Babacığı Raif hayatta olsa şimdi neler hissederdi?
Allah kimseye evlat acısı vermesin.
Can’ın intihar girişimini duyduğum zaman kendimi rahmetli babacığı Raif’in yerine koydum. Sadece yüreğim değil, tüm bedenim, bölünmez kabul edilen hücrelerim darmadağın oldu...
Acı olan nedir bilir misiniz?
Nasıl ki Can, en zor günlerini babasız yaşıyor, Kıbrıslı Türklerin ezici çoğunluğu da en zor, en kritik günleri babasız yaşıyor...
Allah sonumuzu hayır getirsin...
Büyüklere masal, dinlemekten usandık.
Eğer toplumun üzerine sürekli ölü toprağı serpilmemiş olsa yüz kere değil, bin kere sosyal patlamayla birlikte isyan olurdu.
***
Resmen bizlerle dalga geçiliyor.
Can Denktaş...
Rahmetli Raif Rauf Denktaş’ın oğlu, Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın da torunu...
Dün öğleden sonra babacığının mezarı başında intihar girişiminde bulundu.
Yazımı yazdığım saatlerde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyatı devam ediyordu.
***
Can Denktaş, hayatına neden kıymak istedi?
Bunu bilmeyen yok.
Tamamen ekonomik nedenler.
Ortaokul, sıralarında oğlumun yakın arkadaşıydı.
Evimize oğlumuz gibi girer çıkardı.
Deli dolu bir çocuktu.
Ancak pırıl pırıl bir yüreciği vardı.
Sıkıntılarını zaman zaman benimle paylaşırdı.
Mesaj da atardı, telefonla da arardı.
Bazı iş girişimleri olmuş...
Şansı yaver gitmemişti, diyelim.
Önemli olan sistemin hata yapanın boğazını ne kadar sıktığıdır.
Bizdeki sistem zora girenin boğazını öldüresiye sıkar.
Nefes almasına bile izine vermez.
Yakın çevresinin desteklerini de yutar, acımasız finans dünyası.
... Ve sonuçta Can Denktaş, gibi çözümsüzlüğü umutsuzluğa dönüşenler asla çözüm olmayan ölümü son ve kaçınılmaz çare olarak görüp uygulamayı denerler.
***
Can Denktaş, bu ülkenin kaderinde neredeyse altmış sene etkin rol oynayan Rauf Denktaş’ın torunudur.
Kıbrıs Türkü’nü tanımayan ve asla da tanımayacak olanlardan biri Rauf Denktaş’ı, 1. hanedan olarak tanımlamıştı.
Aslında böyle niteleyen arkadaşa önce kızar gibi olmuş sonra kızma tepkimi geri almıştım.
Dışarıdan bakan biri 1973’ten 2005’e kadar kesintisiz lider ya da Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan birinin yakın çevresiyle birlikte hanedanın oluşmasından daha doğal ne olabilirdi ki?
Çünkü o doğduğu topraklarda öyle görmüştü.
Kendi coğrafyasıydı anlattığı.
...Ve aklı asla almazdı, 32 sene ülkenin tepesinde yer alan birinin borçlu ölmesini.
... Ve şimdi de aklı asla almayacak “Denktaş hanedanından bir torunun” borçları yüzünden intihar girişiminde bulunmasını.
Bu topraklarda haksız kazanç elde edenler yok mu?
Olmaz olur mu?
Ancak şunu söyleyeyim haksız kazançla köşeyi dönenlerin tümünün ortak özelliği deniz öte tarafından birileriyle mutlaka derin iş birliği olmuştur.
***
Kuzey Kıbrıs’ta vahşi bir finans uygulaması var.
Vahşi tanımlaması az bile kalır.
Tefecilik dünyanın her yerinde suçtur.
Bizde bazı kişiler, bankacılık adı altında tefecilik yapılıyor.
Bankacılık sistemi güya kayıt altına alınmış.
Kayıt altına alınan bankacılık sisteminde sistem adıyla bankalar, banka sahipleri korunuyor.
Borçlananı koruyan yok.
Zorda kalıp, asla kabul edilmemesi gereken sözleşmelere imza atanları ne savunan var ne de düşünen...
Güya borçlar yeniden yapılandırılmış.
Ölülerinin koca körü...
Yaptıkları düzenlemenin işe yaramayacağını ilk günden yazıp söyleyenlerdenim.
Olmadı da...
Mazbata mağdurlarını için yasal düzenleme yapmışlar...
Özellikle bazı vekiller, bir halt başarmış gibi ortalıkta gezindi.
İşte sonuç ortada...
Binlerce mazbata mağduru ile yüzleşmeye hazır olalım.
***
Can Denktaş’ı daha önce Nenesi Aydın Denktaş, hapishane kapısından almıştı.
Bu kez benzer bir durumda kurtarıcısı olmayacağını düşünen Can, çareyi ölümde bulmuştur.
Dedesi Rauf Denktaş’ı siyasi karar, siyasi duruşları nedeniyle en çok eleştirenlerdenim.
Denktaş’ı çözümsüzlüğün baş mimarı görürüm.
Ama aynı Denktaş’ı ardı arkası kesilmeyen acımasız, vahşi yağma düzeninin mimarı olarak görmekte ikilem geçiririm.
Öyle bir düzen kuruldu ki taş çatlasa on kişi tüm Kıbrıs Türkü’nün anasını ağlatıyor.
Öylesine bir güç elde ettiler ki, politikanın en etkili unsurları onların garagözüdür.
***
Can’ın sağlığına kavuşmasını içtenlikle arzu ederim.
Babacığı Raif hayatta olsa şimdi neler hissederdi?
Allah kimseye evlat acısı vermesin.
Can’ın intihar girişimini duyduğum zaman kendimi rahmetli babacığı Raif’in yerine koydum. Sadece yüreğim değil, tüm bedenim, bölünmez kabul edilen hücrelerim darmadağın oldu...
Acı olan nedir bilir misiniz?
Nasıl ki Can, en zor günlerini babasız yaşıyor, Kıbrıslı Türklerin ezici çoğunluğu da en zor, en kritik günleri babasız yaşıyor...
Allah sonumuzu hayır getirsin...
Günün sözü:
Ölümün çare görüldüğü yerde, sistem çökmüştür.
(Havadis'ten)