GENEL

Almanya'da güvenlik birimlerinde çalışan 364 kişinin temel düzeni ihlal ettiği belirlendi

KÖLN (AA) - Almanya'da güvenlik birimlerinde çalışan 364 kişinin özgür ve demokratik temel düzeni ihlal ettiğine dair somut göstergeler tespit edildi.

Almanya Federal İçişleri Bakanlığı, "anayasa düşmanlarını hızlı şekilde tanımak ve bunlarla mücadele etmek" amacıyla, güvenlik makamlarındaki aşırı sağcılara ilişkin üçüncü durum raporunu yayımladı.

1 Temmuz 2021 - 31 Aralık 2022 tarihlerini kapsayan rapora göre, güvenlik makamlarında çalışan ve aşırı sağcı olduğu gerekçesiyle araştırılan 739 kişiden 364'ünün "özgür ve demokratik temel düzene karşı suç işlendiğine dair" somut göstergeler tespit edildi.

- "Aşırılık yanlılarının güvenlik birimlerinde yeri yoktur"

Almanya Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Aşırılık yanlılarının güvenlik birimlerinde yeri yoktur. Özgürlük ve demokrasiyi savunan çalışanların ezici çoğunluğunun itibarı birkaç aşırılık yanlısı yüzünden zedelenmemelidir. Güven ve şeffaflık esastır ve her bir vaka çok fazladır. Güvenlik makamlarının bütünlüğü her ne pahasına olursa olsun korunmalıdır." dedi.

Faeser, yeni durum raporunun kesin tablo çizdiğini ve aynı zamanda aşırı sağcı örgütlerle olan ağları ve bağlantıları da ortaya koyduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Sadece federal hükümette 384 binden fazla çalışanla kıyaslandığında bunlar sadece birkaç vaka. Bununla birlikte, çok yakından bakıyor ve harekete geçiyoruz. Sonuçta, özellikle silahlara ve özel müdahale yetkilerine erişim gerekli kontrollerle olmalıdır. Bu konuda teyakkuz halindeyiz ve önleme, tespit ve tutarlı tepki üçlüsüne güveniyoruz."

Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Thomas Haldenwang ise söz konusu raporun, federal ve eyalet güvenlik makamlarının şüpheli aşırıcılık vakalarına karşı aktif ve hızlı şekilde harekete geçtiğini gösterdiğini söyledi.

Haldenwang, "BfV önceki yıllarda da kamu sektöründeki aşırı sağcı örgütlere karşı mücadelesini yoğunlaştırmıştı. Rapor bu çalışmanın başarılı olduğunu gösteriyor. Aşırıcılık konusunda artan farkındalık, sadece ihbarda bulunma isteğinin artmasına değil, aynı zamanda şüpheli vakaların yetkililer tarafından düşük eşikli olarak ele alınmasına da yol açmıştır." dedi.