
Arif Hoca, hiçbir zaman kahramanlık öyküleri anlatmadı.
Anlattıklarında hep Kıbrıslı Türk insanının duruşunu sorgulama vardı.
Arif Hoca’nın kimliğinde TMT’cilik hep silik bir alanda kaldı.
Hatta KTÖS içinde TMT kökenlilerin değişiminde ciddi katkısı olmuştur.
Yanlış anlamayla kimseye haksızlık yapmayım... KTÖS’te farklı görüşlerin karşı karşıya gelişleri olmuştur ama hiçbir zaman TMT kökenliler KTÖS’te bir taraf olmamıştır.
***
Arif Hasan Tahsin, bir mücadele insanıydı.
Sanki de anasından sendikacı olarak doğmuştu.
Arif Hoca, doğup büyüdüğü ve sonunda toprakla, toprak olmak için buluştuğu Kıbrıs’a sevdalıydı. Topraklarına ihanet etmeyi aklından geçirmedi.
Aklından geçirmediği için, Kıbrıs Türk halkının seçilmişlerinin edilgenliğini, kişiliksiz duruşlarını da ihanetle eş değerde görüp tepkisini koydu.
***
Arif Hoca’dan politikacı olur muydu?
Kuzey Kıbrıs’ın yaygın politikacı figürüne baktığımız zaman Arif Hoca’dan asla politikacı olmaz.
Aslında KTÖS kültürünü benimseyenlerden hiçbiri mevcut politikacı kalıbına uymaz.
KTÖS kültüründen isimler özlerini koruyarak politik yaşamımızda etkili olsa, işte o zaman insanlar “Hepsi aynı, bir birlerinden farkı yok” diyemeyecek.
***
Arif Hasan Tahsin’in de şekillenmesinde ciddi payı olduğu KTÖS kültürü ya da yazılısı olmayan KTÖS ilkelerinin temelinde neler var?
KTÖS’te yaklaşık 18 senem geçti.
İlk öğrendiğim prensip şuydu: “KİŞİSEL ÇIKARLAR ZÜMRESEL ÇIKARLARDAN, ZÜMRESEL ÇIKARLAR TOPLUMSAL ÇKARLARDAN DEĞERLİ OLAMAZ.”
KTÖS’te 1968’den bugüne değişmeyen kural budur.
Bu ilke, bu kural KTÖS’e toplumsal konularda da görev veriyor.
İşte o toplumsal görev yerine getirilme aşamasına geldiği zaman özellikle siyasi erki elinde tutanlar, “Öğretmenler siyaset yapıyor” diye ayağa kalkar.
...Evet KTÖS’ün yöneticilerinin siyaset yapması geleneksel ve de öncelikli görevlerinden biridir.
Siyaset yapılacak ve siyasetin kumandasını elinde tutanlar rahatsız edilecek.
İktidarı rahatsız etmeyen sendikanın ve sendikacının, sendikacılıkla uzak yakın alakası olamaz.
***
Arif Hoca’nın en büyük becerilerinden biri düşünce ortaya koyarak topluma aydınlatıcı mesajlar verirken, egemen unsurları rahatsız etmesiydi.
Bunu öğretmen ve sendikacı iken de yaptı, emekli olduktan sonra kalemi eline alıp yazılar yazarken de...
***
Arif Hoca, gerçek Kıbrıslıların tümünün gönlünde taht kurmuş bir düşünce insanıydı.
Duracağı yeri biliyor muydu?
Hiç kuşkunuz olmasın. Mutlaka biliyordu.
Önceki akşam Ahmet Derya, Arif Hoca’nın duracağı yeri bilme noktasında kendisine verdiği nasihati anlattı.
Arif Hoca, Derya’ya, “Mücadele bir anlamda balona da benzer. Şişireceksin şişireceksin ama balonun patlama noktasına geldiğini hissedip şişirmeyi durduracaksın” demiş...
***
Peki Arif Hoca, duracağı yeri bildi mi?
Arif Hoca, korkusuzluğu ve kararlı mücadeleci kimliğiyle, kendi mücadele alanının çapını büyüttü. Eğer başından korkak bir davranış sergileseydi, sıradan bir emekli öğretmen ve de eski bir sendikacı olarak ölüp aramızdan göçecekti.
***
Şener Elcil’den dinledim...
Geçtiğimiz günlerde Güney’e geçip PEO’nun genel kuruluna katılmış. Orada Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’la da karşılaşmış.
Aralarında şu iletişim geçmiş.
- Arif napar?
- Çok hasatadır, hastanede yatıyor.
- Tanıdığım en cesur insanlardan biri Arif’tir. Hem Arif’in hem de KTÖS’ün mücadelesini takdir ve hayranlıkla izliyorum.
- Teşekkür ederiz. Sizler de Arif Hoca ve KTÖS kadar cesur olsaydınız Kıbrıs’a kalıcı barış ve çözüm gelirdi.
***
Arif Hocamızı yitirdik.
Artık yeni yazılar yazmayacak... Yeni konuşmalar yapmayacak...
Arif Hoca, bıraktığı eserlerle ölümsüzdür.
Ölümsüzlüğüne hayat kazandıracak olan eserlerinin bundan sonraki kuşaklara da eksiksiz taşınmasıdır.
Bunu başarabildiğimiz sürece Hoca hep aramızda olacak.
Arif Hoca, anlatılmakla değil, yazdıklarının aktarılmasıyla yaşayacak...
Günün sözü:
Dürtmeyen düşünce, etkisizdir.
(Havadis gazetesinden alınmıştır)