“Ankara’daki kaynağım Ulusal Birlik Partisi’nde İrsen Küçük’ün hızla yükseleceğini ve Ankara’nın Başbakan’ı desteklediğini söylüyor”
“Ankara’daki kaynağım, ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı’nın kısa bir süre içerisinde farklı bir misyonla siyaset sahnesinde boy göstereceğini söyledi.”
“Ankara’daki güvenilir kaynağım, ‘bana CTP’de bulunan bazı vekillerin kısa bir süre sonra Ankara’ya ziyaret gerçekleştireceğini söyledi.”
“Ankara’daki hükümete yakın olan kaynağım, bazı gazetelere destek olunması için para gönderileceğini ihbar etti.”
“Ankara’daki kaynağım, yazılarından ötürü falanca kişinin ipinin çekileceğini söyledi.”
“Ankara’daki kaynağım birinci ayakta ‘Yeniçeri gelecek’ dedi. Şaşmaz abi Ankara söyledi sen yap.”
Bla bla bla!!!
Ne yazık ki sokağa çıktığımız zaman en çok duyduğumuz, ağızlara sakız olmuş bir söylemdir bu ‘Ankara’daki kaynağım şunu dedi’ söylemi…
Kimisinin doğruluk derecesi olduğu kuşkusuz, ancak pek çoğunun da kurmaca ve düzmeceden olduğu aşikar…
Ancak ne hikmetse özellikle medya ahalisinin diline çok dolanır bu ‘Ankara’daki kaynağım’ söylemleri…
Herkesin Ankara’da bir kaynağı vardır. Pek çoğu için ‘hayali bir arkadaş’ tan öte olmayan bu kaynaklarla, siyasi parti başkanlarına sözde duyumlar iletilir, üstü kapalı mesajlar verilir. Ya da bazı işlerinizi halledebilmek için referans olarak gösterirsiniz o Ankara’daki kaynağı…
Kimse de demez ‘kimdir be bu kaynak’diye… Nedeni aşikardır; KAYNAKLAR GİZLİDİR ve GİZLİ KALMALIDIR!
Ancak artık cidden bu ‘Ankara’daki kaynağım’ sözünden bana bir ‘öggh’geldi…
Bugün herkes, çoluk çocuk tayfası dahi ‘Ankara’daki kaynağım’ diye başlıyor konuşmaya…
Herkes ağzına sakız etmiş şu Ankara’nın kaynaklarını…
Hayatının 3 yılını Ankara’da geçirmiş biri olarak benim de kaynaklarım var tabii Ankara’da… Mesela Kızılay’da bulunan bir bankada Mukadder Hanım var. Ayaklı gazete gibidir… Su faturası yatırmaya gittiğinizde bile size başka hiçbir yerde duyamayacağınız dedikodular aktarır: “Falanca müsteşar, dostunun hesabına bizden yüklü miktarda havale yaptı geçenlerde” gibisinden…
Ya da BELSO’da çalışan Mehmet Abi var. Bir yandan portakal sularını sıkar bir yandan da etrafı kolaçan eder. Otobüs duraklarının orada Güven Park yakınlarında en merkezi yerdedir. Yanına gidip de bir sormayıverin ‘abi ne var ne yok’ diye… Hemen istihbarat merkezi gibi döker taşları:
“Bugün buralarda bir hareketlilik olacak. Bak şu talebeler kaç saattir parkta konuşuyorlar… Şu kız var ya mavi şapkalı. İşte onu geçen eylemde polisler suyla fışkırttılar. Herkes buram buram yanarken biber gazı işlemedi ona. Dur bakayım bunlar bugün bir şey yapacak gibi…”
“Siviller çok bugün etrafta… Kesin bir ihbar aldılar…”
“Çankaya’dan beri trafik kapalıymış demek ki Başbakan bir yerlere gidecek…”
Anlayacağınız Ankara’daki kaynaklar say say bitmez…
Esas mesele ise bu kaynaklarla, araya ‘kaynak yapmaya’ çalışanları ayırabilmekte…
YENİ YIL DUASI!
Allahım,
2011 yılı pek çoğumuz için hayırlı geçmedi. Arada köşeyi dönenler, işini yürütenler, çoluk çocuk sahibi olanlar oldu tabii ama sen yine de henüz bakir olan 2012 yılı için şu dileklerimizi kabul eyle:
-Yıllardır süre gelen müzakere sürecine bir nokta konulsun,
-Kimsesiz çocuklara bir yardım eli uzatılsın,
-Sokak hayvanlarına sahip çıkılsın, tüm canlıların yaşam hakkına sahip olduğu unutulmasın
-Şiddet mağduru kadınlar savunma sanatlarını öğrensin mümkünse sığınma evleri kurulsun,
-Faiz mağdurlarının bütün mazbataları yakılsın, mümkünse borçları sıfırlansın ve bankaların faiz oranları düşürülsün,
-Yurdun dört bir yanına trafik kameraları konulsun, mümkünse hız sınırı 60’ın üzerine çıkmasın,
-Üniversiteler harçsız olsun
-Çocuklar ağlamasın,
-Sigara içenler sigarayı bıraksın
-Uyuşturucu ile mücadele tavan yapsın
-Basın mensupları da herkes gibi hakkıyla tatil yapabilsin
-Devlet işverenlere, işverenler çalışanlara versin(maddi açıdan)
-Bekar olanlar birer eş bulsun
-Evli olanlar çoluk çocuğa karışsın
-Balıkçıların ağları balıklarla dolsun
-Narenciyeciler Washington’a portakal ihraç etsin
-Sendikaların eylem yapmalarına gerek kalmasın
-Turistler kafile kafile ülkemize aksın
-Yere atılan çöpler kendiliğinden çöp kutularına girsin
-Yağmur yağsın ama seller olmasın
-Güneş açsın ama yakmasın
-Eski KTHY çalışanları işlerine bir an önce kavuşsun
-Galatasaray şampiyon olsun
-Derviş Zaim yeni güzel filmlere imza atsın
-Hayriye Vurdu ikinci bir single daha çıkarmasın
-Seniha Kanatlı evlensin, çoluk çocuğa karışsn
-Türk Ocağı şampiyon olsun
-Devlet esnafın isteklerine kulak versin
-Ülkede kaçak kimse kalmasın herkes Af Yasası’ndan yararlansın
-Boş konuşanlar konuşmasın,
AMİN!
Herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu nice yıllar!