Alışılagelmişin dışında bir Ramazan’ı Şerifi daha geride bıraktık.
Hey yıl olduǧu gibi bu yıl da farklı heyecanlarla Ramazan Bayramına kavuştuk.
Bu yıl idrak ettiğimiz Ramazan ve Bayram hafızalarımızda özel bir yer tutacak.
Bu olaǧanüstü durumu, farklı bir tecrübe olarak gelecek nesillere aktaracağız. Milletimizin kültür kodlarında var olan yardımlaşmanın bu özel sayılabilecek Ramazan’da da harekete geçtiǧini gördük. Avrupa’nın bazı kentlerinde ‘bir buçuk metre mesafeli’ kılınan bayram namazları tarihe geçecek.
Bunları görünce insan ister istemez eski Ramazanları hatırlamadan edemiyor.
İşte, yaklaşık yirmi yıl önce Amsterdam’da idrak edilen bir Ramazan hatırası bunlardan sadece bir tanesi.
O yıllarda, üç ayda bir yayınlanan Türkevi Dergisinin dördüncü sayısında yayınlanan ve mart ayına denk gelen bir Ramazan hatırasından seçmeler şu şekildeydi:
...inançları, adetleri, bayramları bizden farklı bir toplumda yeni bir Ramazan’ı yaşadık ve Bayram’a ulaştık.
Sevinçliyiz… Bizi biz yapan somut bir ibadetimizi yerine getirdik. Komşularımız, iş arkadaşlarımız, okuldaki çocuklar ve etrafımızdaki insanlar senenin her ayında olduǧu gibi yaşamlarını sürdürürken, biz bir ay süreyle oruçluyduk. Belkide, Ramazanlar bu ülkede varlığımızın sembolleridir....
...içinde yaşadığımız ülkede Ramazan’ın geldiğini artık sadece Müslümanlar değil, ajandası olan, gazete okuyan, televizyon seyreden, radyo dinleyen herkes bilmektedir.
Bazı belediyelerin hazırladıkları bilgilendirme broşürlerinde, Müslümanların Ramazan ayında nasıl yaşadıkları, nelerle meşgul olduklarına yer verildi. Geceleyin sahurda muslukların açılması, tencere tava tabaklardan çıkan seslere Hollandalı komşuların duyarlı ve anlayışlı olmaları istendi. Buna karşılık Müslümanların pişirdikleri yemeklerden komşularına ikram ederek onların gönüllerini almaların da şart oldu.
...Türkçe yayın yapan televizyonlarda bir hareketlilik gözlendi. İslam Yayın Kurumu İOS. ‘Hayy İbn Yakzan Belgeseli’, Amsterdam Göçmenler Televizyonu MTV ‘Türk tasavvuf musikisi’, özel televizyonlardan TOS ‘Zeynepler Ölmesin’ ve TTA ‘Sonsuza Yürümek’ filimleri yayınladı. TOS ve TTA her gece özel sahur programları yaptı. Müslümanlar kitle iletişim araçlarını işte bu şekilde kullandılar Ramazan boyu... Böylece kültürümüz canlı bir şekilde nesilden nesile aktarılarak, Müslüman Türk varlığı devam edecektir...
…Yerleşmiş olduǧumuz bu ülkede, her ne kadar anavatandaki gibi bayramları henüz idrak edemiyoruz. Ancak kendimize has, inançlarımıza ve kültürümüze uygun yeni bayram gelebekleri, kutlamaları geliştirmeliyiz. Bayram sevincimizi birlikte yaşadıǧımız farklı dil, din ve kültürden insanlarla da paylaşmalıyız…
Evet, bu yıl mahzun geçen Ramazan’ı Şerif ve Bayramı, bize yirmi yıl önce Amsterdam’da yaşadığımız Ramazan ve Bayramını hatırlamamıza vesile oldu. Demekki hayatımızda her bir Ramazan’ın farklı bir yeri var. Gelecek Ramazanlar nasıl olur bilemeyiz elbette. Ama her Ramazan ve Bayramın ayrı bir heyecanın olduǧu kesin.
Bu duygularla tüm okurlarımın Ramazan Bayramlarını tebrik eder, daha nice Bayramlara kavuşmamızı, her şeyi en ince noktasına kadar hesap edip yaratan ve ezeli kelamında bizi muhatap olan yüce Allah’tan niyaz ederim.
Veyis Güngör
25 Mayıs 2020